| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can ve 64 Milletvekilinin; Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi (2/2972) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 25 .06.2020 |
ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Ben de aslında bir bütün üzerinden de değerlendirmek istiyorum. Şimdi, aslında ilk düzenlemesi ne zaman yapılmıştı? OHAL dönemi için yapılmıştı, ihtiyaçlar üzerinden denildi, sonrasında işte yasal düzenleme olarak da geçti. Şimdi, OHAL sürecinde, olur, evet, ihtiyaçlar olur, dönemin acil dönemidir vesairedir, birtakım uygulamalar yapılır. O dönemin bu uygulamalarının toplum açısından, halk açısından, insanlar açısından ne tür sonuçları olduğunu, "Bunları nasıl toparlamak, düzeltmek gerekir?"i düşünmek yerine iktidar olarak şöyle bir şey yaptınız maalesef: "Hazır orada yapmışken bunu devam ettirelim, yasal düzenlemelere geçirelim." Sadece bu düzenleme için değil, birçok düzenlemeyi bu hâle getirdiniz. OHAL sürecinde çıkarılan birçok kanun hükmünde kararname ya da farklı Cumhurbaşkanlığı kararnameleri geldi ve yasalaştı.
Şimdi, tam tersine, şöyle olması gerekmiyor muydu: Böyle bir süreç yaşadık, mecburi birtakım düzenlemeler yapıldı; ki iktidar bunu aslında kendi lehine çevirdi, onu da biliyoruz ama şimdilik onu bir kenarda bırakarak söylüyorum. "Burada insanlar nasıl zarar gördü, bunları nasıl toparlarız?" diye bir değerlendirme yapmadık, tam tersine, OHAL sürecinde milyonlarca insanın hakları elinden alınmışken bunu devam ettiren bir yerden yeni yasal düzenlemelerle bunlara devam ediliyor.
Şimdi, biraz önce konuşurken şunu söylediniz, devleti korumaktan bahsettiniz. Şimdi, devlet dediğiniz şey niçin vardır? Halk için değil midir; toplum için değil midir; işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler için değil midir? Şimdi siz, devleti koruyacağım iddiasıyla herkesi, herkesin özgürlüklerini elinden alan, çalışma hürriyetini elinden alan, toplantı gösteri yürüyüşü hakkını elinden alan, temel haklarını elinden alan bütün düzenlemeleri getiriyorsunuz, buradan diyorsunuz ki: "Devleti koruyacağım." Hangi devleti koruyorsunuz, hangi devlettir bu? Yani, halkın içinde olmadığı, burada yaşayan insanların içinde olmadığı devletten kastınız nedir? Bunu koruyarak nasıl bir sonuç elde etmeyi düşünüyorsunuz? Yani çok açık ki iktidarınızı koruyorsunuz gerçekten. E, o zaman iktidarınız değilse, devleti korumak da aslında halkı korumaksa, bu ülkenin gençlerini, emekçilerini, kadınlarını, yoksullarını korumaksa nasıl sürekli bunların bütün haklarını yok eden düzenlemeler getiriyorsunuz? Herhâlde temel sorun burada, yaklaştığımız noktada diye düşünüyorum. Yani siz "devlet" deyince "devletin çıkarları" deyince kendi çıkarlarınızı anlıyorsunuz; biz, toplumun, halkın çıkarlarını anlıyoruz. O yüzden, tersten bakınca da galiba sonuçlar farklı oluyor diye söylemek istedim.