KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Şimdi, Hakkı Bey, iyi niyetli bir düzenleme yapmışsınız. Diyorsunuz ki: "Böyle bir ihtiyaç var." Nasıl bir ihtiyaç? "Cumhurbaşkanı kanunları yayınlar, yürütür; ayrıca, yasama görevi de var, bununla ilgili düzenlemeler de yapacak. Dolayısıyla, ihtiyacımız var." İhtiyacınız var hakikaten, özellikle Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin çoğunda hata var, ihtiyacınız olduğu görülüyor. Fakat sizin anlattığınız ihtiyacı yani hukukla ilgili, kanunların yayınlanması, düzenlenmesi, gözden geçirilmesiyle ilgili ihtiyacı bu maddede, 8'inci maddede, 9'uncu maddede göremiyoruz. Bakın, Cumhurbaşkanlığı raportörü nedir? Buradaki tanıma göre dediğinizle ilgili hiçbir cümle yok. Diyor ki: "Cumhurbaşkanlığının görev alanına giren ve uzmanlık gerektiren konularda çalıştırılmak üzere..." Cumhurbaşkanlığının görev alanına giren konular da Anayasa'nın 104'üncü maddesinde çok geniş bir şekilde Cumhurbaşkanlığının görev alanına giren konular sayılmış. Şimdi, siz "Savunma alanında çalıştıracağız." demediniz, "Dış politika alanında çalıştıracağız." demediniz, sadece kanunlarla yani özellikle Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğüyle ilgili alanlarda çalıştırılmak üzere..." dediniz. Doğru, o alanda çalıştırılması gerekir.

CUMHURBAŞKANLIĞI İDARİ İŞLER BAŞKANLIĞI HUKUK VE MEVZUAT GENEL MÜDÜRÜ HAKKI SUSMAZ - Sadece o alanda değil ama...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani ne alan var başka? Ama işte ben de işte onu soruyorum, sadece o alan değil de ne alan? Burada öyle bir şey yazmıyor, net olarak burada ifade edilmesi lazım. Kanunlar öncelikle lafzıyla hüküm ifade eder, ondan sonra ruhuyla. Şimdi, lafzından ben böyle bir şey anlamadım. Sizin söylediklerinizi şu metindeki lafızda görmek mümkün değil, bunu görebileceğiz önce, ona göre düzenleyeceksiniz. Ne olduğunu bilelim. Sorun değil, tabii ki bu kadrolar verilecek ama ne için bu uzmanlık, bu raportörlük düzenleniyor, belli değil.

Bakın, 104'üncü maddede Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerinde deniyor ki: "Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir." Ondan sonra da sayıyor tek tek. Yürütme yetkisi, tüm yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına ait, siz "Cumhurbaşkanının görev alanına giren ve uzmanlık gerektiren konularda çalıştırılmak üzere..." diyorsunuz. Her konuda yani. O zaman bir sınırlama yok ki, sizin dediğiniz alanda olacak.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Şöyle yapalım: Bülent Bey konuşmasını bitirsin, notlarınızı alın, siz de notunuzu alın, cevaplarını sonra...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sadece bir parantez. Anayasa Mahkemesinde de raportörler var.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Onların görev alanı belli.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Anayasa Mahkemesiyle ilgili bütün alanlarla ilgili. Buradaki raportör bunu hazırlayıp yine Anayasa Mahkemesi üyelerinin önüne getiriyor. Dolayısıyla, burada şey şu: Anayasa Mahkemesinde olduğu gibi siz onu sıkılaştırırsanız hiçbir şey olmaz. Bu hukukta olur, millî savunmada olur, diğer konularda da olur, tıpkı bugün adliyelerde olduğu gibi. Yani siz bugün mesela Yargıtaya tetkik hâkimi alıyorsunuz, cezada çalıştırıyorsunuz, hukukta çalıştırıyorsunuz, geri gönderdiğinizde BAM'larda, istinaf mahkemelerinde çalıştırıyorsunuz. Burada sadece "Hâkim olarak tek bir şeye bakacak." diye bir kaide, kural yok. Şimdi burada da öyle, Cumhurbaşkanlığındaki, eski Başbakanlıktaki -siz Maliye kökenlisiniz- Maliye Bakanlığındaki denetimi siz taşraya gönderdiğinizde sadece bir bilanço üzerinde çalışmıyordu ki o şirketin ıcığını cıcığını, bütününü çıkarıp yapıyordu. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanlığına giden bir raportör de öyle, gerekli gördüğü her alanda, kendisindeki donanıma göre ilgiliden rapor ister. Zaten bugünkü karşılığı o, şimdiye kadar Cumhurbaşkanlığında hiçbir kadro yok, hep geçici olarak çalıştırıldı.

