KOMİSYON KONUŞMASI

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Aslında bizim soracağımız şeyler hemen hemen ortaya çıktı. Yani burada, hakikaten, denetleyemeyeceğimiz bir şeyi yapıyoruz. Denetimin de bir maliyeti var. Yani buraya bir vergi müfettişini nasıl göndereceksin? Neyi, nasıl denetleyeceğiz? Dolayısıyla, düzgün çalışan insanları cezalandıran, hile yapanları da ödüllendiren bir noktaya doğru bu iş ister istemez gidecek. Yani "evinde" diyoruz... Sayın vekil cevap verdi ama bence cevap, cevap değil yani karşılamıyor benim söylemek istediğim şeyi çünkü oturdukları evde bir imalat yapma... Bak "oturduğu ev" diyoruz, "ev" de demiyoruz. Oturduğu evde imalat yapanlar için bir şey getiriyorsunuz. İşçiyi nasıl çalıştıracak? Nerede çalıştıracak? Kendi evine mi getirecek, yoksa o da evinde mi oturacak? Yani bunların hiçbiri ortada değil. Dolayısıyla, yarın öbür gün bir sürü ihtilaf çıkacak, bir sürü sıkıntı çıkacak, attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya da değmeyecek. Bunu yapacaksak her tarafını kapsamlı bir şekilde düşünüp kanunu da öyle yazmak lazım. Şöyle bir alışkanlığımız var Sayın Başkan, buna bayılıyoruz: "Ya, biz kanunu şöyle bir üstünkörü yazalım, biz, bunu sonra muktezalarla bilmem nelerle aşarız, ederiz." filan. Dolayısıyla, kişiye özel, orada bu, burada bu, şeffaf olmayan veya ne bileyim, açık olmayan uygulamalar yapmanın kimseye bir faydası yok. Yani bu kadar konuşulacak bir konu değil. Bizim de Sayın Kalaycı'nın dediği gibi, zaten başında söyledim; hiçbir şekilde, özü itibarıyla üretime, hele evde hiç geliri olmayan insanların bir şeyler kazanmasına bir itirazımız yok, ancak bir sistem getiriyorsak sistemi biraz düşünerek getirmek lazım, böyle üstünkörü bir şey yazıp da buraya getirmenin bir anlamı yok.

Teşekkür ederim.