KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Aydemir, maddeyi getirmişsiniz ancak kaçıncı kez -siz de bu Komisyonun yıllardır üyesisiniz, ben de öyleyim- bu konularda hep istisna getiren maddeler getiriyoruz biliyorsunuz. Vatandaşımıza destek vermemiz elbette gerekiyor ama bununla ilgili yapısal bir reformu henüz ortaya koyabilmiş değiliz. Her depremden sonra doğal afet diyoruz, devlet oraya gidiyor, çeşitli yardımları yapmaya çalışıyor ama "kader, kısmet" deniyor, vatandaşlarımız hayatını kaybediyor ve birkaç ay sonra bu depremin şartları unutuluyor.

Bu Komisyon daha iki yıl önce biliyorsunuz imar affı diye bir madde geçirdi arkadaşlar. Yani depreme dair bir master planı çerçevesinde bir yapısal reform yapacağımız hâlde yalnızca para için, tamamen para için bir imar affı buradan geçti ve imar affına Malatya da, Elâzığ da katıldı. Malatya ve Elâzığ'da imar aflı binalar yıkıldı arkadaşlar, buna siz yol açtınız, biz değil, siz "evet" dediniz çünkü bu maddelere. Deprem afet sigortası diyorsunuz, doğru, vatandaşın böyle bir sigortayı normalde yapması lazım, buna kamunun da destek vermesi lazım. Yapmıyor, niye? Çünkü her depremden sonra "kader, kısmet" deniyor, enkazlar kaldırılıyor, sonra devlet böyle istisna yasaları geçiriyor -bu tip istisna yasalarını, bunu vatandaşımız da biliyor, zaten gücü de yok bunu yapmaya- devlet sonuçta böyle desteklemek durumunda kalıyor. Arkadaşlar, bunun yerine gerçekten bir yapısal reformu tartışsak yani bütün Türkiye'de sonuç olarak depremde öncelikli bölgeleri esas alarak bir dönüşüm planını... Çevre ve Şehircilik Bakanlığı mı, belediyeler mi, yerel yönetimler mi, bununla ilgili maliye ne tip destekler verecek, kamu ne tip destekler verecek, bütün bunları konuşsak ve beş yıllık bir plan ortaya konulsa daha iyi olmaz mı? Elbette bunlar olsun ama bunu yaptığınız sürece, emin olun, imar aflı binalar kalmaya devam edecek, dönüşüm yalnızca rant olan yerlerde olacak. Herkes kendi şehirlerini de biliyor, ben Diyarbakır'da da biliyorum, diğer şehirlerde de biliyoruz arkadaşlar, İstanbul'da da görüyoruz, Manisa'da da öyledir, diğer şehirlerde de. Rant olan yerlerde dönüşüm oluyor, rantı olmayan yerlerin dönüşümü olmuyor arkadaşlar. Eski binalar diyelim ki 8 katlıysa, orada kaçaksa, oradaki imar şu anda 3 katlıysa dönüşüm olmuyor, insanlar beton binalarda, tabut binalarda yaşamaya devam ediyorlar. Bu böyle geçecek belli, ben bütün arkadaşlara buradan bir kez daha çağrı yapıyorum: Gelin, bu konuyla ilgili yapısal bir reformu tartışalım. Bütün vatandaşlarımızı güvenli evlerde yaşatacak yapısal reformları tartışalım; ondan sonra bu tip "Deprem olsun, sonrasında biz böyle tedbirler alalım." meselesini tartışmış olmayız. Ama maalesef bunları yapamıyoruz, hep palyatif tedbirlerle yürüyoruz; bu da bizim herhâlde yapısal sorunumuz, bu Meclisin yapısal sorunu veya siyasetin yapısal sorunudur.