| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Erzurum Milletvekili İbrahim AYDEMİR ve Manisa Milletvekili Uğur AYDEMİR ile 63 Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 10 .06.2020 |
ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Değerli arkadaşlar, tabii, ben sadece bu teklifin 14'üncü maddesiyle ilgili birkaç şey söyleyeceğim.
Değerli arkadaşlar, 14'üncü maddedeki bu düzenleme Türkiye'de yüz binlerce tütün üreticisini yakinen ilgilendiren bir mevzu ve çok hassas bir mevzu. Hepiniz çok iyi hatırlarsınız ki, buna ilişkin Kaçakçılık Kanunu'nun 3'üncü maddesine eklenen yirminci fıkra 2017 yılında Meclisten geçti ve 2017 yılından beri bu yasanın yürürlüğü üçüncü kezdir erteleniyor. Neden, gerekçesi ne, erteleme sebepleri ne, koşulları ne, onlara bakmak lazım. Sebebi şuydu: 2017 yılında 4733 sayılı Yasa'da yapılan bir değişiklikle tek başına içim özelliğine sahip olan tütünlerin üretildiği yerlerdeki üreticilerin kuracağı kooperatifler eliyle bunun alınıp satılıp pazarlanmasının önü açıldı. Ancak buna paralel olarak diğer mevzuatlarda birtakım değişikliklerin yapılması gerekiyordu. Bu düzenlemeler yapılamadığı için ilgili bakanlıklar kendi üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getiremediklerinden her defasında ertelendi ve bu aşamaya geldi. Peki, bugün Türkiye'nin koşullarına baktığımızda geçen yılki koşullardan farklı bir şey var mı? Sayın İbrahim Bey, gerçekten bu çok önemli, hiçbir fark yok çünkü ben bu işi yıllardır takip ediyorum. Geçen dönemde de burada çok ifade ettik. Şu anda tütün üreticilerinin kooperatif kurma durumu... Kooperatifler kâğıt üzerinde kuruldu, tesisleşmesi gerçekleşemedi. Çünkü buna ilişkin yönetmelik çıkmadı. Makinalaşması, pazarlaması, paketlemesine ilişkin düzenlemelerin hiçbirisi yapılmadı. Şurada yirmi günlük bir süre bile kalmadı. Bu süre içerisinde bunların yetişme şansı da yok. Dolayısıyla bu ertelenme önemliydi, gerekliydi. Ancak burada teknik olarak ceza hukuku açısından da bir sorun var. Maddeyi 2'ye bölerek tütün için 2021 yılı talep ediliyor ancak makarona ve kâğıda tütün sarmak suretiyle pazarlanması ve satılması için de 2020 yılında yani yirmi gün sonra yürürlüğe girsin diye bir teklif var. Bu, ciddi anlamda bir mağduriyet yaratacaktır. Sizin sarmalık tütünü şu gördüğünüz boş makarona koymadan içme şansınız zaten yok. Sonuçta tüketici buraya koyacak ve içecek bunu. Şimdi, değerli arkadaşlar bu neye benziyor? Bu, vatandaşın elini bağlayacaksınız, önüne yemek koyacaksınız. "Yemek ye." demek gibi bir şey. Bu, teknik olarak ceza hukuku açısından da sorun yaratacak. Ben size bir örnek vereyim: Adıyaman'da bir tütün üreticisi Antalya'ya tatile gidecek, 20 paket sigarasını şu makarona doldurdu çıktı yola. Adana'da yol kontrolünde yakalandı. Şimdi, adli birimler bu maddeden dolayı -2 Temmuzda- bu kişi hakkında işlem yapacaklar. Üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası var. Bunu hangi vicdan, hangi adalet kabul eder?
