| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2812) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 15 .04.2020 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, değerli basın emekçileri, değerli bürokratlar, sendikaların değerli temsilcileri; herkesi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, Covid krizi çıktığı anda Komisyonumuz tekrar çalışıyordu ve o günlerde de Meclisin devreye geçmesi, özellikle Plan ve Bütçe Komisyonunun alınabilecek ekonomik, sosyal tedbirlerle ilgili devrede olması için çağrı yaptık, bu konuda çok da ısrarcı olduk, yürütmeyle birlikte bu tedbirleri alalım dedik. Çünkü demokratik bütün ülkelerde bu tip olağanüstü dönemlerde parlamentoları devreye geçiyor ve iktidar-muhalefet ayrımı yapmadan tedbirleri birlikte alıyorlar, bütün demokratik parlamentolar böyle yaptılar; ABD Kongresi böyle yaptı, İspanya Parlamentosu böyle yaptı, Almanya, Fransa, İtalya Parlamentoları böyle yaptı. Bütün partiler birlikte uzlaşarak bütün vatandaşlarını güvence altına alacak paketler, yasa teklifi ortaya koydular ama maalesef bizim Parlamentomuz böyle bir adım atmadı. Sayın Başkan, yine, getirdiğiniz torba yasa teklifi yalnızca AK PARTİ'nin ve belki Milliyetçi Hareket Partisiyle birlikte istişare ederek getirdiğiniz bir yasa teklifi, onu bilmiyoruz tabii ki.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Hep beraber istişare ettik.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, o ayrı, sizin teklifinizdi, oysa birlikte vatandaşlarımızı güvence altına alacak adımlar atabilmeliydik. Bakın, palyatif tedbirler tekrar gündemde Sayın Başkan ve makroekonomik tedbirlerle ilgili güven veren herhangi bir konu söz konusu değil. Elbette vatandaşımızı güvence altına alacak adımlar söz konusu olmalı ama güven veren bir program da olmalı. Bunun için de yürütme buraya gelip nasıl bir programla ülkeyi bu girdaptan makro ve mikro anlamda çıkaracağına dair mutlaka bizi bilgilendirmesi gerekiyordu. Hâlâ Sayın Bakan bundan bir hafta önce "Yüzde 5 büyüme hedefinin arkasındayım." diyebildi. "Sonuna kadar da bunun gerçekleşeceğini düşünüyorum." diyebildi. Yani, eğer ki hâlâ bu gerçeklikle yaşıyorsa o yüzde 5 büyüme hedefini nasıl tutturacağını gelip bize anlatabilmeli ama böyle bir tercih maalesef ortada yok.
Bütçe büyük yara alçak arkadaşlar. Biz Bütçe Komisyonuyuz, bu yıl vereceğimiz açığın 2 veya 3 katı bir açıkla karşı karşıya kalma riskimiz var, bütün makro dengelerin sarsılma riski var ve bütçeyi çıkaran komisyonun ne olacağına dair hiçbir haberi yok. Bütçe tercihleriyle ilgili bakın arkadaşlar, bütçede biliyorsunuz belli tercihler ortaya kondu, o tercihleri değiştireceğiz, o tercihler yerine vatandaşımıza kaynak ayıracağız diye herhangi bir tercih ortaya konmadı. Bütçede güvenlikçi tedbirler vardı, yaklaşık 200 milyar TL güvenlik harcaması yapılacak, silaha, Libya'daki operasyonlara, Suriye'ye kaynaklar ayrılıyor. Oysa, içeride ve dışarıda daha barışçıl politikalarla bunlar hızla tasarruf edilebilirdi. Hâlâ saraylar inşa ediliyor, bakın, yazlık saray inşa ediliyor, Van'da saray inşa ediliyor, Cumhurbaşkanlığı hâlâ lüks arabalar kiralıyor, hâlâ lüks uçakları duruyor. İşte, bu tercihleri konuşabilmeliydik, hâlâ yandaşlara kaynaklar aktarılıyor. Yani, köprü, otoyollar üzerinden, şehir hastaneleri üzerinden pek çok ödemeler yapılıyor. Bunları konuşabilmeliydik, bu tercihleri erteleyip veya iptal edip başka tercihleri, yani vatandaşımızın işiyle aşıyla tercihleri ortaya koyabilmeliydik ama maalesef böyle bir konuşma yok.
