| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Antalya Milletvekili İbrahim Aydın ve Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi ile 17 Milletvekilinin; Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/3113) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 07 .10.2020 |
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Doğrusu biz bu tartışmayı geçen senede yapmıştık hatırlıyorsunuzdur.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Onun için kısa konuşacaksınız yani.
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Evet, onun için kısa konuşacağım.
Bakanın yüzde 5'lik yetkisine ilaveten Cumhurbaşkanının da gerekli gördüğü zaman bir yüzde 5 daha artırma yetkisinden söz etmiştik. O günde hatırlıyorum tartışmalarda -Sayın Usta'nın da şimdi altını çizdiği gibi- bir ek bütçe konusu kısa da olsa konuşulmuştu.
Şimdi, şunu anlayabiliyorum yani pandemi hakikaten olağan üstü bir etki ve bunu öngörmeleri zaten mümkün değildi ne bürokratların ne siyasetçilerin. Bunu anlayabiliyorum ama ben de bu açığın sadece pandemiyle ilgili olduğunu düşünmüyorum. Yani bu esas itibarıyla -nasıl ifade etmek lazım bilmiyorum ama- özellikle dış politikadaki gerginlik politikalarının sonucu olmak üzere yapılan harcamaların da etkisi olduğu kanaatindeyim. Yani bunların tabii miktarlarını görmüyoruz ama muhtemelen önümüzdeki günlerde bütçe konusunu konuşurken bu konudaki yetkili bakanlardan daha ayrıntılı bilgi alabiliriz ama çok açık bir gerçek var. Gerçekten bu ekonominin bu biçimde gitme şansı çok fazla yok yani bunu çevirmeye çalışabilirsiniz ve çalışıyorsunuz da bunu da anlıyoruz. Swap işlemleriyle para ihtiyacını karşılamaya çalışıyorsunuz, döviz ihtiyacını karşılamaya çalışıyorsunuz vesaire fakat bunlar hep günlük olaylar olarak gelişiyor. Yani önceden öngörmüş olduğunuz bir perspektif içinde bir şey yapmıyorsunuz bence. Çünkü gerçekten şu anda büyük bir olasılıkla ekonominin kendisinden olduğu kanaatinde değilim ben. Zaten Türkiye'nin ekonomi sorunları denilen sorunların çoğunun aslında siyasetten kaynaklandığı kanaatindeyim çünkü siyasette Türkiye huzura kavuşmuş bir ülke değildir. Dolayısıyla da gerek içeride gerek dışarıdaki gerginlikler kaçınılmaz olarak bir anlamda demokrasi dışı uygulamalara sebep oluyor ve sonuçta da mesela CDS priminiz 600'lere fırlıyor ve dolayısıyla da dış borçlanmada acayip faizler ödemek zorunda kalıyoruz vesaire.
Dolayısıyla da yani bu tabii, ne kadar tartışılabilir burada neye karar verebiliriz bilemiyorum ama yani tabii ki siz de bunu temizleyeceksiniz, bunun başka bir kaçarı göçeri de yok ama. Bizim tercihimiz siyasi parti olarak bu işin kuralına uymaktır. Yani biz ek bütçe çerçevesinde bunun konuşulması gerektiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla da bizim yani tavrımızın... Çünkü aksi takdirde yani bu tür bir yetki kullanımıyla birlikte esasında Meclisin bütçe hakkını da bir anlamda gasbetmiş oluyorsunuz. Buna da kimsenin hakkı olmadığı kanaatindeyim ve özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi denilen sistemin içinde kredibilitesi oldukça zayıflamış olan Meclisin bu vesileyle tekrar kredibilitesine darbe vurmak -doğrusunu isterseniz- genel olarak hiç kimsenin işine gelmez diye düşünüyorum, onun için de ek bütçe konusunu konuşabilmemiz gerektiği kanaatindeyim.
Teşekkür ederim.