| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi'nin (1/280) Komisyonda görüşülme usul ve esaslarına ilişkin görüşme |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 21 .10.2020 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bütçe görüşmelerine bugün başlıyoruz, hayırlı uğurlu olmasını şimdiden diliyorum.
Usulle ilgili gerçekten önemli konular var, Sayın Başkan. Bazılarını Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcıma özellikle iletmek istiyorum, ikisi de sizinle ilgili olacak.
Bütçe, meclislerin, parlamentoların en önemli görevlerinden bir tanesidir, daha doğrusu demokrasinin doğuşuna beşiklik eden konudur bütçe konusu, vergi konusu.
Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, Anayasa'da bir hüküm var, usulle ilgili bir hüküm; en geç 17 Ekim akşamına kadar, gecesine kadar, saat 24.00'e kadar bütçenin Türkiye Büyük Millet Meclisine teslim edilmesini öngörüyor. Ben o gün takip ettirdim, gelen giden olmadı ama öyle bir kayıt var fakat Anayasa'da yazılı bu teslimat konusu hassas olunması gereken bir konudur. Gece gelinmiş, birileri tarafından teslimat yapılmış. Kim geldi? Kim aldı teslimatı? Burada basın mensupları olduğu hâlde kimse göremedi. Bu önemli bir husus, Anayasa'da da yer alıyor. Devlet olmak, devlet hassasiyeti göstermeyi gerektirir. Bu önemliydi. Kimseye haber vermeden çok gizli bir şekilde gelinip de bu işlem yapıldıysa bu doğru değildir, en azından bundan sonra bu hassasiyetin gösterilmesini dileriz. Yanlış olduğunu söylemek istiyorum. Ben, geçen yıl usulle ilgili söz aldığımda, sadece Orta Vadeli Program'ın ve Orta Vadeli Mali Plan'ın geç sunulduğunu, yeni dönemde, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçtiğimiz bu dönemde bu hassasiyetlere dikkat edilmesi gerektiğini söyledim. Bu sene zaten Orta Vadeli Plan ve Orta Vadeli Mali Program geç sunulduğu gibi, ilaveten bu konu da gündeme geldi.
Ayrıca, şöyle birkonu var: Bütçe, biliyorsunuz, 5018 sayılı Kanun'un 18'inci maddesine göre ekleriyle sunulur. O gece yani cumartesi gecesi 24.00'e kadar ekleriyle birlikte sunulması gerekirdi. Ekleriyle birlikte sunulduğu kayda alınmış ancak eklerini ben daha bugün görebildim, ekleri daha bugün bize teslim edildi, milletvekillerine daha bugün teslim edilebildi, daha bugün geldi. 17'si ve bugün 21'i yani dört gün sonra ancak gelebilmiş. Ha, şunu söyleyebiliriz: "Ya, dört gün sonra... Ne olacak?" Ee, bir süre sonra "Hiç olmasa da olur." da diyebiliriz, o zaman devlet olma niteliğini yitiririz; bunlar çok önemlidir, devlet hassasiyeti gerektirir.
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, siz, bürokrasiyi de bilen, devleti de bilensiniz. Onun için şahsınıza da özel olarak bunu söylüyorum. Bu konularda hakikaten hassasiyet gösterilmesi gerekir.
Bir de şöyle bir durum var: Değerli arkadaşlarım, bütçe, bütün dünyada, Türkiye'de de öyledir, yüzyıldan beri öyle yapılıyor. Bütçe sunulduğu zaman bir geleneği vardır, bütçenin Meclise sunulması sırasında bir devlet geleneği vardır. Geçmişte Başbakan ya da Maliye Bakanı tarafından bir açıklama yapılırdı basın mensuplarına, kamuoyuna yönelik bir açıklama yapılırdı, bütçenin detayları verilirdi. Bu sefer meclislerin, parlamentoların en önemli görevi olan bütçeyle ilgili açıklamayı, biz, sadece pazar sabahı sekiz gibi Anadolu Ajansından öğrenebildik, bütçenin sunulduğunu ve çok az bir bilgiyi. Hiçbir şekilde ne Cumhurbaşkanlığından ne de Maliye Bakanlığından bununla ilgili bir açıklama yapılmadı, bir basın toplantısı yapılmadı, kamuoyuna bu konuyla ilgili bilgi verilmedi. Hâlbuki Türkiye Cumhuriyeti geleneği olan köklü bir devlettir, bu da bir gelenektir. Devletler kanunuyla, hukukuyla ve gelenekleriyle yaşar. Bu, ihmal edilmemesi gereken bir konuydu ve şu anda bütçenin sahibi yoktur desem yeridir. Kimse bu konuyla ilgili maalesef açıklama yapmadı. Geçmiş yıllarda -Sayın Naci Ağbal bu konularla ilgili gayet iyi bilir- ufak da olsa bir tören yapılırdı, gelir burada bütçe bağlanırdı, bunlar geçmişin şeyleridir. Ha, bazıları eleştirilebilir ama biz kendimize has bu konuda bir kültür geliştirebilmeliyiz, geliştirmiştik de zaten ama maalesef bu sefer bütçe sahipsiz kaldı,bir basın açıklamasıyla dahi hiç kimse duyurmadı.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, buyurun, tamamlayalım.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkanım, iki konu daha var, bunlar size yönelik.
Şimdi, 1 Ekimde Meclis açıldı. 1 Ekim günü bir kanun teklifi geldi, görüştük, geçen hafta cuma günü kanunlaştı biliyorsunuz, perşembe gecesi bir buçukta bitebildi. Bu hafta bir kanun teklifi daha geldi, yarın, öbür gün, belki hafta sonu yine onları görüşeceğiz. Hâlbuki bütçe görüşmeleri sırasında bizim başka kanunlarla uğraşmamamız lazım, Bütçe Kanunu başlı başına önemlidir, bütçe kanunuyla uğraşmamız lazım. Maalesef Meclis açıldığından beri bizi yoruyorsunuz, bütçe dışında her şeyle uğraştırıyorsunuz, buna sizin karşı durmanız gerekirdi. Çok acil olan kanunlar yok, daha sonraya çıkarılabilirdi bütün bunlar. Ayrıca, acil olduğunu söyleseniz de Genel Kurulda yarısı çıkarıldı onların. Hâbuki bizim günlerce uğraşmıştık burada, Genel Kurulda yarısı çıkarıldı.
Bir diğer konu, bizim hâlen kanun gereği olan Sosyal Güvenlik Kurumu, Merkez Bankası, Varlık Fonu ve Sayıştayla böyle bir toplantı yapmamız lazımdı altı ayda bir, bunları da yapmadık ve yıl sonunu bu şekilde bulacağız. Yani, kanun emri olan toplantıları da brifingleri de yapmıyoruz, çok büyük bir eksiklik var. Sayın Başkan, bunlar önemli konulardır, lütfen bu konularda daha fazla hassasiyet gösterilsin.
Teşekkür ederim.