| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3112) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 06 .10.2020 |
AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkanım, Sayın Bakan Yardımcımız, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar ve misafirler; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kanun teklifiyle 8 yasada değişiklik öngörülmektedir. Ben sadece "teknopark yasası" diye adlandıracağım, teknoloji geliştirme bölgeleriyle ilgili kısmı üzerinde duracağım.
Teknoparklarla ilgili olarak -teklif sahibi Sayın Fuat Köktaş Vekilimiz bahsettiler- birçok değişiklik öngörülüyor. Örneğin, vergi ve diğer avantajların 2028 tarihine kadar uzatılması, vergi avantajlarının artırılması; teknopark başvurusunu değerlendiren kuruluşun yapısında değişiklik yapılması; yönetici şirkete ait esas sözleşmede yapılacak değişiklikler için Bakanlıktan onay alınması -ki aslında resmî olmasa da şu anda prosedürün öyle olduğunu öğrendim- teknopark bölgeleri dışında da kuluçka merkezlerinin kurulması; teknopark firmalarına sağlanan AR-GE personeli desteğinin iki yıl boyunca TTO, kuluçka merkezi ve kuluçka firmalarına da sağlanması; Bakanlık desteğinin inşaat kalemleriyle birlikte makine, ekipman ve yazılım alımları için de sağlanması; firmalara doktora öğrencisi istihdamı ve stajyer alımları için Bakanlık bütçesiyle mali destek sağlanması; şirket ve firmaların ruhsatlarının Bakanlık il müdürlüklerince verilmesi; AR-GE faaliyetlerine devam etmeyen firmaların tahliye süreciyle ilgili hususlar; AR-GE personelinin bölge dışında süre geçirebilmesi için zorunlu olan bir yıl çalışma şartının kaldırılması; ayrıca 5746 sayılı Kanun kapsamında AR-GE veya tasarım merkezlerinde doktora mezunu personelin üniversitelerde AR-GE ve yenilik alanında ders vermesi, mentorluk yapması, bu dersler için de vergi avantajlarının devam etmesi gibi iyileştirmeler öngörülmektedir. Bu değişikliklerin hepsini mevcut yasaya göre daha iyi bir durum olarak yani olumlu olarak değerlendiriyoruz. ancak her yasada olduğu gibi mali konularda, vergi muafiyet oranlarının değiştirilmesi konusunda Cumhurbaşkanına yetki verilmesi yanlıştır, hep yapıyorsunuz ama yanlıştır. Cumhurbaşkanı yürütmenin başıdır ama millî egemenliği temsil etmez. Cumhuriyetlerde, egemenlik milletindir kimseye devredilmez. Biz, Cumhurbaşkanına ancak uygulama ve yürütme yetkisi verebiliriz.
Olaya geniş bir açıdan bakarak teklifi incelemeye çalışacağım. Öncelikle "Mevcut teknoparklarda durum nedir? Kazancımız kaybımız ne olmuştur? Teknoparklar, teknoloji ihracatımızın artmasına nasıl katkıda bulunmuştur?" gibi sorulara cevap vererek teklif hazırlamalıyız diye düşünüyorum. Yani detaylı bir etki analizi yapmalıydık. Belki bu yapıldı ama bizim haberimiz olmadı. AK PARTİ'li üye arkadaşların haberi olmuştur herhâlde. Bürokratlarla sıkı fıkı çalışan arkadaşlarımız belki biliyorlardır ama bize bildirme ihtiyacını hissetmiyorlar. Parti devleti tam da budur.
Gayrisafi yurtiçi hasılanın AR-GE'ye ayrılan payıyla ilgili Tahsin Tarhan vekilimiz bahsetti, OECD'ye üye ülkeler arasında en sonlardayız. Üniversitelere bu yıl için 36 milyar lira ayırdık, 129 devlet üniversitesine yaklaşık 5 milyar dolar. Mezun olduğum Ohio State Üniversitesinin bütçesi 7 milyar dolar. Yani 129 devlet üniversitesinin bütçesinden önemli ölçüde fazla. Buradan ciddi bir araştırma desteği çıkmaz.
Teknoparklara teşvik veriyoruz ama ihracatta yüksek teknoloji ürün oranımız sürekli azalıyor. OECD raporuna göre, elektronik, bilgisayar ve optik alanında on binde 13 olan 2012 yılı oranı, 2015 yılında on binde 11'e, 2018 yılında da on binde 9'a düşmüş. İhracatımız çok arttı o yüzden oran düştü diyebilirsiniz. İhracatımız diğer yüksek teknolojilerde arttı diyebilirsiniz, başka şeylerde söyleyebilirsiniz. Tabii, bunların detaylı araştırılması lazım. Antrparantez şunu da söyleyeyim, Kore'de bu oran yüzde 7 yani bizim 70 katımız. Bence esas sorun AR-GE'nin ötesine geçemeyişimiz, ürün odaklı çalışmayı bilemeyişimiz. Bir AR-GE çalışmasını ürün hâline getirip pazarlamak farklı bir konu. Bu konuda uzmanımız yok. Biz fikirden prototipe geliyoruz. Daha sonrasında yokuz. Teknoparkların faydası olmadı mı? Tabii ki, insan yetiştirme de çok faydası oldu. Buralarda yetişen pek çok genç mühendis yurt dışında işler buldular. Dolayısıyla, gelişmiş ülkelere eleman sağlamada katkımız olmuştur ama bize ne sağladı ona bakmamız lazım.
Mevcut teknoparklar iyi çalışıyor mu? Altyapıları nasıl? Cevabını biliyor muyuz? Bir örnek vereyim, Ankara'da Gölbaşı'nda Gazi Üniversitesi teknoparkında sürekli elektrik kesiliyor. Ankara'da böyle ise diğer illeri bilmiyorum. Gazi teknopark Gölbaşı'nda ama Gazi Mühendislik Fakültesi Maltepe'de aralarında bir saatlik yol var. Bizce teknoparkı olan tüm üniversitelerin içi teknopark statüsünde olsun. Firmalar, üniversite binalarının aralarında yer alsınlar. Bu sayede üniversite ve sanayi iç içe yaşarlar. Şu anda teknoparklar, üniversiteleri gayri menkul yatırımcısı yaptı. Devlet destek veriyor, üniversite teknopark binası yapayım, firmalar gelsin metrekareye 15-25 dolar arası kira versinler, üniversiteye gelir olsun diye de bakıyor. Kısacası, devletin teşvik ve desteğinden üniversite de gelir elde etmiş oluyor.
Ayrıca, teknoparkta geçirilen süre konusu da bir acayip. Bakanlık polislik yapıyor, firmalar da sürekli kaçamak yollar arıyorlar. Bu devirde, özellikle yazılım alanında yapılan işler zaten online yapılabiliyor, pandemide de gördük, artık bu saat tutma yöntemi eskidi gibime geliyor. Bizce, destek proje bazlı olabilir. Projenin nerede yapıldığı önemli olmayabilir.
Daha çok söylenecek şey var ama sonuç olarak teknoloji geliştirme bölgeleri konusunu detaylı irdelemeliyiz, hedefimizi belirlemeliyiz. Bu hedefe ulaşacak şeklide yeni baştan tasarlamalıyız. Yasal altyapımızı da ondan sonra ona göre yapmalıyız.
Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ederim.