CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Kanun maddesine geçmeden önce kayıtlara geçmesi açısından bir düzeltme yapmak istiyorum.

Teklifin geneli üzerinde yapılan konuşmalar sırasında, sondan bir önceki konuşmacı milletvekili arkadaşımız kanun teklifinin kimin tarafından verildiği konusuyla ilgili konuşurken incitici bir ifade kullandı. Ben kayıtları istedim ama henüz elime ulaşmadı, kayıtlarda da daha ayrıntılı olarak görüleceğini zannediyorum. Âdeta bu kanun teklifini imza sahipleri olarak bizim vermediğimizi söyledi, Sayın Çalışma Bakanının basına aksetmiş ifadelerinden mülhemle, hareketle "Elbette Bakan doğru söylüyor." gibi bir ifade kullandı. Bu, son derece incitici olmuştur. Bu önünüzdeki kanun teklifinin üzerinde teklif sahibi olarak birinci derecede 3 milletvekili arkadaşımızın, benim, Sayın Aydın Milletvekili Bekir Kuvvet Erim'in ve Uşak Milletvekili Sayın İsmail Güneş'in imzaları ile yine 45 milletvekili arkadaşımızın imzası bulunmaktadır. Anayasa'mıza göre kanun teklifini verme yetkisi sayın milletvekillerine aittir. Görüldüğü gibi bu teklifi de Millet Meclisi Başkanlığına 16 Ekimde bizler verdik. Bu bakımdan, belki arkadaşımız maksadı aşan ifadeler kullandı, ben bunun düzeltilmesini istiyorum. Bu, milletvekilliği makamına, bizim şahsımızda incitici olmuştur. Biz kendiliğimizden tabii ki kanun teklifi getirmiyoruz, gerekçede de konuşmamda anlattığım gibi bir ihtiyaçtan doğan bu 43 maddelik teklifimizi Meclis Başkanlığına sunduk ve bunu hazırlarken de ciddi çalışmalar yaptık. Elbette imzamız 16/10/2020 tarihli ama hem ondan önceki süreçte hem de devamında bugüne kadar gelen yaklaşık bir haftalık süreçte ilgililerle oturduk, müzakere ettik. Tabii ki biz kendiliğimizden bir şey icat etmiyoruz, yaptığımız her iş hukuka, kanuna, Anayasa'ya bilhassa, Meclis İçtüzüğü' ne uygun şekilde hazırlanıyor. Bu bakımdan, bunu düzeltme ihtiyacı hissettim, her ne kadar konuşan arkadaşımız burada yoksa da kayıtlara geçsin diye bu ifadeleri kullanıyorum. Kanun teklifinin sahibi milletvekilleridir, yasama görevi milletvekillerine aittir, Meclise aittir. Elbette yürütmenin talepleri oluyor çünkü icraat makamında onlar ama bu taleplerini yazılı, sözlü basında dile getirebilirler, bu bizim dışımızda olan bir olay. Millet Meclisimizde partilerimizin grupları vardır ve bu gruplara tekliflerini iletebilirler, bu bizim dışımızda olan bir mesele. Biraz sonra bu kanun teklifimize önergelerle eklenecek olan maddeler olacak, onu duyuyoruz, henüz daha bu önergeler gelmedi. Muhtemelen bu önergeler içinde 1'inci partinin milletvekili arkadaşlarımdan gelecek önergeler yanında diğer partilerimizin gruplarından da gelecek önergeler vardır; bunları da kabul edip etmemek Komisyonumuzun takdirindedir. O bakımdan sayın vekilimizin ifadesi kırıcı, incitici olmuştur. Ben kendisine bu konuda üzüntülerimizi burada ifade ediyorum.

Değerli Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; 1'inci maddemizin ana başlığı işe hızlı dönüş desteği sağlanmasıyla ilgili. Burada konu, işsizlik ödeneğinden yararlanan kişilerin işten ayrılmalarını takip eden doksan gün içerisinde işe girmeleri ve on iki ay süreyle kesintisiz hizmet akdine tabi olarak çalışmaları hâlinde işsizlik ödeneğinden yararlandıkları süre için uzun vadeli sigorta primlerinin İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanması amaçlanmaktadır.

İstihdama daha hızlı dönüşlerinin teşvik edilmesi yine amaçlar arasında. Böylece işsizlik ödeneğinden yararlandırılan kişilerin işsiz kaldıkları sürenin azaltılması amaçlanıyor. Burada kaynak İşsizlik Sigortası Fonu'dur ve tahminen arkadaşlarımız etki analiziyle ilgili tenkitlerinde haklıydılar. Bu konuda, maddelerde ben etki analizi konusunda yardımcı olmaya, sizlerle paylaşmaya çalışacağım. 200 bin kişinin bu hızlı işe dönüş desteğinden faydalanacağını ve bunun da maliyetinin 190 milyon Türk lirası dolaylarında olacağını belirtiyor ve takdiri Komisyonumuza sunuyorum.