KOMİSYON KONUŞMASI

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, şimdi, tabii, sizleri ve Komisyon üyelerini ayrı ayrı saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, sizin de görevinizden dolayı başarılar diliyorum.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Teşekkür ediyorum.

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Şimdi, ben şunu belirtmek istiyorum: Gerçekten bu kadar kıymetli konuklar var. Biraz önce Zeynel Bey de söyledi ama bize göre davet edilmesi gereken gençler, gençler yok burada. Yani gençlerin gerçek anlamda kaygı duyduğunu, kaygı duyacağını ve çok ciddi bir şekilde kulaklarının ve gözlerinin burada olduğunu belirtmek istiyorum. Çünkü "Z kuşağı" dediğimiz kuşak, gerçekten bu bilgi teknolojileriyle ve bu bilgilerle hayata gözlerini açan bir kuşak. Dolayısıyla keşke kendilerini temsilen birkaç genç arkadaşımız burada olsaydı çok daha iyi olurdu diye düşünüyorum, bu anlamda bir eksiklik olduğunu belirtmek istiyorum.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Var, ben varım.

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Biz de varız.

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Evet, buradalar ama biraz daha mesela 11-12 yaş...

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Biz de genciz.

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Evet, burada herkes genç.

11 yaşında, 12 yaşında...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Saçlarım bile çıkmamış, ben yaşlı mıyım?

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Tamam, öyle kabul edelim.

Şimdi, bu kanun teklifiyle ilgili olan kısma gerçekten şöyle bir baktığımız zaman Anayasa açısından bir değerlendirme yapmakta yarar var. Şimdi, tabii, bu bilgilerin Türkiye'de depolanması, Türkiye'de saklanması insanlarda şöyle kaygılara neden oluyor, kaygılar aynen şu: Kişinin takip edileceğine, bunlar üzerinde ceza soruşturmalarının başlatılacağına, iddiaların ve iddianamelerin de bu çerçevede düzenleneceğine ve her şeyden önce, sosyal medya ortamındaki mevcut olan iletişimlerinin tamamının devlet tarafından ya da kamu gücünü elinde bulunduran erkler tarafından gözetileceğine ve bu şekilde bir müdahaleye maruz bırakılabileceğine ilişkin çok ciddi bir şekilde kaygılar mevcut. Bu kaygılara şöyle bir baktığımız zaman yani haksız olduklarını söylemek de mümkün değil değerli arkadaşlar. Tabii, bu teklife temel haklar, Anayasa'nın temel ilkeleri açısından baktığımız zaman, bu teklifin mevcut olan ruhuna, bu teklifin mevcut olan ardılına baktığınız zaman Anayasa'nın 12'nci maddesi ve 13'üncü maddesine temel haklar açısından aykırılık teşkil edebileceğini düşünüyoruz. Nasıl olacak peki? Bu, her şeyden önce, çağımızın da bir gerçeği olan iletişimin, gerçek anlamda, bir kişi hak ve hürriyeti ve kişilerin temel bir hakkı olduğunu belirtmekte yarar var. Peki, ne şekilde bir Anayasa'ya aykırılık teşkil edilecek? Bu kişisel veriler, kişilerin kendi aralarında olan iletişiminin bir yerlerde depolanması veya kamu gücünü elinde bulunduran erkin bu şekilde bir müdahalede bulunmuş olması, gerçek anlamda, kişi hak ve hürriyetlerini zedeleyecek olan önemli bir unsur olacak. Peki, bu, beraberinde başka neyi getirecek? Bu, aynı zamanda İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ilgili maddesini de -8'inci maddesini de- ihlal edecek olan bir kanuni düzenleme.

