KOMİSYON KONUŞMASI

ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Teşekkürler Başkan.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum, Vekilime teşekkür ediyorum.

Ben, tamamlayıcı olarak geçmişte yaşanan bir olayı size anlatayım. Rahmetli Demirel, Aleviler Osmanlı'nın baskısından, zulmünden dolayı hep kırsal kesimde yaşarlardı. 60'larla birlikte metropollere göç ediyorlar, metropollere yerleşiyorlar. Ama metropollerde sorunlar yaşanmaya başlanıyor ve rahmetli Demirel şeyi çağırıyor, İzzettin Doğan'ı çağırıyor, diyor ki: "Sorunlar çoğaldı, Aleviler de kırsaldan kentlere geldi, bunu nasıl çözeceğiz?" diyor. Birtakım öneriler falan konuşuluyor, en son İzzettin Doğan serzenişte bulunuyor, diyor ki: " Beyefendi, bizde, Alevilerde ne vali var, ne emniyet müdürü var ne de yüksek düzeyde görevli var." "Olur mu böyle şey, siz de Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlarısınız." diyor. "Bir araştırın." diyor. O zaman Mehmet Ağar Emniyet Genel Müdürü, çağırıyor. "Mehmet Bey, bak, İzzettin Bey diyor ki 'Ne emniyet müdürü var, ne vali var ne de üst düzeyde şey var.'" "Yok efendim, biz vali atarken, kaymakam veya emniyet müdürü atarken mezhebine, meşrebine onun milliyetine bakmayız." Diyor. Demirel zeki, diyor ki: "Oğlum, var mı yok mu onu söyle" Diyor ki: " Efendim bir Amasya Valisi, öyle gibi geliyor."

Bu zihniyet bugün devam ediyor, bu zihniyet devam ediyor. Bu zihniyet değişmediği sürece yasalardakiler bile uygulanmıyor. Örneğin, bugün devasa bir kuruluşumuz var Diyanet. İstanbul Belediyesi inançlar konusunda bir kitapçık hazırladı, orada da bir resim koymuş; bir imam koymuş, bir papaz koymuş, bir haham koymuş, bir dede koymuş, isyan çıktı. Diyanet dedi ki: "Nasıl böyle, oraya bir dedeyi koyarsın?" Bu sünniliği şey yapmaktır.

Yani bu toplumda 15-20 milyon alevi varsa ve bir dedenin inanç önderleri olarak aynı resmen koyulmasına tahammül edemiyorsa, Diyanet İşleri isyan çıkardı, birçok parti de bunu destekledi. Yani şimdi siz toplumda bu kadar, ayrımcılık, bu kadar nefret suçları işlenirken yasaymış, güvenlik soruşturmasıymış, "Irk, cins, din, mezhep gözetilmeksizin memur alacağız." Bunların hepsi hikâye arkadaşlar, bunların hepsi hikâye onun için bu cumhuriyet demokratikleşmediği sürece, demokratik bir anayasa yapılmadığı sürece biz 12 Eylül faşist cuntasının o darbeci anayasayı ucundan köşesinden buna yama yapmakla bu sorunu çözemeyiz. Her şeyin başı demokratik bir anayasa yapmaktır.

Ben teşekkür ediyorum.