| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekilleri Denizli Milletvekili Cahit Özkan, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, Tokat Milletvekili Özlem Zengin, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekilleri Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül, Manisa Milletvekili Erkan Akçay ile 182 Milletvekilinin, Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2999) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 05 .07.2020 |
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, otuz yıldır yargının içinde olan bir hekimim, yargıda yaşananlar önümüzdeki süreçte baroda yaşanacak arkadaşlar. Barolarda yapılmak istenen değişiklikler hukuk alanında bugüne kadar iktidar eliyle yapılan darbelerin son adımıdır. Şimdiye kadar yapılanlarla yargı tek kişiden gelen talimatlarla hareket eden, bağımlı ve taraflı bir yargı hâline gelmiştir.
Değerli arkadaşlar, yargı; yargılayan, yargılanan ve savunmadan oluşur. Yargılayanı on sekiz yılda AKP iktidarı biçimlendirdi. Savunmaya el attı, sayenizde onu da biçimlendireceksiniz yani bitireceksiniz.
Şimdi yargıya yaptıklarınızı anlatayım. Bir ülke için en önemli şeylerden biri, hukuka güvendir arkadaşlar. Eğer hâkim kürsüde hukuka göre karar verebiliyorsa yargı doğru işliyor demektir. Sizin geçmişte suçladığınız önceki HSYK'den bir bahsedeyim 3 Yargıtay, 2 Danıştay üyesi bakan ve müsteşardan oluşurdu. Arkadaşlar, siyasetin yargı üzerindeki gücü sınırlıydı, yeni yargıya müdahale yani yargıya müdahale zordu, kararlar genellikle 5'e 2 hâkimlerin lehine çıkardı. Hâkim, savcıların kararları çoğunlukla hukuka uygundu. Şimdiyse "Yüksek"i kaldırılan bir HSK var. Tamamen siyasi iktidarın emrine girmiş, hakkaniyete, liyakate dayalı olmayan atamalar yapılıyor. Önceleri Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük illere birinci sınıfa ayrılan hâkimler gelirdi, on beş, yirmi yıllık hâkim ve savcılar görev yapardı ama şimdi Ankara, İstanbul, İzmir'e kurayla gelen hâkimler var arkadaşlar. Bu tecrübesiz hâkim arkadaşların kararlarından iki tane çok komik örnek vereyim. Bir örnek: Hâkimin biri sanığa 3 yıl ile 5 yıl arası mahkûmiyet veriyor arkadaşlar. Bir diğer hâkim, uyuşturucu kullanan sanığa ceza veriyor ama uyuşturucuyu da sanığa iade ediyor. İşte liyakate uygun olmayan kişiler, sadece talimatlara uyduğu için yargıda yüksek pozisyonlara getirildi.
Bakın arkadaşlar, bunun sonucu ne oldu, en sağlam en güvenilir olması gereken yargı erki güvenilmez bir kurum hâline geldi. O dönemin siyasi iktidarının da kabullenmediği, etkileyemediği Yargıtay'da iki önemli seçim yapıldı arkadaşlar. Birincisi, bir hukuk daire başkanlığına siyasi iktidar başka birini istedi ama yargı erki, Hâkim Ali Seçkin Togay'ı seçti. Bir diğer olay, Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına Hâkim Mehmet Kürtül seçildi. Bu seçimlerdeki hâkimler AKP iktidarının istemediği adaylardı. Bunun üzerine AKP iktidarı, Yargıtay Daire Başkanlık seçimlerinde istediklerini seçtiremediği için 24 hukuk, 24 de ceza dairelerini, 12'ye indirmeye, yani 12 ceza, 12 hukuk dairesine indirme kararı aldı, ve istinaf mahkemelerini kurdu. Bu, Yargıtayın etkinliğini azaltmak isteyen bir karardı.