Peki, Cumhurbaşkanının getirdiği tekliflerde ne var arkadaşlar? Ya, vatandaşa bir paket getirdi, yok uçaklardaki KDV'yi yüzde 1 yapacağım uçaklar uçmuyor, otellerde efendim konaklama vergisini kaldıracağım kimsenin otelde kaldığı yok, konutlarda efendim kredi oranını yüzde 80'den 90'a çıkaracağım kimsenin ev almak gibi bir derdi yok. Bir de kolonya vardı, başka da bir şey yoktu arkadaşlar, yani kolonyaya da vatandaşımızın çok azı ulaşabildi. Oysa, çok daha radikal tedbirler ortaya konulabilmeliydi. Maalesef kredi üzerinden kırk beş gün geçtikten sonra yine bir yasa teklifi var. Değerli arkadaşlar, biraz sessiz konuşur musunuz rica etsem. 45 gün üzerinden geçti, gelen teklife baktığımızda vatandaşımızın işini, aşını, temel ihtiyaçlarını güvence alan maalesef son derece yetersiz düzenlemeler var. Bundan öte, yani yalnızca tek bir düzenleme var o da ücretsiz izin, o da 1.170 TL'lik bir sefalet ücretini vadediyor.
Değerli arkadaşlar, bakın, 8 milyon işsizle girdik biz bu krize, 4.5 milyon resmî işsiz vardı, iş aramaktan vazgeçenleri kattığımızda 8 milyon işsiz vardı. Şu anda, benim tahminim bu işsiz sayısı fiilî olarak 12 veya 13 milyon kişiye çıkmış durumda ve 15 milyon işsizle karşı karşıya kalabiliriz bu krizin sonunda, belki daha da fazla artabilir krizin derinleşmesine göre. Esnaflar, dükkanlarını kapatmış durumda, bu pakette esnaflara dair bir teklif var mı, yok.
Değerli arkadaşlar, işsizlerimiz vardı, mevcut işsizler, mevcut işsizlere herhangi bir gelir transferi öngörüyor mu bu yasa teklifi, hayır. Kayıt dışı işsizler vardı, biliyorsunuz, 29 milyon çalışanımızın 9 milyonu kayıt dışıydı. Bu 9 milyon kayıt dışı çalışana herhangi bir tedbir var mı? 5 kuruşluk bir tedbir yok arkadaşlar. Bunlar günübirlik çalışan insanlar, inşaatlarda amelelik yapanlar, tarlalarda çalışanlar, seyyar satıcılar, diğerleri 9 milyon kayıtlı çalışan var, bunlar gelirini kaybetmiş durumdalar. 9 milyon insanın 5 kuruş geliri kalmamış durumda.
Sayın Başkan, biraz da beni dinleseniz çok memnun olacağım, gerçekten benim de insicamım bozuluyor. Kusura bakmayın.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Estağfurullah.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 9 milyon kayıt dışı çalışan vardı, bunlarla ilgili 5 kuruşluk bir tedbir yok ve onların gelirleri sıfırlanmış durumda.
