| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | 2/2985 Esas Numaralı Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 30 .06.2020 |
ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Evet, teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinize iyi çalışmalar diliyorum.
Değerli arkadaşlar, tabii, tarımla ilgili, özellikle Komisyondaki arkadaşlarımız gerekli eleştirilerini yaptılar yasaya dönük. Ben bu yasada özellikle 11'inci, 12'nci ve 14'üncü maddelerde tütünle ilgili kısımla ilgili birkaç hususu belirtmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, tütün, Türkiye'nin bir gerçeği; tütün, Türkiye'nin uluslararası anlamda gerçekten bir marka değeri. Ancak AK PARTİ iktidarı döneminde, özellikle 2002'den bu yana tütünün başına birçok felaket geldi; çok ciddi yasalar çıktı ve bu yasalarla Türk tütünü gerçekten gün geçtikçe hem üretici bazında hem üretim bazında ciddi anlamda kan kaybetti. Özellikle 2008 yılında TEKEL'in kapanmasıyla birlikte tütün üretiminde Türkiye'de ciddi anlamda bir düşüş söz konusu oldu.
Değerli arkadaşlar, tabii, bu, sözleşmeli tütünle birlikte, bir de bizim Adıyaman seçim bölgemiz başta olmak üzere Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde yetişen ve tek başına içim özelliğine sahip olan sarmalık tütün gerçekliği var. Bu sarmalık tütünle ilgili de yine Türkiye Büyük Millet Meclisinde hem 2017 yılında, öncesinde hem de geçen hafta birtakım yasal düzenlemeler geldi ve geçti. Bunlar da çiftçide ve üreticide ciddi bir mağduriyet yaratacak. Şu anda mesela seçim bölgemde, bu geçen hafta geçen, özellikle ticari amaçla kağıda veya makarona sarmalı tütün konularak satılması, pazarlanmasına üç yıl hapis cezası getiren, Kaçakçılık Kanunu'na eklenen hükümle birlikte ciddi bir tedirginlik ve endişe oluşmuş durumda. Bu yasaların hepsine bir baktığımızda aslında bu yasalarda gizli bir elin olduğunu, nihayetinde dolaylı yollardan da olsa büyük sigara şirketlerinin, çok uluslu şirketlerin korunduğunu ancak yerli üreticinin, yerli üretimin dışlandığını görmekteyiz. Şu anda bu görüşmelerini yapmış olduğumuz yasada da yapmış olduğum incelemede, yine büyük sigara şirketlerine bir avantaj sağlandığı durumlar söz konusu. Bu nasıl, bunu bir izah edeyim.
12'nci madde özellikle Türkiye'de üretim yapan sigara fabrikalarında yerli tütün oranının artırılmasını öngörüyor. Bu, görünüşte gerçekten güzel, olması gereken de bu; aslında yüzde 30 değil, yüzde 50'lere kadar da çıkarılması gerekiyor. Çünkü Türkiye'deki yerli üreticinin desteklenmesi ancak ürünlerinin Türkiye'de üretim yapan fabrikalarda değerlendirilmesiyle mümkün olacaktır. Bu kanunda, özellikle 12'nci maddede, daha önceki taslakta bu oranı yüzde 45'e kadar artırmaya Tarım Bakanına yetki verilmişti ama şu anda bakıyoruz ki teklifte Cumhurbaşkanına yüzde 45'e kadar artırma, yüzde 15'e kadar indirme yetkisi veriliyor. Ben özellikle Bakanlık yetkililerine soruyorum: Neden Tarım Bakanına değil de Cumhurbaşkanına bu yetki veriliyor? Yani tütünün kullanma oranını da mı Cumhurbaşkanına bağlıyorsunuz? Yani bu kadar yük, bu kadar yetki yetmiyor mu da tütündeki bu artışı ve indirimi de Cumhurbaşkanlığına bağlamak gerçekten doğru bir şey değil. Burada yetkinin aslında Tarım Bakanlığında olması daha doğru olurdu.