Şimdi, tabii, bu teklifi böyle bir değerlendirmeye tabi tuttuğunuz zaman, sadece mevcut olan iktidarın veya bu kanun teklifinde bulunan veya imza sahibi olan kişilerin, gerçek anlamda, kamuoyuna duyurmuş oldukları mevcut olan ağ sağlayıcıların Türkiye'de temsilci bulundurmalarına ve bizim Türkiye'de mevcut olan durum itibarıyla muhatap bulamamış olmamız nedeniyle ve aynı zamanda hukuki anlamda Türk hukukuna uyma ve Türk hukukunun mevcut olan etkisini de bu ağ sağlayıcıları üzerinde etkili kılmaya ilişkin olan gerekçeleri var. Fakat şunu hemen belirteyim: Bu gerekçeler aynı zamanda bir sunumdur ve başka bir deyişle bu işin biraz sosu niteliğindedir. Burada asıl murat edilen şey, bir düşünce açılamasına ve düşünce hürriyetine ilişkin olabilecek ciddi bir şekilde bir müdahalenin olma ihtimalidir. Peki, bu ne şekilde olacak? Bu kişilerin verileri, kişilerin mevcut olan iletişim bilgileri ve düşünce açıklamaları ciddi bir şekilde tehlikeye maruz bırakılacak ve bir müdahaleyle karşı karşıya kalacak. Şimdi, kişisel verilerin korunmasına ilişkin olan yasada dahi, mevcut olan kurumda dahi tartışmalar söz konusu. Burada bile mevcut olan siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri bu konuda hemfikir değil çünkü burada da çok ciddi sıkıntılar var, burada da çok ciddi hak ihlallerinin olduğunu hepimiz çok net bir şekilde biliyoruz.

Şimdi, Ceza Muhakemeleri Kanunu açısından da biraz bakmak istiyorum bu mevcut olan verilerin kullanılmasına; ceza yargılamasına konu olması açısından Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 135'inci ve 137'nci maddesi bu hükümleri düzenlemektedir. Yani kişisel veriler bir ceza davası konusu olduğu zaman bir mahkemenin veya hâkimin nasıl bir yol izleyeceğine, nasıl bu şekilde kişi ve hak hürriyetlerini engellemeyeceğine dair ve mevcut olan hâliyle hak ihlaline neden olmayacak şekilde birtakım düzenlemeler var.

Bir diğer husus: Yine iletişim hakkının çiğnenmesi veya iletişim hakkına ilişkin olan durumlarda ortaya çıkabilecek olan hak ihlallerine karşı Türk Ceza Yasası'nın 132'nci maddesi ile 243'üncü ve 245'inci maddeleri bu hususları düzenliyor. Dolayısıyla, biz bu kanun teklifine şöyle global anlamda baktığımız zaman, genel anlamda baktığımız zaman Anayasa'ya aykırılığı bir şekilde, gerçek anlamda göz önünde bulundurulması gerekiyor, bizim iddiamız odur ve bu konuda da itirazım var. Öncelikle bu hususun oylanmasını biz talep ediyoruz, Anayasa'ya aykırılığı söz konusu.

Bir diğer anlam da değerli arkadaşlar, yine Anayasa'nın 90'ıncı maddesi çerçevesinde baktığınızda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8'inci maddesine aykırılık söz konusu dolayısıyla yine Anayasa'ya aykırılığı söz konusu. Bir diğer açıdan baktığımız zaman, bu Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 134'üncü, 135'inci ve 137'nci maddesi açısından baktığınız zaman bu kanun ile Ceza Muhakemesi Kanunu arasında bir uyarlılığının olması gerektiğini biz burada kesinlikle belirtmek istiyoruz çünkü burada da tek başına bu kanun teklifi özellikle internet ortamında yapılan yayınlara ilişkin bir kanuni düzenleme olduğu için bu kanunlarla bir irtibatının ve rabıtanın bir şekilde değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğini biz burada belirtmek istiyoruz.

Özellikle temel ceza yasası olan Türk Ceza Kanunu'nun 132'nci, 243'üncü ve 245'inci maddelerine ve devamındaki maddeleriyle bağlantılı olabileceğini biz düşünüyoruz ve dolayısıyla bu maddelerle de temel ceza yasalarıyla da bir rabıta ilişkisinin kurulması gerekiyor ve ezcümle şunu belirmek istiyorum: Yani bu kadar hızlı bir şekilde, bu kadar alelacele getirilen bu kanun aslında temel ceza yasalarına ve aynı zamanda Anayasa'ya, uluslararası hukuka aykırı olabilme ihtimali çok yüksektir dolayısıyla bu yönüyle de bir değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğini biz burada belirtmek istiyoruz. Öncelikle, Anayasa'ya aykırılık ve öte taraftan biraz önce de belirtiğim gibi temel yasalara aykırılık nedeniyle de bu yönüyle de değerlendirilmeye alınması gerektiğini düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.