AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim.

Şimdi, Ebe Hanım, öncelikle, geldiğiniz için teşekkür ederiz çünkü yokluğunuzu çok hissettik. Bu anlattıklarınız tabii Komisyonumun değil.

EBELER DERNEĞİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ FİLİZ ASLANTEKİN - Biliyorum.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Elbette ben de bir hekim ve yenidoğan hekimi olarak sizleri en iyi tanıyanlardan birisiyim. Bizim tereddütte kaldığımız konu bunlar değil, bunlarla ilgili bir sıkıntı yok. Sormak istediğimiz şey şuydu ve cevabını alamadığımız, belki siz cevap verebilirsiniz: Şimdi, birinci paragrafta "Yüksek lisans alanlar uzman ebe olurlar." Bunda bir sorun yok, yüksek hemşire olduğu gibi yüksek ebe olur, tamam, hiçbir sorun yok. İkinci paragrafta diyor ki: Ebeler özellik arz eden birim ve alanlarda yetki belgesi alırlar ve bu yetki belgesini programın düzenlenmesi, belgelendirmesi, tescil, kredi, şu bu, hepsini Bakanlık olarak biz belirleriz. Şimdi, siz doktora yapmışsınız, yüksek ebesiniz, bir obstetri kliniğinde çalışıyorsunuz diyelim ki. Lise mezunu bir ebe, meslek lisesi mezunu, programa gitti, yetkilendirildi, yetkili ebe oldu. Bir yanda uzman ebe var, bir yanda yetkili ebe var, yetkilendirilmiş ebe var. Benim endişem şu: Yetki belgesi aldıktan sonra bu dört yıllık lise mezunu ebeyi sizin tepenize koyabilir mi bu uygulama, koymaz mı? "Yok, koymaz." diyorsanız biz hemen önergemizi geri çekeriz yani teşekkür ederiz bilgiler için. Benim tek endişem yüksek ebeleri korumaktı burada. Böyle bir uygulamada uzman ebe varken yetkilendirilmiş ebe doğru bir kavram mıdır -dört yıllık lise mezunu için bahsediyorum- ve bu yetkilendirilmiş ebe uzman ebenin tepesine gelir mi? Geçmişte örneklerini gördük. Siz, Ebeler Derneği ve doktor olarak "Hayır, bu iyidir." diyorsanız biz hemen çekiyoruz önergemizi efendim yani daha doğrusu arkadaşlarım çekiyorlar, ben Komisyon üyesi değilim.