| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | Sağlık Bakan Yardımcısı Emine Alp Meşe'nin, Türkiye'de Covid-19 pandemisi sürecinde gelinen nokta ve Bakanlığın çalışmaları hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 21 .07.2020 |
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Öncelikle eski bir Bakan olarak bu kadar hızlı davranıp toplantıyı bir hafta içerisinde yapmış olmanızı çok kıymetli bulduğumu ifade edeyim çünkü bu sistem yani partili Cumhurbaşkanlığı sistemi Meclise farklı bir görev yükledi geçen dönemden farklı olarak, yasamanın milletvekilleri tarafından yürütülmesi gerektiği belirlendi ve o anlamda da ihtisas komisyonları çok kıymetli, çok önemli hâle geliyor. Zannedersin ki ihtisas komisyonları sürekli çalışacak, burada, yasa üzerinde konunun uzmanları fikir alışverişinde bulunacak ama maalesef geçen dönemlerde görmedik bunu. Umarım, bizim Komisyonumuz bu anlamda örnek olur. Bir eczacı odası eski başkanı olarak, sizin Bakanlığınız döneminde görev aldım. O yüzden de pratiğinizi biliyorum, umarım buraya bir faydası olur, hele hele pandemi döneminde. Çünkü pandemi döneminde insanların, bir araya gelmesi gerekiyor, ortaklaşması gerekiyor çünkü bu meseleyi bir siyasi rant hâline çevirdiğinizde burada toplum zarar görür. O anlamda burada yapacağımız -ilk toplantıda da yaptığımız gibi- en önemli eleştiri, bir ortaklaşmanın olmadığı. Örneğin, Türk Tabipleri Birliğinin ilk günden bu yana bu çalışmanın içerisinde olmadığı. Özellikle maske konusunda Türk Eczacıları Birliğiyle ilk günlerde bir mesafe alınsaydı, bir görüşme yapılsaydı ya da ortaklaşma içerisine alınsaydı bu maske meselesi toplumda bu kadar çok tartışılır hâle gelmezdi. Bugün de yine benzer şekilde, işte önümde Türk Tabipleri Birliğinden bir açıklama var. Test yapma kriterlerinin değiştiğini -yani yeni normalleşme döneminde yani 1 Haziran sonrası test yapma kriterlerinin değiştiği- testlerin kime yapıldığının açıklanmaması nedeniyle sağlıklı bir veri olmadığını ifade ediyor. Bunlar şunu getiriyor ortaya, o zaman bir şeffaflık tartışması var, o zaman bu konuda toplum tümüyle aydınlanmıyor, bilgilenmiyor ya da Sağlık Bakanı akşam televizyona çıktığında sadece rakam verileri dışında -yani toto oynamak gibi- herhangi toplumu kucaklayan bir verinin olmadığı ortaya çıkıyor. Bu sessiz bir çoğunluğun kendi arasındaki sohbetlerine dönüyor ve bir güvensizliği ortaya çıkartıyor, o anlamda bu eksikliğin bir an önce giderilmesi gerektiğini söyleyeyim öncelikle. Çünkü pandeminin hayatımızda önemi devam edecek, veriler onu gösteriyor, belki ikinci bir yükseliş yok ama aşı bulunmadığı müddetçe de bu devam edecek gibi görünüyor.
Bir sorum daha var. Benzer şekilde az önce bahsetti milletvekilimiz, bu Türkiye'nin coronavirüs hastalığıyla ilgili Kamu Denetçiliği Kurumunun, Ombudsmanlık makamının yayınladığı kitapta, Almanya ve Türkiye örneğini mukayese ediyor. Daha doğrusu, Almanya ve Türkiye'nin bu konuda çok başarılı olduğunu örneklendiriyor ama burada çok önemli bir ayrıntıya vurgu yapıyor. Diyor ki: "Türkiye ve Almanya bir yandan salgını bastırmaya, sindirmeye ve asgari düzeyde tutmaya çalışırken, diğer yandan da bu süreçte zaman kazanılarak toplumun krize girmeden sürü bağışıklığının kazandırılması" diye bir ifade kullanıyor. Bu tümüyle yöntemin farklılaşması anlamına geliyor yani toplumun şu konuda bilgilendirilmesi gerekiyor. Biraz önce, şeffaflığın ne kadar kıymetli ve önemli olduğunu söylediğim gibi. Bu kontrollü sosyal yaşam, yeni normalleşmede bir sürü bağışıklığı yöntemi var mı, yok mu? Bunun bence en kısa sürede ifade edilmesi lazım. Çünkü mesele, ne kadar çok konunun paydaşlarıyla bir araya gelinerek giderse ve ne kadar şeffaf yürütülürse daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim.
Tekrar buraya gelip, bilgilendirdiğiniz için de sizlere teşekkür ediyorum. Sağ olun.