Evet arkadaşlar, 16 Temmuz 2018'de ilginç bir şey yaşandı, Yargıtayı küçültmek isteyen siyasi iktidar hemen gereğini yaptı, ne yaptı? Yargıtaya 100 yeni Yargıtay üyesi seçtiler arkadaşlar, böyle küçülüyor demek ki.
Bugüne gelindiğinde kendilerinden olmayan daire başkanlarının süreleri bittiğinde uzatma vermeyerek yandaş dairelerle birleştirme yapmaya çalışıyorlar. Örneğin; 9. Hukuk Dairesi Başkanı Mehmet Çamur'un süresi uzatılmayacak, 22. Daireyle birleştirilecek. 20. Hukuk Daire Başkanı Hâkim Rıza Sarıtaşı'ı uzatmayacaklar, 21. Hukuk Daire Başkanı Mesut Balcı'nın görev süresi uzatılmayacak, daireler kapatılıyor. Yine 11. Hukuk Daire Başkanı Hâkim Ahmet Özgan emekli oluyor ama 11. Hukuku, 19. Hukukla birleştiriyorlar. 13. Hukuk Daire Başkanı Ali Selman'ın dairesi 3. Hukukla birleştiriliyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Kendilerine yakın daire başkanlıklarına, uzak olan daire başkanlıklarını kapatarak değiştiriyorlar arkadaşlar. Son kararnamede ne oldu biliyor musunuz? On-on beş gün önce çıkan kararnamede 4.600 hâkim savcı yer değiştirildi. Ama dikkatinizi çekti mi bilmiyorum -benim çekti- özellikle değiştirilen hâkimlerde iki tane özellik var. Bir: İfade özgürlüğü, hakaret suçlarına bakan ve AİHM kararlarını uygulayan hâkimler görevden alındı. Bir değeri, bakın, çok önemli, önümüzdeki günlerde göreceksiniz, o hâkimler...
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Sayın Ünsal, toparlayalım.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Sayın Tunç, bitiriyorum.
Bir diğer hâkim grubu ise seçim hâkimleriydi. Arkadaşlar, yani yargının yapısını bozdunuz. Her yer FETÖ'cü oldu; yargı, askeriye, üniversiteler, Emniyet, MİT, bürokrasi FETÖ'cü doldu. Özellikle yargıdaki HSYK seçimlerinde olanı kısaca size özetleyeyim ve konuşmamı bitireyim. HSYK seçimlerinde arkadaşlar, Yargıtayda 196 oy aldı FETÖ'cü aday. Buna karşılık kaç kişi görevden alındı yüksek yargıda, Yargıtayda, biliyor musunuz? 133 FETÖ'cü. Yani burada "63 tane FETÖ'cü nerede?" diye soruyorum. Danıştaydaysa 82 oy alan FETÖ'cü adaya karşılık 52 yüksek yargıç görevden alındı. Size soruyorum: 30 tane Danıştay üyesi şu an nerede?
İdari ve adli yargıda FETÖ'cü aday 5.319 oy aldı arkadaşlar. Görevden alınan hâkim sayısı 3.926. Yani 1.393 hâkim/savcı nerede diye soruyorum. Ama ben size cevabını vereyim: Onların şu an hepsi Hakyolcu, Menzilci ve pelikancı oldular arkadaşlar. Şu an siyasette olduğu gibi Yargıtaydaki FETÖ'cüler de şu an iktidarla yan yanalar. Netice olarak Yargıtaydaki tahakküm yetmedi, şimdi de savunmaya engel olmaya çalışıyorsunuz.
Bitiriyorum Sayın Başkan.
Bir kez daha tekrar ediyorum: Bu yaptığınız adalete bir büyük darbedir; hukukun, adaletin bir kez daha katledilmesidir. Yargı bir limandır arkadaşlar, hepimizin bir limanıdır, bu limana da ihtiyacımız vardır. Fırtınalı günlerde açık denizlerde kalırsanız bu limana ihtiyacınız olacak. Bu gidişle o limanda da yer bulamazsınız.
Teşekkür ediyorum arkadaşlar.