KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan Yardımcım hoş geldiniz.

Şimdi, işin doğrusu burada biz hani tüm yurttaşların eşitliğinden bahsediyoruz ama maalesef şu Meclis çatısının altında tüm vekiller de eşit değil. Sayın Bakan Yardımcım sizlere ulaşabiliyoruz ama maalesef yerel bürokrasiye, kaymakamlara, emniyet müdürlerine, valilere, yerel bürokratlara ulaşma şansımız çoğu zaman ben Meclis idare amiri sıfatıyla aradığım hâlde neredeyse yok. Şimdi, bu bir talimat mıdır? Ben buradan gerçekten sormak istiyorum: Nasıl oluyor da vatandaşın... Ben Gaziantep'te 126 bin oyla seçildim Sayın Bakan Yardımcım ama dediğim gibi, maalesef yerel yetkililer bizim telefonlarımıza çıkmıyor, bizi aramıyor, dolayısıyla biz de en basit noktada bile sizi aramak durumunda kalıyoruz, Bakan beyleri veya Meclis Başkanını aramak durumunda kalıyoruz. Bu konuda ben sizler tarafından yerel bürokratların uyarılmasını rica ediyorum çünkü gerçekten ön yargılarla davranırsak birbirimize söz anlatamayız, sözün kıymeti kalmaz. Dolayısıyla tarafsız olarak birbirimizi dinleyelim, yine dediğimiz yapılmayabilir, illa aynı fikirde olmak zorunda değiliz ama telefona çıkmamak, dinlememek, ne dediğini duymaya bile tahammül etmemek kabul edilebilir bir şey değil. Hepimiz milletvekiliyiz, hepimiz halkın oylarıyla seçildik, bürokrasinin bu konuda uyarılması gerekir.

Ben söz almışken bir cümle daha söylemek istiyorum: Sayın Başkanım, bu yasa tasarısıyla ilgili burada birçok konuşma yapıldı. Ben en azından Komisyonun, teklif sahiplerinin kendi aralarında bile... Burada hiçbir toplumsal kesim yok, buraya çağrılmamış, kendi aralarında bile bizim yaptığımız eleştirileri tartmaları, hazmetleri için bir tartışma yürütmesi gerekmez mi? Peşinen, işte, benim çoğunlukçu sistem dediğim tam da bu Sayın Başkanım. Çoğunluğumuz var, oylarımız geçerli diyoruz. Ben bunun doğru bir tarz olduğunu düşünmüyorum.

Teşekkür ediyorum.