| Komisyon Adı | : | ÇEVRE KOMİSYONU |
| Konu | : | Konya Milletvekili Selman Özboyacı ve Gaziantep Milletvekili Mehmet Sait Kirazoğlu ile 62 Milletvekilinin; Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3133) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 15 .10.2020 |
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Gerçi Sayın Başkan da söz istedi, isterse bizden önce de konuşabilir çünkü bu konuda herhâlde buradaki en yetkin kişi Sayın Başkan olsa gerek.
BAŞKAN MUHAMMET BALTA - Yo, herkese söz vereceğim, buyurun.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Çünkü Sayın Başkan da bu otopark işiyle ilgili yaşadığı bir sürü sorun ve sıkıntıyı çözmekte herhâlde çok zorluk da çekmiştir.
Şimdi, Büyükşehir Belediye Yasası çıktıktan sonra kent sınırları yani il özel idare sınırları, büyükşehir sınırı olduktan sonra büyükşehir belediyelerinin birtakım hizmetleri de değişti; işte, yapılan stratejik planlar, master ulaşım planları, çevre düzeni planları, bölgesel otopark planı; bir sürü şey tekrar, yeniden ele alınmaya başladı. Neden? Çünkü daha önceden sorumluluk sahasında olmayan birçok ilçeyle bir anda muhatap olmak zorunda kalınca belediye başkanları, ilk beş yıllarında zaten "Bu işleri nasıl planlarız?" "Bu sorunları nasıl aşarız?" "Nasıl yol yaparız?" "Nasıl otopark yaparız?" "Metroyu nasıl o bölgeye uzatırız?" diye birçok konuyla uğraşmak zorunda kaldılar.
Şimdi, otopark işinde -Sayın Başkan da çok iyi bilir- ilçe belediyeleri bu otopark bedellerini kendi bünyelerinde toplarlar ve büyükşehre gönderirler. Vallahi, benim bildiğim kadarıyla herhâlde bir büyükşehre falan da şimdiye kadar otopark bedelleri gelmemiştir. Sayın Başkan da kendi döneminde ilçe belediyelerden o paraları zaten almadı. Bu paralar zaten ilçe belediyelerin kasalarında duruyor, onlar kendi ihtiyaçlarına göre -yüzde 99'u da ödeyemedikleri personel maaşlarına- ödüyorlar.
Yani buradaki sorun şu: Yetki karmaşası çıkarıyoruz şu an, burada yapmış olduğumuz bu düzenlemeyle yetki karmaşası çıkarıyoruz. Çünkü metroyu planlayan kimdir? Büyükşehir belediyeleri Bakanlıkla beraber, onların izniyle bir metro planlar, bir metro hattı çizerler ama bu metro hattı üzerinde oraya gelip o metroyu kullanacak insanların otopark rezervlerini kim belirler? Oradaki büyükşehir belediye meclisleri belirler. Yani şimdi, ilçe belediyesi geldi, dedi ki: "Ben burada bir otopark yapmak istiyorum." Bununla ilgili belediye meclisinde bir plan değişikliği yaptı, bu şekilde kamulaştırmayla bir alan ya da yeni bir imar planı düzenlemesiyle bir arsa üretti "Ben buraya otopark yapacağım." dedi. E, geldi büyükşehir belediye meclisine, reddedildi; ne olacak? Yapabilir mi tek başına bunu ilçe belediyesi, böyle bir yetkisi var mı? Alınan her türlü parasal ve imarsal konular büyükşehir belediye meclisinin onayına tabidir. Yanlış mı Sayın Başkanım? E, nasıl yapacak peki ilçe belediyesi bunu, bu otoparkı nasıl yapacak? Yani bir yetki karmaşası. Peki ilçe belediyeleri bu konuda teknik eleman getirince donanımlı mı? Değil. Yani o da bir sorun, o da bir problem.
Şimdi, büyükşehir belediyeleri ilçe belediyelerle ortak projeler yaparken şöyle bir yol ve yöntem izleyerek aslında kendilerini de rahatlatıyorlardı; ne yapıyorlardı? "Ya, sen şuraya bir iş yapacaksın ama şunun altına da 2 katlı otopark yap, bir şey yap." Neden? Meclisten daha rahat. Yetkisinde olan bir konuyla ilgili para aktarmada sıkıntı çekmiyordu. Öteki türlü, para aktarmalarda da bazı sıkıntılar yaşıyorlardı ama bunu bu şekilde de aşıyorlardı; bu, bir yöntemdi. Yani sadece planlama ilkelerine bile baktığınızda bu iş aykırı, yapamaz.
