KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri ve milletvekilleri, kıymetli bürokratlar ve basınımızın seçkin temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kanun teklifimizin görüşmelerine başlamadan önce 27'nci Dönem Dördüncü Yasama Yılının Komisyonumuz, yüce Meclisimiz ve ülkemiz adına hayırlara vesile olmasını diliyorum. Umuyorum ki Komisyonumuz ve Gazi Meclisimiz bu yasama yılında da ülkemiz için birçok önemli çalışmalara imza atacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifimizle genel olarak program bütçe uygulamasının yaygınlaştırılması, 5018'e ekli kamu kurumlarının düzenlenmesi, vakıf üniversitelerinin tıp fakültesi açabilmesine ilişkin koşullarının belirlenmesi, Sağlık Bilimleri Üniversitesine ilişkin hükümler, Cumhurbaşkanlığında raportörlük kadrosunun ihdas edilmesi, baz istasyonları ve bunlara yönelik iletişim araçlarının kurulduğu kulelerin imar durumlarının düzenlenmesi, depremler ile belediyelere sağlanan ve geri ödenemeyen kredilerin terkin edilmesi, büyükşehir belediyeleri sınırları içesinde yer alan kırsal yerleşim bölgelerine yönelik su ücretlerinde ve emlak vergilerinde indirim gibi çeşitli kolaylıkların getirilmesi, OHAL kanunları kapsamında haklarında ilave tedbirler uygulanan kişileri için ilgili oldukları kurumlara ve mahkemelere itiraz yolunun açılması ve AR-GE kapsamındaki çalışmaların salgın nedeniyle bir yıl daha uzaktan yapılabilmesini öngörmekteyiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; malumları olduğu üzere merkezî yönetim bütçesinin hazırlanmasına ilişkin usul ve esaslar 5018 sayılı Kanun'da düzenlenmektedir. Söz konusu kanun ile kamu mali yönetim alanında bütçelerin sonuç odaklı bir yaklaşımla hazırlanması, mali saydamlık ve hesap verilebilirliğin güçlendirilmesi nedeniyle çok önemli bir reform niteliğindedir. Teklifimizin ilk dört maddesinde yapılan değişikliklerle, bu reformun devamı niteliğinde olan ve bütçe uygulamalarından elde edilen deneyimlerle modern bütçeleme yaklaşımları esas alınarak oluşturulan performans esaslı program bütçenin uygulama sürecinin başlatılması ve performans esaslı bütçeleme sisteminin etkinleştirilmesi hedeflenmektedir. Program bütçe uygulamasıyla kamu kaynaklarının hangi amaçlara tahsis edildiğini gösteren bütçe sınıflandırmaları kullanılmaktadır. Bu nedenle, Fransa, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Avustralya gibi birçok ülkede bütçeler program bütçe yaklaşımına uygun olarak hazırlanmaktadır.

