| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 29 .01.2015 |
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Efendim, "Konunun Plan ve Bütçede görüşülmesi gerekir." şeklinde ifade edildi, aslında konunun büyük bölümünün bu Komisyonumuzla ilgili olduğunu söyleyebilirim. Doğrusu, bu Komisyonda görüşülmesini de ben çok önemsiyorum, doğru olduğu kanaatindeyim, Komisyon üyelerinin kendilerine haksızlık yapmasını da doğru bulmuyorum. Önemli bir yasanın Komisyonumuzdan geçmesi önem arz ediyor, konu hem Komisyonun ismiyle de tam mütenasip bir konu başlığı, çalışma, sağlık, aile, güvenlik, hepsini ilgilendiren konular.
Bir diğer konu: "Avrupa normlarında bir yasa çıkardık, işçi sağlığı, güvenliğiyle ilgili." dedim, aynen doğru, bunu biz söylemiyoruz, Avrupa Birliğinin uzmanları gelip burada bunu açıkça ifade ettiler. Yani uluslararası toplantılarda bunu ifade ettiler, resmî belgelerde, resmî kayıtlarda var olan bir hadise. Bakın, konuşmamda dikkatlice söyledim, kazaların devam ediyor olması mevzuat, dünyanın en iyi mevzuatını getiririz, eğer mevzuatınız var da mevzuatın devamında gerek işverenler gerek çalışanlar gerekli hassasiyeti ve bilinci ortaya koymuyorlarsa, bu konuda bir farkındalık oluşmuyorsa mevzuat yalnız başına sorunu çözmez; mevzuat bu işin bir ayağıdır, diğer iki ayağı mutlaka işveren ve işçi kesiminin üzerine düşeni hakkıyla yerine getirmesine bağlıdır. Bizim sıkıntımız da aslında bu alandadır, mevzuat düzenlemeleriyle eksikleri sürekli gidermeye çalışıyoruz ama bu farkındalık konusu maalesef, çalışma hayatımızın önemli eksiklerinden biridir.
Arkadaşlar, meslek örgütleri burada, keşke tamamı kalsaydı, görüşüp gitmeseler; kimi azarladık? Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir azarlama filan kesinlikle olamaz, aksine, az önce Sayın Başkanım idare ederlerken siz aradayken bence çok nezaketsiz bazı değerlendirmeler yapıldı burada ama ne Bakanlık olarak ne Başkanlık olarak ne milletvekili arkadaşlarımızın hiçbirisinden bir tepki gelmedi. Yani Bakanlığın neyi ne zaman hazırlayacağına varıncaya kadar, neyi nasıl getireceğimize, niye getirdiğimize, kafamızın arkasındaki soruları da kendisine göre deşifre edecek şekilde değerlendirmeler yapılıyor, yapıldı; biz bunları hoşgörüyle karşıladık, böyle karşılamamızın görev olduğu inancı içerisindeyiz.
Bir diğer konu yasa konusu. Süleyman Bey özellikle saydı birçok şeyi, bunların tamamı, yani büyük oranı, yüzde 90'ı... Yani Kamu İhale Kanunu demişiz ama şu iş sağlığı, güvenliğiyle ilgili olduğu için demişiz, mesleki yeterlilik kurumuyla ilgili olduğu için demişiz. YÖK Kanunu demişiz ama iş sağlığı, güvenliğiyle ilgili olduğu için, eğitim boyutunu çözelim diye demişiz, yoksa bunları bir başka amaçla değil. Yasayla ilgili olmayan düzenlemeler var, onları da bütün samimiyetimizle paylaştık, şeffaf bir şekilde paylaştık, dedik ki: "Zonguldak'ta bir sorun var, önergemizi şimdi sizlere takdim edeceğiz, Ceylanpınar'da bir sorun var. Karayollarıyla ilgili haksız uygulamalar var." Bunları da getirdik. Bazı maddeleri de örneğin yapı denetimle ilgili önemli düzenlemeleri çıkardık. Niye çıkardık? Buradaki Komisyon üyeleri "Burada buna gerek yok." dedi, hatta bir maddenin ittifakla çıkması konusunda talep geldi, onu da çıkardık, bu, sivil toplum örgütlerinin Resmî Gazete'de yayımlanması meselesiyle ilgili. Onlar hep ittifakla, birlikte aldığımız düzenlemeler. Bunların bu çerçevede değerlendirilmesini sizlere takdim ediyorum.
Diğer taraftan, yine bazı arkadaşlarımız "Bu yasanın merkezinde para var." şeklinde bir değerlendirme yaptı. Bu yasanın merkezinde -konuşmamda söyledim- müeyyideler var. Yeni bazı müeyyideler getiriyoruz, arzu etmememize rağmen bu müeyyideleri getirmek zorunda kaldık. Keşke bunlara ihtiyaç duyulmasa, herkes sorumluluk bilinci içerisinde hareket etse de iş yerine mühür vurmamıza rağmen "Bu iş yeri kapalıdır, burada çalışılmaz." dememize rağmen o mührü sökmese ve hapis cezası da gelmese ama bunu söküyor ve ölüme neden oluyor. Bakınız, son dört ay içerisinde gerek Edirne'de gerek başka birkaç yerde en az 5 madencimiz kapalı iş yerindeki iş yerine girip çalıştıkları için hayatlarını kaybettiler yani. Yani kabul edilebilir değil ki. O hâlde yapmamız gereken ne? Yani anlamıyorsanız o zaman yeni bir müeyyide getirmek durumuyla karşı karşıya kalıyorsunuz. Oysa yasa diyor ki: "Burası kapanmıştır." Oraya girilmemesi gerekiyor. Buraya girilmese kaza da olmayacak, sorun da yaşamayacağız, yeni bir müeyyide, bana göre çağ dışı bir düzenleme getirmeyeceğiz. Ama buna bizi zorluyor. Niye? "Hapis cezasını getirin çünkü ben mühür sökmeye devam ediyorum." diyenler oldukça bu ceza artacak ve gelecek, başka şansımız yok. Hani, nush ile uslanmayanın meselesi gibi.
