KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Öztürk, benim sorduğum soruların ikisine yanıt verdiniz.

Şöyle: Şimdi, birincisi: "Amaç dışı kullanım yoktur." dediniz ama sizin verdiğiniz sayılar, Sayın Girgin'in yaptığı somutlaştırma çerçevesinde, Anayasa madde 48' i ve 49'u birlikte değerlendirdiğimiz zaman amaç dışı kullanım çıkıyor ortaya. Çünkü 48'e göre yani özel teşebbüsler açısından "Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır." Buradaki sosyal amaçları vurgulayalım. Buna karşılık, 49 ise "Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye çalışmak..." vesaire. Şimdi, burada, ikisi arasındaki ilişki şöyle: Müteşebbisler, sosyal amaçlara uygun olarak devlet tarafından yönlendirilebilir. Yani özveriye yönlendirilebilir ama buna karşılık, işsizleri ve işçileri ise yani çalışanları -yükseltmek ve geliştirmek bir yana- devletin asgari düzeyde koruma yükümlülüğü var. Şimdi, bu çerçevede buradaki uygulama tersine dönmüş bulunuyor. Yani esasen, 49 çerçevesinde oluşturulan fon 48'e yönlendiriliyor oysa tamamen tersi anlamda anayasal düzenleme söz konusu. Bu büyük sayılar dikkate alındığı zaman "Amaç dışı kullanım yoktur." biçimindeki açıklama -kuşkusuz siz iyi niyetle yapıyorsunuz ama- anayasal gerçeklik, sosyal devletin diğer hükümleri bunun tersini gösteriyor.

İkincisi ise "Cumhurbaşkanı." dediniz ama Sayın Öztürk, şimdi, Anayasa madde 104 doğru.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Cumhurbaşkanı temsil ediyor yürütmeyi.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, buyurun, tamamlayın efendim.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Fakat 105'e göre bakanlıklar anayasal kurum. Şimdi, böyle bir konuda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının yetkili kılınması, bu yasanın amacına uyması açısından ve uzmanlık ilkesi açısından yerinde. Dolayısıyla iki soru bu şekilde, verdiğiniz yanıtta bir kayma var, düzeltme yapıyorum ama şu sorularıma yanıt vermediniz: Neden biri bir yılda üç yıl? Üç yılı mı hesapladınız? Ölçüt ne? Bir de neden bu kadar üç yıl... Ölçülülük ilkesi... Neden dikkate alınmadı bunlar? Öznel değil mi? Nesnel ölçütlerimiz var mı?

Teşekkürler.