KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkanlar, Komisyon üyeleri, konuklar; hepinizi selamlıyorum.

Bu teklif üzerine yapılan konuşmalar çerçevesinde benim birkaç genel saptamam olacak. Tabii, bunun torba ötesi bir teklif olduğunu öncelikle belirtmek gerekir çünkü burada 19 kanunda yapılan değişiklikler daha önce Plan ve Bütçe Komisyonunda 14 kanunda değişiklik yapılmıştı. Yine benzer biçimde, 6 ayrı komisyonda daha farklı kanunlarda değişiklik yaparak bu teklifin kapsamına aldığı yasalar bütünü, gerçekten birbiriyle hiç ilişkisi olmayan, çok farklı komisyonların yetki alanlarına giren torba ötesi bir öneri niteliğinde. Şöyle ki: Birkaç örnek, mesela, sadece bu dönemde Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu'nda 6'ncı kez değişiklik yapılıyor veya Sosyal Sigortalar'da 7'nci kez. Bunun gibi ve burada yapılabilecek tespit: Örneğin, birçok anayasallık sorunu olduğu hâlde Anayasa Komisyonuna hiç gidilmemiş. Nimet ve külfet dengesi bakımından Plan ve Bütçe Komisyonu gerçekten en çok yük yüklenilen Komisyon ve diğerleri -benim mensup olduğum Anayasa Komisyonu gibi- hiç çalıştırılmayan komisyon. Ama tabii ki bu, uzmanlığa saygı açısından ciddi bir sorun ama daha çok yasama niteliğini kesinlikle böyle bir yaklaşım sağlayamaz, sağlayamadığı gibi.

Şimdi, bu ön saptamanın yanında, 16 Ekim tarihini not edelim arkadaşlar. 16 Ekim neden önemli yasama tarihimiz açısından? Çünkü 16 Ekim sabahı 7254 sayılı Yasa'yı oyladık, kabul ettik ve o yasayı oylarken -biraz önce Sayın Sındır'ın belirttiği üzere-5 önemli maddeyi oradan çıkardınız. Tabii, çıkarılıp çıkarılamayacağı tartışmasına Sayın Sındır girdi. Fakat şöyle bir gerekçe kullanıldı: Diğer partilerle mutabakat aranacağı ve bu şekilde bir yasama sürecine girileceği şeklinde bir gerekçe kullanılarak çıkarıldı. Ve yine zannediyorum Parlamento tarihimizde ilk, aynı gün Resmî Gazete'de yayımlandı bu kanun; oylanma tarihiyle, kabul tarihi ile Resmî Gazete'de yayımlanma tarihi aynı gün. Sordum biraz önce grup sözcümüze: "Bize gelindi mi?" dedim. Çünkü partiler arası uzlaşma sağlansın diye o 5 madde geri çekildi. "Hayır." dedi, "Grup başkanlıklarımıza da gelmedi." dedi. Demek ki bu, herhangi bir uzlaşma aranmadan, o gün çıkarma gerekçelerine saygı gösterilmeden işleme konulmuş bulunuyor. Ama, tabii, burada, yine 16 Ekim günü önemli tarih. Neden önemli? Çünkü bütçe için dönüm noktası, 17 Ekimde sunulması gerekiyordu fakat bütçe 17 Ekimde sunulamadı bilindiği gibi. Fakat daha önemlisi, bu, 7254'den çıkarılmayan maddelere göre bütçe hazırlandı. Bir gecede bütçe hazırlanmayacağına göre o zaman bu kanun geçmişe uygulandı. E, kanunun geçmişe uygulanması mümkün olmadığına göre bu nasıl yapıldı? Fiilen bütçenin hazırlanması bir gecede mümkün değil. Kanunun geçmişe uygulanması da hukuken mümkün değil. Bu bakımdan, 16 Ekim tarihini gerçekten Parlamento tarihimiz açısından olumsuz, kara bir gün olarak belirtmek gerekir.

