EDNAN ARSLAN (İzmir) - Yani şimdi burada büyükşehir belediye başkanlığı yapmış çok değerli bir büyüğümüz var, ağabeyimiz var, o da çok iyi bilir; bir işi devlet memuruna ya da devletin o kamu tüzel kişiliğine yaptıramıyorsanız, bir tane şirket kurarsınız ya da bir şirket vardır, gidersiniz, bir ihaleye çıkarsınız, o şirkete ihaleyi aldırırsınız, ondan sonra o belediye şirketi üzerinden istediğiniz gibi istihdam yaratırsınız, istediğiniz gibi birilerini oraya getirip işe alırsınız, istediğinizi müdür yaparsınız, istediğinizi görevden alırsınız, istediğinizi genel müdür yaparsınız. Bu ajansın yapısı bu maddeyle biraz ona dönüyor. Yani şimdi biz tali yollara giriyoruz. Yani Bakanlığın asıl görevi olan, yapması gereken, kendi bünyesinde çözmesi gereken bir işi... Tamam, bir ajans kurulmasına karşı değiliz ama ajansın en azından içini bu şeklide boşaltmayalım yani belediye şirketine dönüştürmeyelim. Belediye şirketlerinin nasıl çalıştığını biliyoruz. Bu ajans bu yapısıyla, bu şekliyle belediye şirketine benziyor. Bizim anlatmaya çalıştığımız o. Tecrübe yok, Bakanlık personelinden beş sene faydalanacaksınız, beş sene sonra ne olacak? O bakanlık personelinin orada bırakmış olduğu görevlere, imza atmalara, birtakım işleri yapmalara, tahakkuklara kim imza atacak? Bu İş Kanunu'yla işe aldığımız işçi atayacak, onu çünkü... Belediye şirketlerinde de öyle değil mi Sayın Başkanım; genel müdür işçi olmuyor mu, İş Kanunu'na tabi değil mi, SGK'li olmuyor mu? Genel müdür yardımcısı, müdürü, bilmem nesi buradan bu şeklide işçiler arasından görevlendirilmiyor mu, sizin tasarrufunuzda olmuyor mu? Oluyor, 657'ye tabi değil ya da devletin çizmiş olduğu o sınırlar içerisinde değil bu iş. Bu iş sanki biraz o alana kayıyor. Bizim kaygımız bu.