Yine, değerli arkadaşlar, bu Türkiye'deki özellikle, sigara üretimi yapan fabrikalardaki yerli ürüne ilişkin ben sizinle kısa bir not paylaşmak istiyorum. Tekelin özellikle 2008 yılında özelleştirilmesi ve tütün fonunun kademeli olarak azaltılması sonucunda Türkiye sigara pazarının tamamına yakınına sahip olan çok uluslu sigara şirketleri, sigara harmanlarında giderek artan miktar ve oranlarda ithal tütün çeşitlerini kullanmaya başlamışlardır. Bu zaman zarfında, iç piyasadan satın aldıkları yerli tütün miktarı, bu kullanım oranlarına paralel olarak azalış göstermiş, tütün fonunun sıfırlandığı bu ürünlerin kullanımı sigarada perakende satış fiyatının artmasına rağmen önceki yıllara oranla önemli bir maliyet avantajı sağlamıştır.
Değerli arkadaşlar, bir de 2003 yılında Türkiye'de iç piyasamızda satış amaçlı üretilen sigaralarda yerli ürün kullanma oranı yüzde 42. 2008 yılında TEKEL'in sigara biriminin özelleştirilmesinden sonra tütün fonunda bazı ürünlerde fonda vergi sıfırlanmasıyla birlikte 2017 yılında gelir itibarıyla yüzde 12'ye düşmüştür. Bu yüzde 12'lik oranın bugün gelen teklifle yüzde 30'lara çıkarılması doğrudur, hatta biz, bu oranın da yüzde 40-50'lere filan çıkarılmasının daha doğru olacağını düşünüyoruz. Ancak burada da yine sorunlu bir durum var şöyle ki bunun uygulanması, yürürlük maddesine baktığımızda, bu kanun maddesinin aslında yerli üreticiyi korumak adına yasalaşır yasalaşmaz yürürlüğe girmesi gerekiyordu. Neden kademeli bir şekilde yıllara dağıtılarak 14'üncü maddede 2023-2024 ve 2024 sonrasında yüzde 30'a çıkıyor? Yani bu yüzde 30'luk oran kanunda zikrediliyor ama yürürlük maddesine baktığımızda yüzde 30'luk oranın 2024 yani 2025 yılındaki mahsulde ancak hayat bulabileceği gibi bir gerçeklik ortaya çıkıyor. Benim aklıma takılıyor; madem üreticiyi korumak adına yerli tütünün üreticilerini ve üretimi artırmak adına böyle bir yasa geliyor bunun yürürlük maddesi neden böyle üç dört yıla yayılıyor bu derhâl yürürlüğe girse ne olur? Buradan çok uluslu şirketler mi zarar görecek ya da tütün üretimi mi karşılamayacak talebi?
METİN YAVUZ (Aydın) - Sözleşme var, yapılmış olan sözleşmeler var. Onlar şu anda devam ediyor.
ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Yani onu sadece o şekilde açıklamak ne kadar doğru bilmiyorum ama benim kanaatimce yine burada sadece kanun çıkaracağı zaman uygulanması gerçekten istediğimiz sonuçları vermeyecek. Dolayısıyla burada bu kanun eğer bu şekilde çıkacaksa derhâl yürürlüğe girmesi daha faydalı ve yararlı olacaktır.
Değerli arkadaşlar, yine 13'üncü maddede 4733 sayılı Yasa'nın 8'inci maddesinde değişiklik öngören kısımlar var. Özellikle burada bu 8'inci madde, 4733 sayılı Yasa'nın cezai hükümlerini içeriyor. Yasa hükümlerine baktığımızda özellikle (k) bendinde "sarmalık tütün" ibaresinin de eklenmiş olduğunu görüyoruz. Şimdi, aynı Kanun'un 8'inci maddesine baktığımızda, burada mevcut yasada tütün mamulleri ve alkollü içkileri tüketiciler satışını internet, televizyon, faks telefon gibi elektronik ticaret araçları ve postayla sipariş yöntemiyle vesaire... Burada "20 bin Türk lirasından 100 bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilir." diyor.
