ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Çok uzatmayacağım, Sayın Aydoğan çok ayrıntılı anlattı.

Bakın, Anayasa'nın 135'inci maddesi "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleridir. Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde..." diye devam ediyor. Bakın, burada önemli olan nedir? Kamu tüzel kişiliklerinin kamu kurumu niteliğinde olmaları Anayasa'da amir hüküm. Kamu kurumu niteliği çok açıksa... Avukatlık Kanunu'na bakıyoruz, Avukatlık Kanunu'nun 76'ncı maddesi de "Barolar; avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlâkını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır." demektedir.

Şimdi "kamu kurumu niteliği" demek, baroların kamu kurumu olduğunu gösterir. İçinde yapılan mesleğin serbest meslek olması baroların Anayasa'ya göre kamu kurumu olmadığını gösteremez. Kamu kurumları bölünemez, birden çok kamu kurumu olmaz. Bir ilçede 2 kaymakam, bir ilde 2 vali, 2 sağlık müdürlüğü -saatlerce, sabaha kadar sayarım- olmaz. 2, 3, 4 kamu kurumu aynı adla aynı yerde olamayacağına göre, Anayasa'ya açıkça aykırı olarak baroların "çoklu baro" adı altında bölünmesi mevzuatımıza uygun değildir. Böyle bir uygulama baroların kamu kurumu olması hasebiyle dünyada yoktur. Almanya'dan örnek veriliyor ise, Almanya'da yargı çevresinde barolar vardır ve tektir. Amerika'da her eyalette 1 baro vardır. Fransa'da her şehirde 1 baro vardır ama Türkiye'de her nasılsa, Anayasa'ya uymaya ant içtiğimiz, namusumuz ve şerefimizi ortaya koyarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na ayrılmayacağımıza ant içtiğimiz Anayasa'yı çiğneyerek bunun getirilmesi Anayasa'yı açıkça çiğnemektir, Anayasa'nın açık ihlalidir. "O, projedir; bu, projedir. Falanca terör örgütü tarafından zamanında getirilmiştir." O tartışmalara şimdi girmeden öncelikle ve özellikle bu açıkça Anayasa'ya aykırı düzenlemenin ettiğimiz yemine de sadakat yükümlülüğümüz gereğince geri çekilmesi gerekmektedir.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.