SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Şimdi, bu önerimiz arkadaşlar, tarihsel bir düzenleme. Bunun en canlı şahidi de şu anda karşımda oturan Mehmet Domaç. Bu aslında özerk bir yapı ve Hükûmetin de belki hedef olduğu bütün yaşanan olumsuzlukların biz aslında reçetesini sunuyoruz, ilacını sunuyoruz. Bu Hükûmet tarafından yapılmazsa, ilk işimiz -size söz veriyoruz- Türkiye'de ilk iktidara geldiğimizde düzenleyeceğimiz iş sağlığı, iş güvenliğiyle ilgili düzenleme bu olacaktır. Bunu çok net söylüyorum. Ama bu büyük bir reçete.

Bizim hani başından beri söylediğimiz, özellikle Tuzla cinayetlerinde ortaya çıkan ve toplumsal mutabakata neredeyse dönüşen bu anlayışın, işveren kesiminin, işçi kesiminin, meslek örgütlerinin, Hükûmetin içinde yer aldığı bir konsey. Bu konsey aracılığıyla daha özerk bir denetim yapılması ve sorunların o alanda çözümüne ilişkin verdiğimiz bir teklifti. Tam çözümü noktasına da gelmiştik. Bu bilimsel bir çalışmaydı da aynı zamanda. Bütün bu konunun uzmanlarıyla çok uzun çalışmalar yaptık. Bu çalışmaların sonucunda böylesi bir mekanizma Avrupa'nın birçok ülkesinde yaygın ve etkin, onu da söyleyeyim. Yani bir taraftan Avrupa Birliği normları, Avrupa Birliği direktifleri derken, Sayın Bakan hep böyle bunları söyledi. Mesela, Avrupa Birliğinin birçok direktiflerinin altına Türkiye çekincesini devam ettiriyor. Değil mi? Yani birçoğuna devam ettiriyorsunuz çünkü Avrupa istiyor diye birçok düzenleme yapılıyor, Avrupa'da var diye burada sunuluyor. Avrupa'da başka düzenlemeler de var. Ben Avrupa'nın bütün direktiflerini burada imzalarım, hepsine de buradan evet derim ama işinize geldiğinde Avrupa, işinize gelmediği zaman çekince koyma. Bu uygulama da Avrupa'nın en önemli standartlarından bir tanesi olduğu hâlde ve uygulamalarda da çok pratik katkılar verdiği hâlde, burada Hükûmet bu konuda direniyor, bunu görüyorum.

Ama bugün bir kez daha öneriyoruz, tarihsel bir not düşüyorum bugün itibarıyla: Böylesi bir önerimiz kabul edilirse -iddiayla söylüyorum, hemen üç ayda biter demiyorum- böyle bir konsey kurulursa, bir yıl sonra iş cinayetleri önemli derecede aşağıya çekilmiş olur ama toplamı üç yıl içinde Türkiye iş cinayetlerini konuşmuş olmaz. Her gecikme o iş cinayetlerini daha çoğaltan bir düzenlemedir.

O nedenle, bir kez daha bu konudaki ısrarımızı bu anlamda dikkate almanızı diliyorum ve bir kez daha Hükûmete, bu iş cinayetlerinin bundan sonra devam etmesi hâlinde "İşte, sebebi Hükûmettir, iktidardır" diye bize söyletmek istemiyorsanız, bu yasaya evet deyin. Ha, "Yok, biz bunları doğru bulmuyoruz, bizim yaptığımız doğru." diyorsanız, bundan sonrasının sorumluluğunu Hükûmet yine kendisi içinde görecektir ve Hükûmete ait olacaktır sorumluluk diyorum.

Teşekkür ediyorum.