Söz konusu performans esaslı program bütçeyle, harcamaların program sınıflandırmasına göre tasnif edildiği, harcama önceliği geliştirme konusunda karar alıcılara kamu hizmetlerinin performansına ilişkin bilgilerin sağlandığı ve bu bilgilerin kaynak tahsisi sürecinde sistematik olarak kullanıldığı bir bütçeleme imkânı doğmaktadır. Bu yaklaşımla, toplumun ihtiyaç ve beklentilerinin daha etkin bir şekilde belirlenmesi ve kamu kaynakları ile kamu hizmetleri arasında daha güçlü bir bağ kurulması sağlanacaktır. Performans esaslı program bütçe aynı zamanda kamu harcamalarında şeffaflığa ve hesap verilebilirliğe de katkı sağlayacak olup Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütçe hakkını daha etkin bir şekilde kullanmasına da imkân verecektir. Ayrıca, bütçenin daha sade, anlaşılır ve değerlendirilebilir bir yapıya kavuşturulmasına, üst politika belgeleri ile bütçe arasındaki hedef-amaç ilişkisi ile dil ve kavram birliğinin güçlendirilmesine katkı sağlayacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilindiği üzere, Anayasa Mahkemesinin 11 Haziran 2020 tarihli kararıyla Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle 5018 sayılı Kanun'un (I) sayılı Cetvel'ine eklenen sıralar iptal edilmiştir. Kanun teklifimizin 5'inci maddesinde yapılan değişiklikle, Anayasa Mahkemesi kararına uygun olarak ilgili kurumların listeye eklenmesi sağlanmaktadır. Ayrıca, 5018 sayılı Kanun kapsamında yer alan idarelerden bir bölümünün hâlihazırda başka bir idareyle birleştirildiği ya da kapatıldığı hâlde kanuna ekli cetvellerde bulunmaya devam ettiği görülmektedir. Bu bağlamda, söz konusu kanunun Resmî Gazete'de yayımlandığı 2003 yılından beri ekli cetvellerde birçok değişiklik yapılmış, bu değişiklikler de ilgili cetvellerin kamuoyunca takibini oldukça güçleştirmiştir. Teklifimizle, bahsi geçen sakıncaların ortadan kaldırılması ve Anayasa Mahkemesi kararına uyum sağlayabilmek için ilgili madde yeniden düzenlenmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifimizle bir diğer değişiklik vakıf üniversitelerinin tıp fakültesi açmasına yönelik şartlarda yapılmaktadır. Bilindiği gibi, tıp fakültesi olan vakıf üniversiteleri uygulama eğitimlerini üniversitenin kendisine ait hastanesinde ya da bir özel hastaneyle ortak kullanım (afiliasyon) protokolü çerçevesinde yürütmektedir. Özel hastanelerde hastanın ödediği ilave ücret sebebiyle, öğrencilere hasta çeşitliliği kapsamında gerekli ve yeterli uygulama yaptırılmasında zaman zaman zorluklar yaşanmaktadır. Ayrıca üniversite yönetimi ile özel hastane yönetimi arasında yaşanan sorunlar da eğitimde sorunlara yol açabilmektedir. Bu yüzden vakıf üniversitelerinde tıp eğitimi gören öğrencilerimizin donanımlı bir uygulamalı eğitim alabilmeleri için söz konusu üniversitelerin kendisine ait bir hastanesinin olması önemlidir. Bu bağlamda, vakıf üniversitelerinde tıp eğitimi için; mülkiyeti, işletme hakkı ve ruhsatı kendisine ait bir hastanenin varlığı, faal bir özel hastanesi yoksa tıp fakültesi açabilmesi için Sağlık Bakanlığından ön izin alması, ön izinle kurulan tıp fakültelerinin eğitime başlayabilmeleri için ise hastane ruhsatının alınmış olmasına ilişkin şartlar getirilmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir diğer düzenlememiz "sağlık" temalı olarak ülkemizde kurulan ilk devlet üniversitesi olan Sağlık Bilimleri Üniversitesine yöneliktir. Sağlık Bilimleri Üniversitesi hâlen yurt içinde Ankara, İstanbul, Adana, Bursa, Erzurum, İzmir ve Trabzon'da toplam 17 fakülte, 2 meslek yüksekokulu ve 4 enstitüde yaklaşık 20 bine yakın öğrenciye çeşitli düzeylerde eğitim öğretim vermektedir. 