AYHAN EREL (Aksaray) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Günümüzün en büyük problemi, insanların birbirini sevmemesi, birbiriyle konuşmaması, birbiriyle iletişime geçmemesi. Bunun en son örneği de üç gündür Meclisin Çankaya kapısında bekleyen, baro başkanlarımızla iletişime geçememenin meydana getirdiği sorunlar olarak ortaya çıkmaktadır. Oysa, AK PARTİ Grup Başkan Vekilleri veya güçleri yetmiyorsa daha yetkili birileri bu arkadaşlarımızla iletişime geçip, meramları, dertlerini, kederleri, isteklerini öğrenselerdi, makul ve mantıklı bir ölçüde gidermiş olsalardı, bu arkadaşlarımız üç gün bu kapıda perişan olmazlardı.

Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi, adı üzerinden milletin Meclisi ama maalesef milletin Meclisine vekiller geliyor ama asiller gelemiyor. Biz vekiliz, millet adına buradayız; vekiller burada, asiller dışarıda bu da demokrasinin bir ayıbı olarak değerlendiriyorum. Keşke onlarda yani bir şekilde, Meclis yeri geliyor 5 bin, 10 bin kişiyi aynı anda bağrında barındırabiliyor da 80-100 avukatı Meclis'de bir yerde misafir etmek, konaklattırma, rahat ettirmek çok zor mudur, bilemiyorum. Keşke bu kötü tablo, çirkin tablo meydana gelmesiydi. Bu, yarın öbür gün Türk demokrasi tarihinde, savunma tarihinde kötü bir anı olarak, istenilmeyen bir hatıra olarak hafızalarımızda kalacaktır. Zaman geç midir, geçmemiştir. Yarın gene burada toplanacağız, dördüncü gün. Ben bu konuda yetkili olan arkadaşları göreve davet ediyorum. Gönül alma en güzel şeydir, gidip onların gönüllerini alalım. Bir AK PARTİ'li vekil arkadaşlarımız, Grup Başkan Vekili arkadaşlarımız, demin söylediğim gibi, konuşabilsek, konuşsak, iletişime geçsek sanırım problem kısmen de olsa çözülebilir diye düşünüyorum.

Maddeye baktığımızda, madde baro keseneklerinin beş yıl boyunca yüzde 50 oranında azaltılmasını öngörüyor. Yerinde bir uygulama olmakla birlikte bize göre eksik. Yani daha önce de söylemiştim, avukatlığa başlayan arkadaşlarımız ilk üç yılda gelir elde edemiyorlar. Bu "beş yıl yarı" yerine üç yıl hiç kesenek alınmaması daha doğru olur. 250-300 lira belki çok bir para değil ama aidatı ödeyememenin ezikliğini bu genç arkadaşlarımızın yaşamaması gerekiyor diye düşünüyorum. Ben bu konuda Komisyonu göreve davet ediyorum. Teklifimiz var üç yıl boyunca kesenek alınmasın diye. Yani baro görevlileri ikide bir genç meslektaşımızı arayıp da "Aidatı ödemedin, keseneği ödemedin." diye taciz etmesin diye düşünüyorum.

Yine, verilere göre burası -Sayın Maliye Bakanımızın deyimiyle- çok önemli. Barolara kayıtlı, beş yıllık kıdemini doldurmayan 50 bin avukat olduğu görülüyor. Yani yaklaşık baroların üçte 1'i, avukatların üçte 1'i henüz beş yılını tamamlamamış. Bir milletin geleceği...

(Uğultular)

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Evet, arkadaşlar kendi aramızda konuşmayalım.

Sayın Erel, buyurun.

AYHAN EREL (Aksaray) - Yok, konuşmadan değil, nefesim daraldı da ondan. Ya, bu bir öğretmen taktiği, öğretmen susunca öğrenciler de susuyor.

Bir milletin geleceği, bir milletin ümidi, bir milletin hayalleri, destanları, hikâyeleri gençlerin hayalleriyle, destanlarıyla, hikâyeleriyle orantılıdır. Ama biz iyi bir uygulamayla 18 yaşındaki gençlerimize milletvekili seçilme hakkı verirken 23 yaşına, 24 yaşına gelmiş gençlerimizi baro yönetimine almamak, baro başkanlığı seçimlerine sokmamak ne kadar adildir bilemiyorum. Bu konuda da ilerleyen maddelerde talebimiz var. Bu kıdem şartını kaldıralım. 18 yaşındaki gençlerimize vermiş olduğumuz milletvekilliği seçilme hakkını baro yönetimlerine seçilme hakkı olarak da tanıyalım diye düşünüyorum.

Yine, gençlerimize, bu mesleğe ilk başlayan avukatlarımıza CMK ücretlerinin yetersiz olduğu söyleniyor. Adli yardımdan bunlara pozitif ayrımcılık yapılmalı diye düşünüyorum. .

Çok teşekkür ediyorum, sağ olun.