| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci ve 110 Milletvekilinin Rekabetin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2875) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 02 .06.2020 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Genel değerlendirmeye geçmeden önce... Tabii, birçok kanun yapıyoruz, hep birlikte yapmaya çalışıyoruz hem Genel Kurulda hem komisyonlarda. Öyle kanunlar yapıyoruz ki her seferinde yatırımın artacağı, üretimin artacağı, yatırımcının Türkiye'ye geleceği söyleniyor ama yaptığımız kanunlar neticesinde ne bir yatırımcı geliyor ne de Türkiye'deki yatırımlar artıyor ne de üretim artıyor. Damga Vergisi Kanunu bile üretim ve yatırım teşviki diye sunuldu, o zaman Naci Ağbal'dı Bakan, ballandıra ballandıra anlattı; kürsüde şöyle söylemiştim: "Bir devlet memuru için bunu söylemek kolay ama kimse damga pulundan dolayı Türkiye'de indirim yaptınız diye yatırım yapmaz." Başka nedenleri var yatırım yapmama gerekçeleri olarak. Onun için de özellikle AKP iktidarları döneminde Türkiye'yi ballandıra ballandıra büyümüş gibi anlatmanın bir faydası yok. Niye faydası yok? Kendimizi kandırırız. Yani 55 ülkeye maske yolladık diye övünen bir ülkeyiz değil mi? O yolladığımız ülkeler tekstilden çıkalı elli sene olmuş, belki bir dikiş makineleri bile yok ama uzaya insan yolluyorlar, senin kullandığın MR cihazını sana satıyorlar, bütün tıbbi malzemeleri size yolluyorlar değil mi? 100 tır maske yollarsınız -sattınız, parayla satıldı- ama bir tane MR cihazı alamazsınız yolladığınız o 100 tır maskeyle. Onun için kendimizi kandırmayalım, gerçekleri konuşalım Komisyonda, birbirimizi ikna etmek için de uğraşmayalım, Türkiye'nin eksiklerini görelim ve hep beraber bu eksikleri düzeltmek konusunda gayret gösterelim.
Şimdi, 16 maddelik bir teklif gelmiş, bakıyorum, maddeleri sayıyorum, işaretledim de "Avrupa Birliği müktesebatı için gerekli olan bir düzenleme yapıyoruz." diyorsunuz, içinde Avrupa Birliği müktesebatıyla ilgili bir madde bulamadım. Şimdi, bununla ilgili, Bakanlık görevlisi vardır burada, umarım bana hangi maddelerin Avrupa Birliği müktesebatı nedeniyle yapıldığını açıklarlar.
BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - 8'inci madde.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ama 16 madde var burada değil mi?
BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Gelir, yavaş yavaş.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tamam, gelecek. Ya, bir tane olacak tabii, mutlaka olacak. 2 tane madde olduğunu ben de biliyorum da yetkili ağızdan dinleyelim. Ama 16'lık gelmiş.
Bir de arkadaşlar, işte bunun personelle ilgisi olmadığını... "Böyle ufak işlerle uğraşmayalım." dedi. Ufak işlerle uğraşan bizler değiliz ki. Siz bana Avrupa'da, dünyada Rekabet Kurumunun tüm üyelerinin bir kişi tarafından atandığı bir ülke söyleyebilir misiniz? Eğer söylüyorsanız hemen yapalım bunu, derhâl yapalım. Beni ikna edin, yapalım, ben karşı çıkmıyorum. Eğer bizim dışımızda bir ülkede bir kişi tüm üyeleri atıyorsa biz de atayalım ama yok böyle bir dünya düzeni. Avrupa Birliği müktesebatında da böyle bir şey yok, adama gülerler böyle bir kanun getirdiğimizde, "Sizinle ilgili düzenleme yapıyoruz." dediğimizde bizimle alay ederler ve edeceklerdir de bu kanun teklifi geçtiğinde. Onun için, dediğim gibi, birbirimizi kandırmayalım.
Yine bir başka konu şu: "Ortaklık paylarını ya da varlıklarını devretmelerini emredecek." diyor. Mülkiyet hakkına müdahale diye tanımlanıyor. Yine dünyanın hiçbir ülkesinde bunu gösteremezsiniz. Böyle bir madde yok, bir kurula verilen böyle bir yetki yok. Yani emredecek mülkiyet hakkını devretmesini, hissesini devretmesini, şirketini satmasını emredecek. Böyle bir şey yok. Onun için de arkadaşlar, madem çalışıyoruz, madem bir teklif gelmiş bunun bir defa Avrupa Birliği müktesebatına uygun olması gerekiyor. Hadi beni inandırın, deyin ki bana: "16 maddenin 12 tanesi, 13 tanesi, 14 tanesi yapmamız gereken değişiklikler." İşte, orijinal metin de burada, Türkiye bu şartlara uyamazsa ithalatta, ihracatta ya da yatırımcıyı Türkiye'ye çekmede sıkıntılar yaşayabilir diyebilirsiniz. Siz ne yapmışsınız? 2 tane maddeyi almışsınız, 14 tane maddeyi de yok Kurul atayacaksınız, yok personel atayacaksınız "Böyle ufak işlerle uğraşma." diyor arkadaş. Uğraşmam tabii, niye uğraşayım? Benim yengem de işe girmiyor, eniştem de işe girmiyor, kardeşim de işe giremiyor, giremiyor; biz uğraşmayız, siz de uğraşmayın böyle ufak şeylerle. Türkiye 83 milyonluk bir ülke, sizden başka da insanlar yaşıyor burada, sizin gibi düşünmeyen insanların da işe ihtiyacı var. Bakıyorsunuz, kurulların tümü siyasallaştırılmış. Şimdi, nasıl yapacağız bunu? Yani bir başka iktidar geldiğinde -bu, CHP veya bir başka parti- ki gelecek, bitiyorsunuz... Ha, şunu da söyleyeyim: Bu maddenin böyle geçmesi bizim işimize gelir çünkü böyle bir madde getirsek biz hükûmetteyken, iktidardayken inanın bizim arkadaşlarımız bizi linç eder, derler ki: "Olmaz böyle bir şey, insan haklarına aykırı, eşitlik ilkesine aykırı, adalete aykırı." Bizi linç ederler. Biz arkadaşlarımızı ikna edemeyiz. Onun için, bunları geçirin ki nasılsa gidiyorsunuz, biz de rahat rahat personel atayalım.
Teşekkür ediyorum.