Başka, çiftçiler... Çiftçilerle ilgili bir tedbir var mı Uğur Bey? Son derece sınırlı bir tedbir var. Oysa, çiftçilerin bankalara dünya kadar borcu var ve desteklemelerini hâlâ alabilmiş değiller, bunlarla ilgili tedbir yok. Vatandaşımızın elektrik ve doğal gaz faturalarıyla ilgili talepler var, bunlarla ilgili bir tedbir var mı, yok. Tedbir konmamış, ne var? "Su faturalarını erteleyebilirsiniz." diyor belediyeleri, belediyelere "Bunu erteleyebilirsiniz." diyorsun da belediyelerin temel kaynaklarından birisi su faturası, belediyelerin para basma yetkisi yok, belediyenin Merkez Bankası yok, belediyenin hazinesi yok para yaratsın. Siz diyorsunuz ki "Gelirlerinizi tırpanladım ama sana 5 kuruş ilave destek vermiyorum." İşte, maalesef böyle bir yasa teklifiyle karşı karşıyayız. Bunları, çok daha derinlemesine tartışmalıydık, tartışabilmeliydik ama son güne getirildi, hadi arkadaş hızla görüşelim, geçirelim Meclisten bitsin gitsin diyoruz. Daha derinlemesine tartışmalara ihtiyaç vardı.
Değerli arkadaşlar...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Bir saniye efendim, buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kaç dakika oldu Sayın Başkan, yedi dakika mı?
BAŞKAN - Yedi, evet.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Birkaç dakikada toparlıyorum o zaman.
BAŞKAN - Buyurun lütfen.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, yasada çok kritik bir madde var, grev ve toplu sözleşmelerin yasaklanması. Sayın Uğur Aydemir, 12 Eylül darbecilerinden sonra ilk kez sizin yasa teklifinizde grev ve toplu sözleşmeler yasaklanıyor.
Bakın, bunun ertelenmesine dair bir yasa teklifi zaten Cumhurbaşkanının yetkisindeydi. Ama 12 Eylül darbecilerinden sonra ilk kez böyle bir yasak sizin aracılığınızla buraya getirilmiş oldu, sizin ve tabii ki pek çok milletvekilinin imzasıyla. Böyle bir düzenleme kabul edilemez. Bu, temel bir haktır. Bu, Anayasa gasbıdır. Anayasa'da "Temel haklar bu şekilde gasbedilemez." der. Grev ve toplu sözleşme temel haktır, bunlara dönük bir saldırıyı bu Komisyonun asla kabul etmeyeceğini düşünüyorum.
Ücretsiz izin kabul edilemez Uğur Aydemir. Sayın Uğur Aydemir, ücretsiz izin kabul edilemez. Bakın, ücretsiz iznin tek bir şartı vardır, işçi ve işverenin uzlaşması şartıyla yani işçinin rızasıyla ancak ücretsiz izne işçiyi çıkarabilirsiniz. Ama siz ne diyorsunuz? İşçinin herhangi bir rızası olmadan işverenlere işçilerini istediği gibi ücretsiz izne çıkarmasını öngörüyorsunuz, istedikleri gibi, keyfiyetle ve bunun sonucunda işçiye ne vadediyorsunuz? İşsizlik Sigortası Fonu'ndan 1.170 TL bir sefalet maaşı. Güde 39 TL. 1 öğünde 13 TL vadediyorsunuz. 1 öğünde 13 TL'yle 4 kişilik bir aile ne yiyebilir Sayın Uğur Aydemir? Simit hesabı yapın istiyorsanız Sayın Cumhurbaşkanının. 4 kişilik bir ailenin 1 öğündeki simit hesabı 25 TL. Siz 4 kişilik bir aileye simit ve çay dahi vadetmiyorsunuz. İşte, Cumhurbaşkanının yirmi yıl önce söylediği durumun yarısını bile vadetmeyen, bu zor günlerde bir sefalet maaşını, bir açlık maaşını vadediyorsunuz; bu, kabul edilemez.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Çok ciddi sıkıntılar var. Kısa çalışma ödeneğini Sayın Başkan biliyor, ben söyledim, "Bunu bu şekilde uygulayamazsınız." dedim. İşverenler başvuracak, efendim, müfettişler gelecek, denetleyecek, bakacak uygun mu? Ee, sonra uygulanacak. "Yapılabilir." diye bakıldı, "Yapılamaz" dedim, "Böyle bir müfettişi yok İş Kurumunun, SGK'nin böyle bir müfettiş yapısı yok." dedim. Şimdi, bununla ilgili de bir düzenleme sanıyorum gelecek.