Ya, ilçe belediyesi niye arsa satın alsın? Niye alsın? Yani belediyeler arsa satın almaz ki, belediyeler arsa üretir. Ne yapar? Yeni bir imar planı oluşturur, yeni bir alan oluşturur; bu alan içinde okul yeri ayırır, cami yeri ayırır, başka bir kamu kurumuna ihtiyaç varsa onunla ilgili bir alan ayırır, park ayırır, yolları ayırır; zaten bu yüzde 40'lar, 45'ler o yüzden gelir. Bölgesel otoparklar için de BHZ dediğimiz belediye hizmet alanlarını tanımlar, bu şekilde yapar. Kim yapar bunu? Ya, şimdi ben bir master ulaşım planı yapacağım, ilçe belediyesi "Ben, işte şu yolun kenarına otopark yapacağım." diyor; e, uymuyor bana. Benim master planımda yok, benim ana sorunumda olan işin içinde senin öngördüğün yerde "Oradan 3-5 kişiye iş veririm." ya da "Buraları işletirsem para kazanırım." ya da "İhale edersem belediyeye gelir elde ederim." mantığıyla yapmayı planladığın otopark, kardeşim, burada uymuyor, olmuyor. Ne yapacak o ilçe belediyesi? Yapamaz. Yani yapılamayacak bir iştir bu. İlçe belediyesi bunu büyükşehir belediyesiyle el ele vermeden yapamaz. Yani bunlar bütünün birer parçası, bir puzzle gibidir ama biz burada yapıyoruz, yapmaya çalışıyoruz.
Yani, güzel bir kanun, kardeşimiz iyi niyetli, bir şekilde her şeyi böyle güzel de yumuşatıyor göğsünde, Kamu İhale Kanunu'ndan istisnayı bile öyle bir yumuşattı ki yani... Bu işler niyetle olmuyor. Bizden sonraki insanlara kalacak bu kanunlar, bu yasalar; bizden sonra gelecek bir art niyetli bunu istediği gibi eğer, büker, kullanır. Bizim görevimiz "bizden sonrakiler burada nasıl art niyetle davranır da bunu kullanamaz"ın mantığını ortaya koyup onların keyfî uygulamalarına son vermektir.
Burada ne olacak ya? Zaten ilçe belediyeler bu paraları büyükşehirlere vermiyor ama büyükşehirle yetki karmaşasına girecek. Yani trafik, otopark, ulaşım eylem planı; bunların hepsi birbirine entegre, birbirlerine bağlı şeyler bunlar. Bunun birinin diğerinin içinden çıkarılması bu kentte trafik artışına ya da azalışına neden olur, bir kaosa neden olur. Bunlar tek elden ortak akılla yürütülmesi gereken işlerdir. O yüzden bu madde buradan çıkarılmalı. Yani yol, otomobil sayısı, otopark arasındaki var olan doğrudan ilişkiyi görmeden bu işi yapamayız. Bu trafik artışına da neden olur, trafik azalışına da neden olur. Yani otoparkın ücretlendirilmesi bile kentteki trafiğin artışına ya da azalışına sebep olur. Çok ucuz yaparsanız herkes arabasıyla gider, biraz yüksek yaparsanız herkes arabasıyla gitmez. Yani o yüzden bu, bu kanun teklifinin içinde hem sırıtıyor hem de yani Selman kardeşimiz iyi çalışmış, güzel çalışmış ama depozito atık yönetim sistemini çalışırken otoparkı nereden düşünmüş de buraya kadar gelmiş bu otopark? Yani bu depozito atık yönetimi ile otoparkı biz pek yan yana getiremedik. Biraz da espri olsun hem de biraz şey yapalım böyle, gerginliğimiz azalsın.
BAŞKAN MUHAMMET BALTA - Gergin değiliz ki.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Yok, yok, öyle bir şey yok, gergin değiliz de Başkanım.
Yani otopark eylem planları yapılırken büyükşehirlerin vizyonu olan ulaşım ana planları, çevre düzeni planları ve nazım planlarından bağımsız yapılması mümkün değildir diyorum.
Hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum.