| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | 2/2985 Esas Numaralı Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 30 .06.2020 |
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Sayın Başkan, değerli üyeler; hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle ülkemiz açısından en önemli sektör olan tarım sektörünün sorunlarını tespit ederek çözüm üretmekle görevli olan bu Komisyonun sadece esas Komisyon olarak belirlendiği bir kanun teklifini görüşmek üzere toplanması konusunda eleştiri getirerek başlamak istiyorum. İçinden geçtiğimiz ve tüm dünyayı etkileyen küresel bir salgınla mücadele edilirken gıda temini ve güvenliği, çiftçi sorunları, doğa olayları nedeniyle meydana gelen tarımsal afetler gibi bu Komisyonu yakından ilgilendiren konularda herhangi bir çalışma yapmamış olmak bu Komisyonu gerçek gündeminden uzaklaştırmak anlamına geliyor.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidar partisinin alışkanlık hâline getirdiği torba kanun yapım tekniğine uzun süredir karşı çıkmaktayız. Gerek Komisyon süreçlerinde yaptığımız konuşmalarda gerek hazırlanan muhalefet şerhlerimizde gerekse Genel Kurulda yaptığımız konuşmalarda bu yasa yapma tekniğinin hatalı olduğunu ısrarla dile getiriyoruz. Bu yasa yapma tekniğinin bir sonucu olarak tarımla ilgili birçok konuda Komisyon olarak görüşümüze danışılmadı. Bu teklif tarımla ilgili birçok değişiklik getirirken, tarımla ilgili neredeyse hiçbir soruna yeterli çözüm üretememektedir.
Değerli milletvekilleri, yıllardır tarımın ana sorunları çözülmeden gerekli tarımsal büyümenin, istihdamın, verim artışının ve ürün çeşitliliğinin sağlanamayacağını ifade ediyoruz. Bunların en başında gelen maliyet artırıcı unsurların çözümlenmemesi, elektrik, mazot, gübre, ilaç gibi girdi maliyetlerin dünya fiyatları üzerinde seyretmesi ve piyasa manipülasyonları sektöre büyük zarar vermekte. Tarımsal üretimde kullanılan ÖTV'nin kaldırılması bunun ilk adımlarından biri olmalıydı. Ancak geçtiğimiz günlerde bu konuyla ilgili grubumuzun verdiği kanun teklifi yine iktidar tarafından Genel Kurulda reddedildi. En büyük girdi maliyeti sorunu çözülmeden çiftçiyi nasıl rahatlatmayı düşünüyorsunuz?
Bir diğer sorun, tarım arazilerinin parçalı ve dağınık yapısı. Tarım arazilerinin çok parçalı ve dağınık yapısı üretim maliyetlerini artırmakta, modern teknolojinin uygulanmasını ve ulaşım alanının inşasını zorlaştırmakta, çiftçinin kazancını düşürmekte ve tarımsal rekabetle tüketici fiyatlarını olumsuz etkilemektedir. Bu sorun çiftçilerimiz TARSİM sigortası yaptırırken de ortaya çıkıyor. Arazi parçalanması veya miras gibi sorunlar sebebiyle ÇKS'ye kayıt edilemeyen araziler var. Tarım sigortası için tapu ve kira kontratını esas alan ÇKS nedeniyle ihtilaflı ve intikal yapılmayan araziler güvence altına maalesef alınamıyor. Bu arazilerde ekim yapanlar ÇKS kaydı olmadığı için herhangi bir doğal afette karşılaştıkları zararı tazmin edemiyor.
Değerli üyeler, TARSİM'le ilgili sıkıntılar özellikle mayıs ayında yaşanan hava kaynaklı doğal afetlerde bir kez daha karşımıza çıktı. Üreticilerin TARSİM'e güveni kalmamış. 2002 yılında ÇKS'ye kayıtlı çiftçi sayısı 2 milyon 588 bin iken bu sayı 2018 yılında 2 milyon 103 bine düşmüş. AKP döneminde 682.265 kişi üretimden ayrılmış. On dört yıllık geçmişi olan TARSİM sisteminin, üreticilerinin dertlerine çare bulamadığı, yıllar itibarıyla sorunlarının azalması gerekirken daha da arttığı görülmektedir. Bugün çiftçilerin sadece yüzde 30'u ÇKS'li ve yine sadece yüzde 13'ü TARSİM'e kayıtlı. ÇKS'ye kayıtlı olmayan çiftçi TARSİM yapamıyor, oysa ÇKS'ye kayıtlı olmayan ama çiftçilik yapan çok sayıda üreticimiz var, buna rağmen TARSİM yaptıranlar çok az.
TARSİM 2019 verilerine göre ülkemizde ekilen 197 milyon dekarın sadece 26 milyon dekarı yani yüzde 13'ü sigortalanmış görünüyor, hayvancılık sektöründeki sigortalılık ise çok daha az. 2018 yılı TÜİK verilerine göre 18 milyona yakın büyükbaş hayvanın yüzde 7'si yani sadece 1 milyon 330 bini sigortalanmış, küçükbaş hayvancılıkta ise oran yüzde 5'i bulmuyor. 48 milyon 500 bin civarındaki küçükbaş hayvan varlığının 2 milyon 305 bini sigortalanmış görünüyor.
Değerli milletvekilleri, TARSİM kurulduğu günden itibaren sürekli prim artışı yoluna gitmiştir. Bazı üreticilerin sigorta taleplerini riskli kategorisinde değerlendirerek reddetmiş ve üreticiler arasında ayrımcılığa sebep olmuştur. Sigortalıların mağduriyetini gidermede TARSİM maalesef yetersiz kalmıştır. Yaşanan afet nedeniyle zarara uğrayan çiftçiler bir taraftan da sigorta primini ödemek durumundadır. TARSİM sigorta primlerinin çok yüksek olduğunu defalarca gündeme getirdik ancak bu konuda herhangi bir çalışma yapılmadığı gibi, doğal afet ve benzeri olağanüstü durumlarla karşılaşan çiftçilerimize prim ödemeleri konusunda herhangi bir destek sunulmamaktadır. Bu durumdaki çiftçilere destekleme ödemesi yapılmalı ya da sigorta prim ödemeleri ertelenmelidir. TARSİM sigorta kapsamı mutlaka genişletilmeli, tüm ürünlerde ani sıcaklık değişimi, aşırı sıcak ve aşırı soğuk TARSİM kapsamına alınmalı, don olayı da tüm ürünler için teminata dâhil edilmelidir. Tarım Bakanının geçtiğimiz günlerde bu konuyla ilgili bir açıklaması oldu. 2001 yılı itibarıyla bu hâllerin de sigorta kapsamına alınacağıyla ilgili çalışma başlattıklarını ifade etti. Peki, bu yıl zarar gören çiftçilerimiz ne yapacak? Biz elbette bu konunun yakından takipçisi olacağız.
Coronavirüs salgınıyla zor bir dönem yaşayan üreticilerimiz bir de doğal afetle karşı karşıya kaldı. Üretici birçok yerde ikinci defa ürün ekiyor ve masrafları 2'ye katlanmış durumda ancak hiçbir yardım alamıyor. Bu doğal afetler sonrası ürün veriminde kayıp yaşanacağı için tüketiciler meyve, sebze ve diğer tarımsal ürünleri de daha pahalıya alacak. Zaten borç yükü altında üretim yapmakta zorlanan çiftçinin maliyetleri daha da arttığı için borçları da artacak, geliri de düşecek. Bütün ülkeler coronavirüs nedeniyle tarımsal üretimde aksama olmasın diye çiftçisine destek olurken ülkemiz çiftçisi doğal afetlerde bile maalesef yardım alamıyor.
TARSİM dışında, 2090 sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun'la çiftçiler doğal afetlerden korunmaya çalışılıyor ancak bu kanun da çiftçiyi koruyamıyor. TARSİM yapmamış, 2090 sayılı Yasa'dan da yararlanamayacak olan çiftçinin ise doğal afetten zarar gördüğünde başvuracağı bir kurum yok. Yetkililerin mutlaka üreticiye yardım etmesi, destek olması gerekmektedir. Bir an önce üreticilerin uğradıkları zararlar tespit edilmelidir. Zarar gören üreticiye mutlaka nakdî yardım yapılmalıdır. Doğal afetlerden zarar gören üreticilerin borçları mutlaka ertelenmelidir. Bununla birlikte yeniden ürün ekecek olan üreticilerin mazot, gübre, ilaç, tohum gibi girdileri mutlaka devlet tarafından karşılanmalıdır. TARSİM sigorta kapsamı genişletilmeli, bütün üreticilerin ürünlerini sigortalayacak bir sistem mutlaka oluşturulmalıdır. 2090 sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun revize edilerek çiftçiye yardım yapılacak hâle getirilmelidir. AFAD'ın çiftçiye destek vermesi için kolaylıklar sağlanmalı, mutlaka üretim planlaması yapılmalı, bölgelere göre risk haritası çıkarılmalı ve üretim deseni belirlenerek üretim planlanmalıdır. Tarımsal üretim sigortası primleri bu risk haritasına göre yeniden oluşturulmalıdır.
Değerli milletvekilleri, TARSİM'in sorunları bunlarda da bitmiyor. Bir başka sorunlu alan ise eksperler. Çiftçilerimiz, özellikle eksperlerle ilgili oldukça fazla şikâyette bulunuyorlar. Sel basan tarlalara, fırtına zararına uğrayan tarlalara sıfır hasar raporu düzenlenmesi buna örnek olarak verilebilir. Hasar tespitlerinin konunun uzmanı olmayan eksperler tarafından yapıldığı, hatalı düzenlenen eksper raporları nedeniyle de birçok hasarın karşılanmadığı ya da eksik karşılandığı ifade edilmektedir. Tarım sigorta eksperlerinin sundukları hizmeti gereği gibi yürütüp yürütmediğinin etkin bir şekilde denetlenmesi gerekiyor. Yürüttükleri hizmette kusur tespit edilen eksperlere yaptırımlar gecikmeden ve caydırıcı bir şekilde uygulanmalıdır. Hatalı eksper raporları neticesinde mağdur olan çiftçiler tespit edilerek mağduriyetleri giderecek önlemler alınmalıdır, bu da acilen çözülmesi gereken önemli bir sorundur. Çiftçilerin, sigorta bilincinin gelişmesini sağlamaya yönelik adımların mutlaka atılması gerekmektedir. Primleri düşürmek, kapsamları genişletmek, objektif hasar tespitlerinde bulunacak işinin ehli eksperler yetiştirmek ve çiftçiye gerçekten sigorta güvencesi altında olduğunu hissettirmemiz gerekiyor. Çiftçinin, TARSİM'e karşı kaybettiği güveni yeniden kazandırmalıyız.
Hepinize teşekkür ediyorum, çok sağ olun.