ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Uzatmaktan yana değilim ama anlamaya çalışıyorum. Şimdi, Sayın Bakan Yardımcımız Ahmet Bey dedi ki: "200 bin kişi, geçmiş uygulamalardan baktığımızda, işsizlik sigortası ödeneği alırken doksan günden daha az bir sürede işe giren kişi sayısı ortalama 200 bin -yıl yıl değişebilir- ve bunların ortalama işe giriş süreleri de kırk beş gün." Şimdi, bu geçmişten gelen bir şey ve biz bunları hiç teşvik etmediğimiz hâlde bu rakamlar oluşuyordu yani biz onlara illa "Hızlı işe girerseniz biz sizin uzun vadede sigorta priminizi yatıracağız." filan demiyorduk. Şimdi, Cemal Bey şunu söylüyor: "Yani biz burada 200 bin kişi yararlanacak diye tahmin ediyoruz." Bence burada bir mantık hatası var, bunun bir defa ondan fazla olması lazım yani 200 binden fazla bir şey beklememiz lazım ki yaptığımız teşvik bir şeye yarasın. 190 milyon lira para harcıyorsam ben 200 değil de burayı 250 bin, 300 bin almam lazım. O yüzden şeyi soruyorum yani kişi sayısının geçmişten farklılaşması lazım, sürenin de geçmişten kısalması lazım. Yani mantık olarak bu, yoksa biz teşvik etmemiş oluruz. Geçmişte hiç para vermeden, kendiliğinden olan bir şeyi şimdi 200 milyon lira maliyetle yapmanın da bir anlamı yok; bu bir. İkincisi: Bakın, arkadaşlar söyledi, ben aynı şeyleri tekrarlamamak için söyledim. Bu, hakikaten, İşsizlik Sigortası Fonu'ndan ödenecek bir şey değil. Bu İşsizlik Sigortası Fonu'nun kaynağını çok fazla olduğunu düşünüp buraları har vurup harman savurmayalım. Zamanında SGK'nin de parası çoktu, Emekli Sandığının parası çoktu, oradan otel aldılar, buradan arsa aldılar, arazi aldılar, bu kadar genç nüfusumuza rağmen işte 1990'dan beri de bu sistem açık veriyor. Yani elli yıl, yüz yıl diye bakılır bu tür fonlardaki paralara. O yüzden, böyle, ben de, bu bütçeden olunca vermiyoruz ama Fon'dan olunca çok kolay harcandığı konusunda böyle bir his oluştu. Ona da dikkat etmemiz gerekir diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.