26 adet uygulama ve araştırma merkezi ve bir teknokent ile de AR-GE çalışmalarına devam etmektedir. Ayrıca, yurt dışında Somali'de, Sudan'da, Özbekistan'da ve Filipinler'de toplam 978 ön lisans ve lisans öğrencisi ve Somali'deki 100 uzmanlık öğrencisi ile sınır ötesinde de eğitim ve öğretim faaliyetlerini sürdürmektedir. Kuruluşunun üzerinden henüz beş yıl geçmesine rağmen, 2.500 civarındaki akademisyen kadrosuna ve uzmanlık öğrencileri dâhil yaklaşık 30 bin civarında öğrenci kapasitesine ulaşmıştır. Gerek yurt içi gerek yurt dışında çok sayıda ayrı mekân ve alanda eğitim veriyor olması sebebiyle; artan talebi karşılamak, ülkemizin ve üniversitenin hak ettiği itibarı artırarak devam ettirebilmek için uygulamada karşılaşılan zorlukların giderilmesi amacıyla değişiklik teklifinde bulunmaktayız. Bunu tekrar bir değerlendirmeye alacağız Komisyonumuz olarak.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifimizdeki bir diğer düzenlemeyle, Cumhurbaşkanlığının görev alanına giren konularda Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığında, diğer bakanlıklar ve kamu kurum ve kuruluşlarında olduğu gibi kariyer meslek personeli olarak Cumhurbaşkanlığı raportörlüğü ve Cumhurbaşkanlığı raportör yardımcılığı ihdas edilmesini öngörmekteyiz. Böylelikle devletimizin işleyişine ilişkin kurumsal hafızasının geliştirilmesi ve daha güçlü aktarılması amaçlanmaktadır. Düzenleme, bakanlıkların merkez teşkilatlarında istihdam edilen kariyer meslek personeline ilişkin düzenlemelerle aynı niteliktedir. Özel yarışma sınavına girebilmek için ise KPSS'ye girmek ve istenen puan türünden belirlenen asgari puanı almış olmak gerekmektedir. Hizmet gereklerine göre Cumhurbaşkanlığı raportör yardımcılığına girişte ayrıca dil şartı da aranabilecektir. Özlük hakları yasama uzmanları ve yasama uzman yardımcılarıyla eşit olacaktır. Hem Cumhurbaşkanlığındaki görevlerin özelliğini, teşkilat yapısını ve güvenlik şartını göz önüne alarak uygun personel politikasının oluşturulması hem de hakkaniyete uygun olması açısından, Cumhurbaşkanlığı raportörü kadrolarında istihdam edilmekteyken hizmetine ihtiyaç kalmayan personelin diğer kamu kurum ve kuruluşlarının kariyer mesleklere ilişkin durumlarına uygun uzman kadrolarına atanmasına imkân verilmektedir. Bu şekilde, diğer kurumlara atanan personel aynı özlük haklarını almaya devam edecektir. Ayrıca, geçici maddeyle, hâkim ve savcı, yasama uzmanı, kamu kurum ve kuruluşlarının merkez teşkilatlarındaki kariyer meslek mensuplarına ilişkin kadro veya pozisyonda bulunanlardan hâlihazırda Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı hizmet birimlerinde raportör olarak geçici görevli olanların, bir defaya mahsus olmak üzere, talepleri üzerine Cumhurbaşkanlığı raportörlüğüne atanabilmesi öngörülmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifimizle getirdiğimiz bir diğer düzenleme elektronik haberleşme altyapılarına yapı ruhsatı alınmasına yöneliktir.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - İhtiyaç ne kadar orada acaba? Sayı yok.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen devam edin.

İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Bilindiği üzere, kamu güvenliğine dair ihtiyaçlar, acil durum ve afet durumlarında yapılması gerekenler, kamunun vatandaşlara elektronik ortamda verdiği hizmetlerin sürdürülmesi ve vatandaşların iletişim ihtiyaçlarının düzenli bir şekilde karşılanması açısından elektronik haberleşme hizmetlerinin sürekliliği büyük bir önem teşkil etmektedir. Söz konusu elektronik haberleşme hizmetlerinin düzenli olarak gerçekleştirilmesine yönelik istasyonlar, mobil işletmecilerce yapılan planlamalar çerçevesinde hem arazilere hem de çeşitli yapılar üzerine bahsi geçen ihtiyaçların karşılanması için kurulan elzem sistemlerdir. Bu bağlamda elektronik haberleşme istasyonları ve bunların mütemmim cüzleri, arsa ve arazilerde müstakil kule, direk ve benzeri yapılara, binalar üzerinde ise kule veya direkler veya doğrudan bina üstlerine kurulabilmektedir. Teklifimizle, elektronik haberleşme istasyonlarının kurulumuna mahsus tüm kule ve direkler ile bunlara ait zorunlu altyapı unsurları için ruhsat ve izin süreçlerini düzenlemeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda, söz konusu istasyonların 15 metreden yüksek kule ve direkler ile zorunlu altyapı unsurları için 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarına işlenmesi ve ruhsat alınmasını öngörüyoruz. Diğer taraftan, söz konusu yerlerdeki 15 metreden yüksek olmayan kule ve direkler için ise "izin belgesi" kavramını getiriyoruz. Ayrıca bu düzenlemeyle, binalarda kurulacak kule ve direklere izin verilirken 10 metre yükseklik sınırını getiriyoruz. Bunlara ilave olarak, kule ve direkler ile bunlarla birlikte yapılacak konteynır ve kabin gibi zorunlu altyapı unsurlarına izin veya ruhsat verilirken istenecek belgeler de düzenlenmektedir. Bu doğrultuda, elektronik haberleşme istasyonlarına özgü kurulacak kule, direk ile bunların altyapı unsurları için ücreti karşılığında bir ruhsat ve izin belgesi süreci kurgulayarak elektronik haberleşme altyapısının yaygınlaştırılmasının kolaylaştırılmasını hedefliyoruz.

Malumları olduğu üzere, 2 Temmuz 2004 ve 1 Ekim 2009 tarihleri arasında yürürlükte olan 406 sayılı Kanun'da baz istasyonlarına yönelik kule ve direklerde yapı ruhsatı aranmamasına yönelik bir düzenleme içeriyordu. Bu hüküm Anayasa Mahkemesince 1 Ekim 2009 tarihinde iptal edilmişti. Ancak bu hükmün yürürlükte olduğu tarihler arasında yapı ruhsatı veya yapı kullanım izni almadan kurulmuş ve hâlihazırda faal olan elektronik haberleşme istasyonlarının kurulumuna mahsus kule ve direkler bulunmaktadır. Bu nedenle, bu tarihler arasında yapılmış kule ve direklerin durumunun geçici maddeyle düzenlenmesi gerekmiştir. Bu tarih aralığının dışında kurulmuş olan istasyonlar ise bu maddede belirtilen şartları taşıması hâlinde ve statik ve betonarme fennî mesuliyetlerinin üstlenilmesi kaydıyla ruhsat ya da izin almış sayılacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifimizle getirdiğimiz bir diğer düzenleme, belediyelerce kullanılan deprem kredilerinden kalan borçların terkin edilmesine yöneliktir. Bilindiği üzere, 1999 yılında gerçekleşen Marmara ve Düzce depremlerinin yıkıcı etkileri olmuştur. Bu kapsamda, söz konusu depremlerin Marmara Bölgesi'ne olan etkilerinin ortadan kaldırılması amacıyla gerek merkezî Hükûmet tarafından bölgede yer alan illere çeşitli destekler yapılmış gerekse Avrupa Yatırım Bankasından temin edilen kaynağın bir kısmı belirtilen amaç doğrultusunda mahallî idarelere aktarılmıştır. Bu kapsamda, maddeyle, söz konusu mahallî idarelerin Marmara depreminin etkilerinin ortadan kaldırılması amacıyla Avrupa Yatırım Bankasından temin edilen ve mahallî idarelere devredilen kredilerden doğan hazine alacaklarının terkinine Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili kılınmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifimizle kırsal mahalle ve kırsal yerleşik alan uygulamasını da getirmekteyiz. Bilindiği üzere, 