Dolayısıyla, buradaki temel husus şu: Yeni Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte devletin hafızasını orada yerleştirebilmek, temel hedef bu. Daha sonraki süreçte olduğu zaman sınavla yine olacak, inşallah diğerleri ondan sonra Cumhurbaşkanlığı raportörlüğüne atanacak.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Teşekkür ederiz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ekrem Bey, mesela Anayasa Mahkemesi raportörü dediğiniz zaman tabii ki her konuyu bilecek. Ben de devlette çalıştım, her konuyu bilmemiz gerekir. Her konuyu bilmek ayrı, bir konuda yetkili olmak ayrı; bilmek ayrı, yetkili olmak ayrı. Anayasa Mahkemesi raportörü tabii ki bilir, gelen birçok konuyla ilgili oturacak... Ama "Savunma sanayisiyle ilgili yapılan politikalar yanlıştır." demiyor. Onunla ilgili hukuki düzenlemenin yanlış, eksik, noksan olduğuyla ilgili tespiti yapmak üzere, hukuki boyutuyla ilgili tespiti yapmak üzere raportörlük ihdas ediliyor. Yoksa, savunma sanayisini biliyor diye uzman olmuyor, raportör olmuyor.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - İşte Bülent Bey, bu da öyle yani burada da her alanda...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Burada yazmıyor, ben de onu diyorum.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şöyle, bu zaten daha sonra yönetmelikle düzenlenecek. Şimdi, bunun önce şablonu bu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bakın "Kanunla düzenlenir." diyor, siz diyorsunuz ki "Yönetmelikle düzenlenecek." Ben de onu diyorum, yönetmelikle düzenlenmesin, kanunla görev ve yetkisi konsun.

Şimdi, "Cumhurbaşkanının görev alanına giren ve uzmanlık gerektiren konularda çalıştırılmak üzere." demek ne demek? Hiçbir sınırlamaya tabi olmaması demektir, bunu diyorum. Bu sınırlamayı, biraz önce Hakkı Bey'in söylediği sınırlamayı yapacağız.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şöyle, Sayın Başkanımızın, Hakkı Bey'in de değindiği nokta o. Burada şablonu oluşturuyoruz, ilk önce biz bunlara kadro ihdası yapıyoruz, kadro ihdası çıktıktan sonra burada da zaten...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Ekrem Bey, usulün dışına çıkıyoruz. Sayın Kuşoğlu konuşmasını bitirsin, diğer arkadaşlarımız da sözlerini şey yapsın, ben sizlere konuşma hakkı vereceğim, öyle yapalım.

Buyurun Sayın Kuşoğlu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Kadro ihdası yaparken de görev ve yetkisi -Hakkı Bey siz biliyorsunuzdur- Anayasa'nın 128'inci maddesi: "Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri -burada görev ve yetkisi belirtilmiyor- hakları, yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir." diyor. Burada görev ve yetkiyle ilgili bir kanun düzenlemesi var mı? Yok, ben de onu söylüyorum. Ayrıca son bentte de diyor ki: "Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları da kanunla özel olarak düzenlenir." Siz burada yetiştirilmeyi de işin içine dâhil ediyorsunuz, bu 128'inci maddeyi gözden kaçırıyorsunuz. Konu bu yani görev ve yetkilerini buraya yazmakta ne beis var, ben onu anlamadım. Yani kanun bu şekilde düzenlenmez, sadece bu.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.