Değerli arkadaşlar, bakın, bunu çok temel bir şekilde tartışmalıyız. 450 gün şartı ve 60 gün şartına bir işçi örneği vereyim: Diyelim ki bir işçi 5.000 lira maaş alıyor. 450 güne uyabildi, 60 gün şartına uyabildi ve 5.000 liranın yüzde 60'ı 3.000 maaşını alacak. Aynı işçi arkadaşın başka bir arkadaşı var, o da 5.000 lira maaş alıyor ama 449 gün çalışmış, 449 gün. O arkadaş 1.170 TL'ye talim edecek. Aynı işi yapan 2 işçiden biri 3.000 lira alacak, biri 1.170 TL'ye talim edecek, aynı maaşı alan işçiler. İşte, böyle bir adaletsizliğe bu Komisyon cevaz verebilir mi?
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bir gün sonra başlasın, bir gün daha çalışsın.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Olur mu? Olamaz, ücretsiz izne çıkarmış olacak. Başvurular yapıldı zaten Mustafa Bey, başvurular yapıldı. Yani tamam, "440 gün" diyelim o zaman.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - İşverenler de bu kadar insafsız değil yani.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Aynen.
BAŞKAN - Arkadaşlar...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, burada büyük bir adaletsizlik var. Bu adaletsizliği bu Komisyon gidermeli. 1.170 TL sefalet ücretine asla bu Komisyon cevaz vermemeli.
Bakın, demiyorum ki "Ayakkabı alamazsa, ceket alamazsa..." Vatandaşlarımız 1.170 TL'yle simit bile alamıyorlar çocuklarına. Bakın, vatandaşlarımız iyi beslenmezlerse hasta olurlar, hayatlarını kaybederler, böyle bir vicdansızlığa bu Komisyon cevaz vermemeli. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, bitiriyorum.
Açlık sınır 2.400 TL. En azından bütün vatandaşlarımız için hem kısa çalışma ödeneğinde hem illa getireceksiniz ücretsiz izinde -biz buna karşıyız ama- açlık sınırının üzerinde bir geliri sağlamalıyız. 130 milyar TL İşsizlik Sigortası Fonu'nda işçiler bugünler için biriktirdiler, bugünler için. Şu üç ay, dört ay, neyse bunu seferber etmeliyiz. Niye bu kadar cimri davranıyoruz, niye? Çünkü işverenlere oradan para, kaynak aktarılıyor. İşverenlere yıllardır aktardınız. Ya, bugün de işçi için aktaralım ya, bugün işçi için seferber edelim bunu, hep beraber bunu düzenlemeliyiz arkadaşlar.
Son olarak şunu söyleyeyim Sayın Başkan: Varlık Fonu'yla ilgili bu yabancı yatırımcıya, efendim, stratejik meseleler... Bir sorununuz var. Yalnız, değerli arkadaşlar, batmış şirketleri de kamu kaynaklarıyla kurtarmak gibi böyle olağanüstü bir dönemde yasayı getiriyorsunuz ama işçilere cimri davranıyorsunuz. Ya düşünün, işletmeler sermayeyi batırmışlar, bunları kurtarma yasası buradan geçiriliyor, belki milyarlarca, on milyarlarca para aktarılacak ama işçiye cimri davranan bir yasa teklifiyle karşı karşıyayız.
Mesele şu, bir düzenlemede var, Kredi ve Yurtlar Kurumundaki öğrencilere borç erteleme var Sayın Başkan, borçlarını silmiyoruz. Böyle bir dönemde hem borçları silmeliyiz dar gelirlilerin hem onlara doğrudan gelir desteği sağlamalıyız, asla ilave borç yüklememeliyiz. Bu konuda sonuna kadar muhalefet edeceğiz ve bu yasaya bu şekilde asla cevaz vermeyeceğiz.