Şimdi, bunun yanı sıra tabii, bu teklifin -Sayın Erim ve Öztürk'ün imzasını taşıyan teklifin- esasen, demek ki 7254'le çok yakın ilişkisi var, aynı gün bu torbaya aktarılmış. Fakat, aynı gün bu torbaya aktarılmasına dair herhangi bir emare göremediğimiz gibi örneğin, Sayın Aydın ve Çelebi'nin imzacısı olduğu önceki kanunla bir bağlantı da kurulmamış, kendi adları da herhangi bir biçimde burada zikredilmemiş, bu diğer önemli bir not. Fakat bir başka husus bu açıdan, 14 Temmuz günü aynı adla bu Komisyona bir öneri geliyor, onun adı da aynı fakat bu Komisyondan çıkan kanun "Dijital Mecralar Komisyonu Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Bir saniye efendim.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - 7'nci madde Sayın Başkan.

BAŞKANLÜTFİ ELVAN -Buyurun.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Sadece 7'nci madde gerekçesinde Cumhurbaşkanına uzatma yetkisi tanınmasıyla sınırlı bir yollama var. Görüldüğü gibi bir torbalar arası -bileşik kap gibi- transfer gibi çok garip, farklı ve yasama niteliğini kesinlikle öğüten bir yaklaşım, saydam olmayan bir tarz var.

Şimdi, içerik konusunda birkaç cümleyle son vermek istiyorum. Bu, tabii, 16 Ekim sabahı torbadan çıkarılan 5 maddenin hepsi Anayasa Mahkemesi kararı sonucu yapılan düzenleme ve "Kesinlikle Anayasa Mahkemesi kararını karşılamıyor." itirazlarımız kaydedildi fakat aynı şekilde getirilmiş. Ama dahası, etki analizini öne sürdü sayın üyeler. Ben etki analizi ile anayasallık ilişkisine değinerek sözlerimi tamamlayacağım. İç Tüzük herhangi bir biçimde kaliteli yasamaya, Anayasa'ya uygun; engel değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Çünkü 38'inci madde açıkça, Anayasa'nın ruhuna ve metnine uygunluk incelemesi diyor. Şimdi, ruhuna uygunluk incelemesi açısından baktığımız zaman... Metnine uygunluk, zaten metnine uygun değil çünkü 38'inci madde çerçevesinde bir gündem açmadık, ayrı bir gündem maddesi açmadık ve bunu değerlendiremedik, bu bakımdan aykırı fakat esasen ruhu açısından birkaç cümle izninizle Sayın Başkan... Şimdi, Anayasa'nın bu konuda tam da bizim konumuzla ilgili maddesi 65'inci maddesi. Can alıcı maddesi, madde 65: "Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynakların yeterliliği ölçüsünde yerine getirir." Bu madde tam da işte öncelikle ilgili, sağlık OHAL'i döneminde öne çıkarılması gereken öncelikler.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, lütfen tamamlayalım efendim.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

Bu teklifin içeriğini bu öncelikler açısından incelediğimiz zaman, Anayasa'nın 5'inci maddesi devlete, hak ve özgürlükleri korumak ve ilerletmek konusunda olumlu yükümlülük yükleyen madde. Anayasa'nın 10'uncu maddesi pozitif ayrımcılık tanımayı öngören madde ve madde 2 sosyal devlet maddesi. Şimdi, daha önce yapılan konuşmalarda da değinildiği üzere -benim zamanım olmadığı için değinemiyorum ancak şu aşamada- bu yönüyle bakıldığı zaman Anayasa'nın ruhuna özellikle madde 65, madde 10, madde 5 ve madde 2 açısından aykırılık taşımaktadır.

E, sözüne, zaten, maalesef, belirttiğim gibi, torba kanunun kendisi "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi" adını verdiğiniz sistem de Anayasa'ya aykırıdır ve bu konuda Anayasa Mahkemesi de bunu denetleme konusunda çok sıkıntıdadır. Böyle bir kanun, 20 kanunda değişiklik yapan 43 maddelik kanunun torba kanun olması itibarıyla, içerisinde Anayasa'ya aykırı birçok madde olması itibarıyla gerçekten Anayasa Mahkemesinin denetimini de zorlaştıran bir düzenlemedir. Bu bakımdan bunun geri çekilerek Anayasa'ya uygunluk yönünden inceleme yapılmak suretiyle yeniden Komisyona getirilmesinin Anayasa'ya bağlı devlet ve ortak andımız açısından yerinde ve gerekli olacağını belirtir, hepinize saygılar sunarım.