| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can ve 64 Milletvekilinin; Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi (2/2972) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 25 .06.2020 |
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım, Bakan Yardımcım, değerli bürokrat arkadaşlarım; hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Aralık 2019'da Plan ve Bütçe Komisyonuna gelen torba teklifte güvenlik soruşturması maddelerine yer verilmiş ancak Genel Kurulun görüşmeleri sırasında ilgili maddeler tekliften çıkarılmıştı. Evet, o dönemde grubumuz devletimizin güvenlik kaygılarını gidermek, demokratik ve adil bir değerlendirme mekanizması oluşturmak ve anayasal düzeni korumak adına daha kapsamlı, detaylı yeni bir kod kanun teklifi hazırlanmasını teklif etmişti. Bugün görüştüğümüz 16 maddelik Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi'ne, özünde tümüne karşı olmadığımızı fakat Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesine aykırı maddeler olmaması yönünde düzenlemelerin yapılmasının gerekli olduğunu ifade etmek istiyorum. Teklifin, 3'üncü, 5'inci, 6'ncı ve 8'inci maddelerinde bizim önergelerimiz vardı. Önergelerimiz üzerinde de gerekli konuşmaları, değerlendirmeleri yapmıştık. Yalnız burada 5'inci maddede ki bu eşi ile birinci derece kan ve sıhri hısımlar konusunda bir örnek vermek istiyorum. Benim de çok yakından tanıdığım, ailesini bildiğim, ülkücü bir gelenekten gelen, vatanını, milletini seven, hiçbir şekilde hiçbir terör örgütüyle bağlantısı olmadığına benim de inandığım bir arkadaşımız, asker. Bu arkadaşımızın yıllar önce eşi yurtta kalmış iki ay. O iki aylık sürede yurtta kalması... Yargıda da kendisinin hiçbir şekilde iltisakının bulunmadığını belgelemiş ve dönmesine de yasal olarak bir engel olmadığı ifade edilmiş, mahkeme kararına rağmen hâlâ dönemedi. Yani bir tek eşinin iki ay yurtta kalması, gerekçe bu. Dolayısıyla, bu tip şeylerle karşılaşıyoruz. Yine aynı şekilde bir polis kardeşimiz, mahkeme kararı var, hiçbir şekilde iltisakının olmadığı, kullanılamayacağı yani yargı kararlarıyla belgelenmiş ama o da dönemedi. Yani bu tip şeyler maalesef yaşanmakta. Onun için bu eşiyle, birinci derece kan ve sıhri hısımlık konusunda bizim de çekincemiz var. Onu da burada ifade etmek istiyorum.
8'inci maddede kişisel verilerin korunmasına yönelik haklarla ilgili olarak da üçüncü fıkrasındaki "Millî savunma, millî güvenlik, kamu güvenliği, kamu düzeni ve ekonomik güvenlikle ilgili istihbarat faaliyetleri kapsamında elde edilen bilgiler kişiye verilemez." ifadesi uygulamada keyfiyete yol açabilir. Zira, bahse konu sebeplerle ataması yapılamayacak kişinin isnadı ve gerekçesini öğrenebilmesinin gerekli olduğunu düşünüyoruz, düzenlemenin de bu şekilde yapılması taraftarıyız.
Saygılarımla.