Burada bir kriter yok ve önceki yıllarda olduğu gibi değerli arkadaşlar, zorlamaya gerek yok, maddeyi 2'ye bölmeye de gerek yok. Daha önceki yıllarda yapıldığı gibi -yine iktidar partisi bunu yaptı- maddenin bir bütün olarak uygulanmasını ertelendi. Bu seferde aynı şekilde maddenin bir bütün olarak ertelenmesi uygulamada hem çiftçiyi hem üreticiyi hem de adli kollukta çalışan hâkimlerimizi, savcılarımızı rahatlatacaktır. Şimdi, hâkim, önüne bir dosya geldiğinde nasıl bir karar verecek? Bunun kriteri yok. Ticari amaç ne kadar olacak, ne kadar olmayacak? Bir kriter yok. Yarın, öbür gün bütün milletvekillerimiz seçim bölgelerinde bu sorunla karşı karşıya kalacaklardır, insanlar ciddi anlamda mağdur olacaklardır. Onun için bir hukukçu olarak, ceza hukukunda da yıllarca çalışmış bir olarak şunu ifade ediyorum: Bu hâliyle bu yasanın yürürlüğe girmesinin, tütüne ilişkin kısmını 2021'e ertelemenizin hiçbir anlamı yok, hiçbir faydası da olmayacak dolayısıyla sorunları çözme konusunda da bir katkısı olmayacaktır. Sizden ricam şu: Yüz binlerce tütün üreticisinin -bu Türkiye gerçeğini de göz önünde bulundurarak- mağdur olmaması için -madem iyi niyetli bir şey ortaya konulmuş- bu 20'nci fıkranın 2020'ye kadar uygulanmasının ertelenmesi, maddenin bir bütün olarak ertelenmesi gerekiyor. Şimdi, bu süre içerisinde en azından kooperatifleşme sağlanır, tesisleşme sağlanır, bu geçiş süreci belki tamamlanmış olur. Ama bu şekilde bu maddeyi ikiye bölerek "Yarısı yürürlüğe girsin, yarısı girmesin." şeklindeki bir düzenleme ciddi anlamda sorun çıkaracaktır ve yurttaşlarımızın mağduriyetine sebebiyet verecektir. Ben, bu konuda özellikle tüm Komisyon üyelerinin ve buradaki bütün arkadaşlarımızın bir hassasiyet göstermesini bekliyorum çünkü ceza çok ağır, üç yıl. Yani bu ceza, ölçülülük ilkesine aykırı; bu ceza, ceza hukukunun temel ilkelerine aykırı, o da ayrı bir mesele. Zaten bu eylemlere ilişkin şu anda kanunda boşluk da olmuyor, 4733'te zaten düzenleme var. Yani 4733'te düzenleme olduğu için "Biz, eğer bunu ertelersek kanunda bir boşluk çıkar." gibi bir kaygı da olmasın. Önerimiz, talebimiz -arkadaşlarımız öneri verecek- hiç olmazsa tesisleşme sağlanıncaya kadar bir yıl veya iki yıl bunun ertelenmesidir. Bu, Türkiye'de yaşanabilecek mağduriyetleri önleyecektir. Ben, bu konuda bütün arkadaşlarımızın hassasiyet göstermesini bekliyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, teşekkür ediyorum. Aslında bu konuyla ilgili Sayın Aydemir konuşmasının başlangıcında açıklama yapmış idi ama burada -bilmiyorum, ben yanlış anlıyor muyum- maddeye baktığımızda; satanlar, satışa arz edenler, bulunduranlar ve nakledenler bakımından... Yoksa, evinde makaronla yapıyorsa, bildiğim kadarıyla herhangi bir ceza söz konusu değil. Ama bir de herhâlde Tarım Bakanlığıyla yaptıkları görüşmeler... Bunları Sayın Aydemir detaylı olarak anlatır diye düşünüyorum açıkçası.
ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Dediğim gibi, yarın, öbür gün arabanızda 20 paket bulundurmayı, polis "bulundurma" olarak değerlendirecek ve bu insanlar gerçekten mağdur olacak. Bu gerçekten teknik olarak çok büyük bir tehlikeyi içinde barındırıyor, adaletsizliklere sebebiyet verecek.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Ona Sayın Aydemir açıklık getirmeli bence.
Peki, teşekkür ediyorum.
ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Ben teşekkür ederim.
Geçen yıl da bu gündeme geldi. Bir bütün olarak ele alınmalı.