6360 sayılı Kanun'la büyükşehir belediyesi sınırları il mülki sınırlarıyla örtüşecek şekilde yeniden düzenlenmiş ve büyükşehir sayısı ise 16'dan 30'a çıkarılmıştır. Bu düzenleme sırasında büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan tüm köylerin ve belde belediyelerinin tüzel kişilikleri kaldırılarak mahalle olarak ilçe belediyelerine bağlanmışlardır. İl sınırları içinde olup büyükşehir belediyesi sınırları dışında kalan köy ve benzeri yerleşim yerleri ile şehir merkezleri arasında sosyoekonomik farklılıklar bulunması ve bu farkın azaltılması amacıyla 6360 sayılı Kanun'la mahalleye dönüşen yerler için aynı kanunda birtakım muafiyetler ve indirimler getirilmiş ve yıllar içinde 3 defa bu muafiyet ve indirimlerin süreleri uzatılmıştır. Ancak gelinen noktada buralardan bazıları gelişmişlik olarak büyükşehirlerin merkezleriyle aynı seviye ve hatta yer yer daha ileri düzeye ulaşmış olmasına rağmen bazı yerler ise mahalle oldukları yıldan itibaren iyi bir gelişme ivmesi yakalayamamıştır. Teklifimizle, yıllar içinde büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalarak çeşitli mahalleye dönüşen veya ilk defa büyükşehir belediyesi olan tüm yerleşim birimlerinin kendi içindeki durumlarına uygun olacak şekilde birtakım muafiyet ve indirimlere tabi tutulması, zaman içinde gelişimini tamamlayan yerlerin ise büyükşehir belediyesi sistemine tam entegrasyonunun sağlanması amaçlanmıştır. Buradaki tespit ve takdir yetkisi ise yerel meclislere bırakılarak bu şekilde sahayı en iyi bilen idareler tam yetkili kılınmaya çalışılmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifimizle getirdiğimiz bir diğer düzenleme, olağanüstü hâl kapsamında kabul edilen kanunlarda yer alan ilave tedbirler hakkında kanun yolu oluşturulmasına yöneliktir. Malumları olduğu üzere, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun görevleri kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarma ya da ilişiğin kesilmesi, öğrencilikle ilişiğin kesilmesi, dernekler, vakıflar, özel radyo ve televizyon kuruluşları ile gazete ve dergilerin kapatılması, emekli personelin rütbelerinin alınması işlemleriyle sınırlı tutulmuştur. OHAL döneminde kabul edilen kanunlarda yer alan gemi adamlığı, balık adamlık veya pilot lisansının iptali gibi ilave tedbirlere karşı başvuru yapılamayacağı belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesinin 24 Aralık 2019 tarihli kararıyla bu hüküm iptal edilmiştir. Bu suretle, OHAL kapsamında kabul edilen kanunlarda yer alan ilave tedbirlere karşı başvuru yolu açılmış ancak başvuru yapılacak kurum veya kuruluşun neresi olduğu hususu belirlenmemiştir. Teklifimizle, söz konusu ilave tedbirlere yönelik başvuru yolu açılmaktadır. Bu suretle, hakkında ilave tedbir uygulanan gerçek ve tüzel kişiler tedbiri uygulayan kuruma başvurabilecektir. Başvuruyu inceleyecek kurum ilave tedbirin devamının yerinde olup olmadığını inceleyecektir. Başvuru neticesinde verilecek karara karşı da idari yargı yolu açılmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; malumları olduğu üzere, teknoparklarda yer alan işletmelerin ve özel sektöre ait AR-GE tasarım merkezlerinin sınırları belirli alanlar içerisinde faaliyet göstermesi kanunen zorunlu tutulmuştur. Covid-19 salgını döneminde kamuda uygulanan esnek çalışma modeline benzer bir önlem söz konusu yerler için de mümkün kılınmış ve uzaktan çalışma imkânı getirilmiştir. Salgın sürecinin dünyadaki ve ülkemizdeki seyri dikkate alındığında, bahse konu düzenlemenin bir yıl daha uygulanmasının toplu çalışılan bu yerlerdeki riskin bertaraf edilmesi açısından yararlı olacağını düşünmekteyiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifimizle getirdiğimiz düzenlemelerin sizlerin de katkılarıyla Komisyonumuzdan ve yüce Meclisimizden geçerek kanunlaşmasını temenni ediyor, bir kez daha yeni yasama yılının Komisyonumuz, Gazi Meclisimiz ve ülkemiz adına hayırlara vesile olmasını diliyoruz.