KOMİSYON KONUŞMASI

NURCAN DALBUDAK (Denizli) - Biraz önce "Erkeklerden bilgi toplayan araştırmalara ihtiyaç var." dediniz. Peki, hedefinizde, gündeminizde böyle bir araştırma yapma var mı? Yoksa, siz bu araştırmaları hangi sürelerle, mutat olarak mı yapıyorsunuz, ne kadar süreyle yapıyorsunuz, ne kadar sürede bitiriyorsunuz ve erkeklerle de ilgili bir araştırmaya hakikaten ihtiyacımız var. Şimdiye kadar hiç böyle bir istatistik çıkmadı karşımıza; işte, şu kadarının psikolojik sorunları var, şu kadarı aileden gelen, işte şu kadar gibi...

İSMET UÇMA (İstanbul) - Bir risk haritası.

NURCAN DALBUDAK (Denizli) - Hiçbir risk haritası, içinde erkek olan hiçbir analiz izleyemedik, dinleyemedik. Hani gündeminizde var mı, en son gündeminizde?

DOÇ. DR. İLKNUR YÜKSEL KAPTANOĞLU - Şimdi, bu dikkati çektiğiniz nokta aslında sadece Türkiye'de değil, dünya genelindeki sorunlardan birisi. Dünya genelinde de kadına yönelik şiddet konusunda araştırmalar hep kadınlardan yapılıyor ama erkeklerden bilgi toplanmasına çok büyük ihtiyaç var. O yüzden biz bu araştırmanın sonunda ileri analiz çalışması olarak hani beş yıllık arayla yaptık biz, beş buçuk yıl arayla yaptık 2008'ten sonra bu araştırmayı. Bir sonraki araştırmanın sadece erkekleri örnekleme dâhil eden, erkeklerle yapılacak bir araştırmanın tasarlanmasını önerdik çünkü bu konu eksik ama tabii Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı aslında bunun karar vericisi. O yüzden bizim gündemimizde, hani biz Nüfus Etütleri Enstitüsü olarak böyle bir çalışma yapılmasını öneriyoruz ama tek başımıza böyle bir çalışma içinde değiliz, hazırlığı içinde değiliz.

NURCAN DALBUDAK (Denizli) - Bir şey daha söyleyeceğim çünkü şu var: Yani bir erkek karşısındaki kadını öldürdüğünde yatacağı süreyi, alacağı cezayı bilse bile hani çok gereksiz, çok alakasız, çok basit bir meseleden dolayı bile biraz önce bahsettiniz işte "Beni rezil etti." diye, çekip vuruyor, öldürüyor. Yani hani yasaları bilse bile, ne kadar süre içeride yatacağını, ceza alacağını bilse bile böyle bir şeye yenik düşebilen bir kitle var yani bir insan tiplemesi var ülkemizde. Dolayısıyla hani "Yasaları bilmiyoruz." ya da işte "Yasa okur-yazarlığımız yok gibi" şeyler var ama bir tarafta da hele hele "Bu, İç Anadolu ve Orta Anadolu'da çok yoğun bir şekilde." diyorsunuz; mesela bu da tuhaf. Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nin eğitim, sosyoekonomik durumu, çizelgeleri, parametreleri daha düşük diye biliriz dolayısıyla daha yüksek bir şiddetle karşı karşıya kalmamız lazım iş yok, aş yok, vesaire ama İç Anadolu, Orta Anadolu, bu bölgelerde hani biraz daha belki diğer iki bölgeye kıyasla daha iyi ama orada şiddet daha yüksek yani bu da benim açıkçası çok tuhafıma gitti, o bölgelerde çünkü hiçbir şey yok gibi.

Tamam, teşekkür ediyorum.