Şimdi, diğer konu: "Sendikasızlaştırma" gibi bir ifade kullanıldı, böyle bir şey yok arkadaşlar. Bakın, yasal düzenlemeleri yaptık, birlikte Sendika Yasası çıkardık, şu anda 300 bine yakın yeni sendikalı sayımızda artış oldu ve sürekli artıyor. Şimdi, temmuz ayında göreceksiniz yayınlanınca, 1,5 milyonu aşan bir sendikalı üyemiz olacak. Bu yeni yasa, 12 Eylül döneminde yapılan, olağanüstü dönemde yapılan yasanın reforme edilmesiyle ortaya çıkan olumlu gelişmelerdir. Yeterli bulmayabilirsiniz, buna saygı duyarım ama yasayı geriye götürmeye çalışmak doğru değil inancındayım.
Bir diğer konu: Sivil toplum örgütleri inanın -alt komisyon Başkanımız İsmail Bey'e teşekkür ediyorum- gerçekten çok ayrıntılı şekilde dinlendi ve burada ayrıca tekrar söz verildi, sizin söylemek tabii ki hakkınız, söyleyeceksiniz, alınması gerekenler alınacak, yani ben söyledim "Bunların hepsini alın." diye, burada arkadaşlar az önce ifade ettiler, 1'inci maddede bile alınması gerekeni aldık, 2'nci maddede alınması gerekeni aldık. Hep yapıcı, bütün eleştirilere olumlu cevap verdik, olumlu cevap vereceğiz. Onun için, böyle bir haksızlıkla da karşılaşmak istemem doğrusu. İnanın, yasa burada ilk görüşülmeye başlandığında dedik ki: "Olumlu ne varsa buraya, bu yasaya monte etme gayreti içerisinde olacağız nereden geldiğine de bakmaksızın, hiçbir ön yargımız yok." dedik. O, o şekilde aynen, şu an itibarıyla da devam ediyor.
Başkanım, bir iki şey daha var: Denetimle ilgili Cemalettin Bey söylediler. Şimdi, Rehberlik ve Teftiş var, sosyal güvenlikle ilgili böyle bir teftiş birimimiz var, ayrıca, orada denetmenler de var. Sosyal Güvenlik, tabii, 77 milyonu ilgilendiren bir kurum, sağlık boyutu var, eczacılar boyutu var, işsizler boyutu var, emekliler boyutu var; yani geniş bir alan. Dolayısıyla, orasının müstakil olarak teftişinin, denetiminin devam etmesini uygun bulduk ama Bakanlık bünyesindeki Bakanlık Teftiş ile İş Teftişi birleştirdik, dediğiniz gibi yaptık, şu anda orada tekli bir denetim yapımız var.
Çıkardığımız şeyleri az önce ifade ettim.
Son bölümde ise Sayın Başkanım, şunu söylüyorum: Bu yakın tehlike konusu tamam, arkadaşlar bunu ifade ettiler, bizce de doğrusu uygun, gelecek olan önergeye sıcak baktığımızı ifade ediyorum.
Ayrıca, bakın, 1'inci maddeyle ilgili ilan tahtasında ilan etmek durumunda, tehlikeyi Bakanlığa bildirmek durumunda, işverene bildirmek durumunda. Bakanlığa bildirmesi önemli, bildirdiği an anında gidip böyle bir tehlike söz konusu olduğu için durduracağız o iş yerini. Onun için, bize bildirilmesi çok önemli. Bildirilmediği an müeyyide getiriyoruz. Bildirmediği an, onun için belgesini alıyoruz, çünkü insan hayatını ilgilendiren böyle bir durum söz konusu. Bu önemli.
Diğer açıdan, bu on bir saatlik çalışmayla ilgili... Arkadaşlar, gerek on bir saatlik çalışma gerek çocuk işçiliğiyle ilgili düzenlemelerimiz AB direktifleri ve AB normları çerçevesindedir. Bunu açıkça ifade ediyorum bakınız, kayıtlara da geçiyor. Yoksa, burada sanayi dışındaki çalışmalarla ilgili biz keyfî düzenleme değil, AB direktiflerinde ne varsa onu getireceğiz, çocuk işçiliğiyle ilgili bir dakika ile beş saat arasında bir düzenlemeden bahsediyor. Bu, yönetmelikle düzenlenecek, yönetmelikle ilgili sivil toplum kuruluşlarının talebi oldu, dediler ki: "Bizim de görüşlerimiz alınsın." alıyoruz, bu yasayla ilgili de alacağımız buradan kayıtlara geçsin, ifade ediyorum çünkü önemli alt, ikincil mevzuat düzenlemeleri, bunun paylaşılması ve en sağlıklı şekilde yürürlüğe girmesi önemlidir diye ifade ediyorum.
Başka birçok konu var ama eğer uygun bulursanız burada keseyim Sayın Başkan.
Teşekkür ediyorum.