BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; bu 6, 7 ve 8'inci maddeler okunduğu gibi birbirleriyle bağlantılı. 8'inci maddede böyle bir sıkıntılı ortamda, kriz ortamında çalışanların işten çıkmasının, çıkarılmasının üç ay süreyle yasaklanması getiriliyor. Bu doğru bir karardır, olması gereken bir karardır, destekliyoruz. Değerli arkadaşlar, ancak işten çıkarılma 8'nci maddede getirilmekle birlikte 6'ncı maddede deniliyor ki: "İşten çıkaramazsınız ama ücretsiz izne ayırabilirsiniz. Ücretsiz izne ayrılan çalışana da hak kazanıyorsa kısa çalışma ödeneği verilebilecek, hak kazanmıyorsa da işsizlik ödeneğinden yararlanacak, kısa çalışma ödeneğinden yararlanacak. Bunlardan yararlanamayan işçilere de -biraz önce söylendiği gibi- günlük 39,24 Türk lirası, aylık 1.177 lira, net olarak -damga vergisi de kesiliyor- 1,168 lira verilecek." Fakat bu, ücretsiz izne ayırmanın süresi belli edilmemiş, "Üç ay içerisinde bunu yapabilirsiniz." diyor, ne kadar süreyle ücretsiz izne ayrılacağı belli değil, kalıcı madde hâline gelmiş oluyor bu. Bir kere bu yönden çok sakıncalı yani işten çıkarmıyorsunuz...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Önerge geldi ama ona bakmadınız mı?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Görmedim henüz önergeyi Mustafa Bey.

Bunun bir kere değişmesi lazım. Önerge geldiyse doğru yapılmıştır, zaten biz de önerdik. Bunun değişmesi lazım; aksi takdirde, kimse işten çıkarmaz dolayısıyla kıdem tazminatı da ödemez işçisine, ücretsiz izne ayırır, yıllarca kıdem tazminatını ödemeden işçiyi iş dışında tutmuş olur. Bu sakıncanın giderilmesi lazım.

İkincisi, 1.168 lira çok düşük bir meblağ, bunun artırılması şart çünkü asgari ücretin bile yüzde 40'ı kadar bir meblağ. Aldığı ücrete bakılmaksızın böyle bir rakam getirilmesi insan haklarına aykırıdır diye düşünüyorum.

Üçüncüsü de değerli arkadaşlar, bu ödenen ücret İşsizlik Fonu'ndan karşılanıyor. Şu anda İşsizlik Fonu'ndan karşılanan bütün meblağlar, yardımlar aslında bir anlamda hazineden karşılanıyor demektir çünkü İşsizlik Fonu, biliyorsunuz, hazine kâğıtlarına yatırım yapmış vaziyette. İşsizlik Fonu'nun bunu karşılayabilmesi için elindeki tahvilleri hazineye göndermesi gerekiyor, vermesi gerekiyor, nakit alması gerekiyor; hazinenin de borçlanması gerekiyor buna karşılık. Bunu da gözetmek gerekiyor. Kanun koyucu, özellikle yürütme erki bunları düşünmeden gerekiyor. Maalesef, hiçbir stratejisi olmayan bir yürütme erki var; ne yaptığını bilmiyor, niçin yaptığını bilmiyor, nasıl maliyetler oluşacağının farkında değil. İşsizlik Fonu'ndan karşılanması demek, doğrudan hazine tarafından borçla karşılanması demektir, maliyeti daha yüksek olacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Buyurun.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bunun da bu yönüyle de dikkate alınması gerekir, bu 3 hususun düzeltilmesi gerekir.

Arkadaşlarım uyardığı için "Bir önergeyle düzeltildi." dedikleri için daha fazla üzerinde durmuyorum.

Çok teşekkür ederim.