KOMİSYON KONUŞMASI

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) ¬- Değerli Başkanım, hemen getirdiğimiz teklifin 17'inci maddesinin (4)'üncü fıkrasındaki: "Mahkeme, fiili engel veya güvenlik sebebiyle duruşmanın il sınırları içerisinde başka bir yerde yapılmasına karar verebilir." Abdullah Bey'in bahsettiği gibi davanın nakli veya hâkim değişikliği gibi bir şey söz konusu değildir. Malumunuz olduğu üzere, fiilî örnekten yola çıkalım şu anda ihtiyaç doğduğu için: Ankara il merkezinde, bir ilçemizde çok taraflı gerek gayrimenkul davaları, gerek kadastro davaları gerekse tazminat davaları... Özellikle FETÖ terör örgütü mensubu kişilerin kamu zararı doğrultusunda açılan davalarda hazine tarafında çok sayıda davalı taraf var ve maalesef bu kişilerin tam hukuk tekniği açısından yüz yüze ilkesinin gerçekleşmesi açısından talepte bulunduğu takdirde davaya katılmasını engelleyemezsiniz ancak bu kişiler cezaevinde ve tutuklular. Siz, Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tazminat davası veya Sincan, Kazan Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davalarda oraya işte 500 tutuklu sanığı yüz yüze ilkesini sağlama adına getireceksiniz ve bu tazminat davasını görmek için de o kişi talebini iletiyor "Ben katılmak istiyorum." diye. Dolayısıyla mahkeme kendisi takdir edecektir. Evet, bu duruşmayı... Sadece duruşmayı diyoruz. Bakın, davanın nakli söz konusu değil, hâkim değişikliği söz konusu değil, bir başka il de söz konusu değil, aynı il içerisinde olma şartı var. Dolayısıyla bu duruşmayı, sadece bu duruşmayı gerçekleştirme adına, sadece duruşmaya mahsus olarak kararını oluşturacaktır ancak Turan Bey'in ifadesi burada geçerli olabilir. Yani bu kararın HSK'nin görev ve yetki alanı içinde, adli sınırları ve uygulamaları ve mahkemelerin görev ve yetki alanlarını belirleme yetkisinden kaynaklı olarak bu kararına ikinci bir denetim mekanizması sağlanabilir mi? Evet, olabilir. Bu manada, bir hakkın daha sağlam bir şekilde uygulanması açısından mahkeme bu kararını verdikten sonra HSK onayı veya incelemesi veya izni gibi önceden böyle bir şey değerlendirilebilir, çalışılabilir ancak fiilî durum şu anda Ankara merkezli birçok asliye hukuk mahkemesinin talebidir. Yani çok davalı, tutuklu kişiler vardır. Bu kişilerin yüz yüze ilkesi gereği ve -adil yargılanma hakkı diyoruz- savunma hakkının kısıtlanmaması açısından da bu davaların görülmesi gerekiyor. Bu yönüyle söylenmiştir ama sizin o talebiniz doğrultusunda HSK gerçek bir şeyi olabilir.