Değerli arkadaşlar, ben yıllarca cezada da çalıştım ve bu tütün konusunda çok ilgili ve alakalı bir avukat olarak söylüyorum. Şimdi buraya siz (k) bendine sarmalık kıyılmış tütünü koyduğunuz zaman aynı kanunun (o) bendinde zaten sarmalı kıyılmış tütüne ilişkin hüküm var. Şimdi burada, sarmalık tütüne 20 binden 100 bin liraya kadar idari para cezası koyuyorsunuz, orada miktar belli değil 1 kilo, 5 kilo, 10 kilo yani mesela internet aracılığıyla 5 kilo tütün sattı, 20 bin lira para cezası olacak ancak (o) bendinde 50 kilograma kadar, 50 kilogram dâhil 250 liradan başlatıyor yani KDV'li bir idari para cezası uygulaması var. Bu şekilde bir eylem için 2 ceza söz konusu aslında sarmalık kıyılmış tütünün de dercedilmesinin hiçbir anlamı yok zaten sarmalık tütüne ilişkin (o) bendi ayrıntılı bir şekilde cezaları kademeli olarak göstermiş ve bu şekilde sarmalık tütünü siz hangi şekilde satarsanız satın çünkü "Ticari amaçla sarmalık kıyılmış tütün üretenler ile satan ve satışa arz edenlere ürettikleri, sattıkları..." diyor yani burada internet de dâhildir buna. Faks, elektronik ortam, her türlü ortam, (o) bendi bunu karşılıyor zaten. Buraya ekstra tekrar (k) bendine sarma usulünü ekleyerek siz sarmalı tütün üreticilerini 2 kere cezalandıracaksınız. Bu çok teknik olarak da ceza hukuku açısından da yanlış bir şey. Yani bir eylemin bir cezası olur veya eylemin şu andaki cezası (o) bendinde zaten düzenlenmiş. Adıyamanlı üretici...
BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Şöyle bir farklılık var: İnternet üzerinden ve iletişim kanalları üzerinden yaptığınız zaman tütün ve tütün mamullerinin ilave olarak reklamını yapmış oluyorsunuz. Bu suç ile o suç çok farklı.
ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Ama satış diyor, reklam o zaman...
BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Tütün ve tütün mamullerinin reklamını...
ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Sayın Başkanım, kanundan o şekil anlaşılmaz, şimdi, o zaman siz buraya sarmayı koyduğunuz zaman, burada mülki amir ne yapacak? (k)'ya göre herkese 20 bin liradan basacak cezayı, böyle inceleyecek bir şey de yok. Burada şu anda kanunun maddesine bakalım, o şekilde anlaşılmıyor. Kanunun orijinal hâline bakın siz; 8'inci maddede "Tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin tüketicilere satışının internet, televizyon, faks ve telefon gibi ticaret amaçlarıyla sipariş yöntemi..." "diyor.
BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Aynen, iletişim kanalları üzerinden satmanın cezası ayrı, dükkanda alıp da satmanın cezası ayrı. Bu, onu ayırıyor.
ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Yani ben sizin gibi düşünmüyorum hukukçu olarak çünkü sarmalı tütünü de buraya eklediğiniz zaman sarmalı kıyılmış tütünün satış şekli yani sonuçta ticari amaç olduktan sonra orada değişen bir şeylerin olmadığını düşünüyorum.
BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Sayın avukatım, siz daha iyi bilirsiniz aslında da bakın, bu sigara gibi tütün mamullerinin reklamı yasak ya yani bunları aynı zamanda gösterip reklamını yaparak satma ilave ayrı bir suç.
ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Ben, burada, ceza hukukunun genel ilkeleri açısından bakıldığı zaman bir eylemin bir cezası olur. Burada (o) bendinde yeteri kadar düzenleme vardır, bunun tekrar bu şekilde düzenlenmesinin doğru olmadığını düşünüyorum. Burada cezalar arasında da bir orantısızlık var, çok fahiş cezalar zaten, bunun bu şekilde yanlış olduğunu düşünüyorum.
Gelelim şimdi, (ö) bendine: Şu anda, 8'inci maddeye bu teklifle yeni bir bent ekliyoruz. 6'ncı maddenin ikinci fıkrasına aykırı hareket edenler... Yani şu anda biz bu teklife ve gerekçeye de baktığımızda yerli üretimi artırmak adına yüzde 30'lara kadar bir kullanma zorunluluğu getiriyoruz. Evet, şimdi, peki bu çok uluslu şirketler, uluslararası şirketler bu kanundaki şeyi uygulamadılar, müeyyidesi ne olacak? Şimdi, burada (ö) bendinde bunun ögeleri belirtilmiş ve bence bunlar çok düşük yani bir firma bu cezaları göze alır ve yerli tütünü hiç de kullanmaz, buraya daha caydırıcı gerçekten bu çok uluslu şirketlerin Türk tütününü yerli ve millî tütünü kullanabilmeleri için daha caydırıcı ceza konulması lazım yani küme başına 8 lira, 10 lira ve 12 lira en fahiş o. Siz vatandaşa orada mesela düşün ki internette 10 gram tütün satana 20 bin liradan başlatıyorsunuz cezayı ama çok uluslu şirket bu kanunlara uymayacak, yerli tütünü kullanmayacak, küme başına alacağı ceza 10 liradan başlıyor. Ya gerçekten bu, eğer samimiysek bu konuda, yerli üretimi gerçekten Türk tütününü, tütüncüyü geliştirmek, Türk tütünü yine önceki dönemlerde uluslararası anlamda Türkiye'nin prestijli ürünü hâline getirmek istiyorsak bu (ö) bendindeki cezaların da biraz artırılması gerekiyor. Adam buna uymaz, biz hesap yaptık, Tatvan'da büyük bir sigara işletmesi eğer bu şekilde buna uymazsa alacağı ceza onun için hiçbir şey ifade etmeyecek ve yeri gelecek, fon sıfırlandığı için yurtdışından tütünü getirecek, ithal edecek, bütün ihtiyacını oradan karşılayacak, bunda da Türk tütününü kullanmayacak ve o şekilde üretime devam edecek. Buradan benim önerim bu cezaların birazcık daha caydırıcı hâle getirilmesi. Bakınız geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçen yasada bir paket sigara, Adıyaman tütünü konulmuş sigara satana üç yıl hapis geldi, o şekilde kanunlaştı, şu kanunu ihlal eden uluslararası şirkete küme başı 10 liradan para cezası veriliyor. Yani bu gerçekten cezalar arasında... Bu kanundaki diğer cezalara da baktığımız zaman 5 bin, 10 bin yani vatandaşın, bireyin alacağı cezalar ile tüzel kişilerin, bu işten para kazanan büyük uluslararası şirketlerin aldığı cezalara baktığımızda, gerçekten aralarında uçurum kadar fark var. Bu ceza, bu şekilde bu müeyyide yetersiz olacağı için iyi niyetle gelen 12'nci maddenin pratikte uygulanma şansı olmayacaktır, bu konunun üzerinde de düşünülmesi gerekiyor. Yerli tütünün önünü açmak için bu cezaların, bu müeyyidelerin, bu oranın artırılmasının daha doğru olacağı kanaatindeyim. Şimdilik söyleyeceklerim bunlar. Maddeler üzerinde de tekrar yeri geldiğinde bazı eksikler var, onları da tekrar ifade edeceğim.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.