KOMİSYON KONUŞMASI

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Yeni yasama yılının hayırlı olmasını diliyorum.

Bu yasa teklifiyle getirilen düzenleme, bizim toplumumuzu, ekonomimizi daha şeffaf hâle getiren, daha fazla hesap verebilir, kaynakların daha etkin kullanımını sağlayacak, dolayısıyla az girdiden daha çok çıktı sağlayacak, refahımızı artıracak bir düzenlemeyi hedeflemiyor, bunu baştan açık ve net olarak söyleyeyim. 5018 sayılı Yasa bir tecrübenin sonunda, 2003 yılında yürürlüğe girdi ve mali sistemin neredeyse bir anayasası bu. Dolayısıyla son derece önemli bir kanun ve bu kanun bu ülkeye önemli hizmetler verdi ve biz bunun faydasını gördük fakat geldiğimiz noktada biz maalesef buradan geriye gidiyoruz. Bu yasada yapılmak istenilen düzenlemeler -tekrar ediyorum- hesap verilebilirliği, şeffaflığı, kaynakların etkin kullanımını hedeflemiyor.

Ekonomi yönetiminde bir çerçeve var, önceden vardı bu ama bugün biz bunu kaybettik. Ortada bir beş yıllık plan var, topluma, iş ve aş üretenlere, sanayiciye, toplumun değişik kesimlerine beş yıllık bir perspektif veriyor bir siyasi tercih çerçevesinde ve o beş yılda neyi nasıl yapacağını ortaya koyan bir doküman. Onun içinden aşağıya doğru gelerek bunları daha da somut hâle getirmek üzere orta vadeli program diye bir şey ortaya çıkardık, adını şimdi neyse, YEP vesaire diye değiştirdik, önemli değil. Bir orta vadeli programı daha da spesifik hâle getirip ileriye yönelik perspektifi daha net hâle koymak, belirsizlikleri daha asgariye indirmek ve dolayısıyla da kaynakların daha etkin kullanımını sağlamak üzere yapılmış bu ve bu da yine yasayla düzenlenmişti. Bu yılın ortasında kamuoyuyla paylaşacak ki bütçe çağrısı yapıldığında gerek özel sektörde gerekse kamuda ilgili kurumlar, elini taşın altına koyanlar bu çerçevede ileriye bakarak neyi nasıl yapacaklarına karar verecekler. Bunun arkasından bir de bir yıllık mali program çıkarılıyor. Şimdi, bunun üzerine bir de Cumhurbaşkanlığı programı diye bir şey var. Nedir bu Cumhurbaşkanlığı programı? Ne yapacak Cumhurbaşkanlığı programı? Bütçeye gelirken buraya bir yıllık bir Cumhurbaşkanlığı programı geliyor, fasıl fasıl bir yılda ne yapacağını söylüyor, bunu bütçeyle ilişkilendirelim. Şu andaki Cumhurbaşkanlığı programının hedefi nedir, nedeni nedir? 17 Ekimde bütçe Meclise sunulacak ve görüşmeler başlayacak. Şu anda 17 Ekime -bugün ayın 6'sı mı- kaldı şurada on bir gün. On bir günde bu yasa değişikliği olduktan sonra ilgili birimler, kurumlar yeniden bir şey mi yapacak? Yok böyle bir şey. Veyahut da siz gerçekten yürütme olarak bunları önceden söylediniz de mayısta, haziranda, temmuzda "Biz böyle bir şey düşünüyoruz, bütçenizi, planınızı buna göre yapın ve biz Meclis açıldığında yeni bir kanun getireceğiz." mi dediniz? Yani böyleyse bu nasıl mantık? Gerçekten nasıl bir mantık bu? Eğer öyle değilse, şu anda on bir gün var, on bir günde bu kurumlar ne yapacaklar, bu değişikliğe göre de hazırlayacaklar? 17'sinde bir sunum yapılacak, ondan sonra bütçenin görüşmeleri başlayacak. Biz program bütçesine 1970'li yılların başında geçtik, yeni bir şey değil bu. Yani burada ne amaçlanıyor, nereye gidilmek isteniyor, hangi kıt kaynağın daha etkin kullanılması amaçlanıyor? Burada hedeflenen şey... Yani ister kabul edin ister kabul etmeyin ama kamu vicdanı bunu böyle görecektir. Burada zaten kaybolan şeffaflık, hesap verilebilirlik daha da kötü hâle geliyor.

Bülent Bey söyledi, fonksiyonel bütçe ortadan kaldırılıyor, kim, hangi kurum hangi fasılda, hangi ekonomik alanda ne kadar harcama yapacak, bunu zaten bilmiyoruz, takip edemiyoruz, bir de bütün bunları tamamen ortadan kaldırıyoruz. Şimdi, bunların işte kategorik olarak 1'inci kademesi vardı, 2'nci kademesi, 3'üncü, 4'üncü kademesi vardı, biraz daha şeffaflık vardı. Biz buralardan bunları iyi kötü görebiliyorduk, göremiyorduk ama bunların daha da alt kademelerinin olması... Toplumun her kesimi neyin, hangi aşamanın nerede nasıl yapıldığını, köprülerle ilgili, tünellerle ilgili, yollarla ilgili, kamu-özel iş birliğiyle ilgili bu şeylerin daha şeffaf hâle gelmesini ümit ederken, beklerken daha da opak hâle geliyor, şeffaflık ortadan kalkıyor. Yani bunu yapmayın. Allah rızası için söylüyorum, mali sistemin anayasası olan 5018 sayılı Kanun'daki bu değişikliği ayrı bir kanun olarak getirin diye artık biz söylemekten usandık, bıktık ama siz yapmaktan usanmadınız, torba kanun olarak getiriyorsunuz. Hiç olmazsa bunun sistematiğini bozmayın, ayrı bir kanun olarak getirin ya. Öbürlerini yapın, hadi bir şey demiyorum fakat bunu yapmayın çünkü bu kanun gerçekten bu ülkeye çok büyük hizmet etti ve biz 2001'de girdiğimiz krizden, bataklıktan bu kanunun sayesinde çıktık. Niye bunu tekrar geriye götürüyorsunuz? Ülkenin menfaati ne burada? Yani yapılan işler bence hiç doğru şeyler değil. Dolayısıyla zamanlaması vesairesi... Acelesi ne? Arkadaşımız da söyledi, Bülent Bey de söyledi. Bütçenin sunulmasına on bir gün var, on gün var, ne olacak bu arada? Dolayısıyla, eğer memlekete gerçekten hizmet etmek istiyorsak açık olalım, net olalım, şeffaf olalım, hesap verebilir olalım, getirdiğiniz bu kanunlar bunları daha da iyileştirecek düzenlemeler olsun. Şu anda bu bir geriye dönüştür, bir eskiye dönüştür ve dolayısıyla kazanımların kaybedilmesinden başka bir şey değildir.

Bunu yaparsınız, çoğunluğunuz var fakat uzun vadede, son üç yılda, dört yılda fakirleştiğimiz gibi bu bize kaynakların daha kötü kullanımını getirecek, daha fazla fakirleşeceğiz ve refahımız daha da kötüye gidecek. Takdir sizin.

Teşekkür ediyorum.