ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Teşekkürler Başkan.

Değerli üyeler, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Burada, göze çarpan çok önemli -bu maddede- bir konu var. Burada Türk vatandaşı veya yabancı uyruklu ayrımı yok. Bu, uluslararası kamuoyunda Türkiye'nin bir kara para aklama merkezi hâline geldiği suçlamasıyla karşı karşıya bizi koyabilir. Çünkü Türk vatandaşları için de öyledir. Yani "Yurt dışındaki varlıklar." diyorsun. Yurt dışında varlık -ben yurt dışında otuz yıl kalan birisiyim- elde etmişseniz zaten onlar kayıt altındadır, istediğin ülkeye de götürebilirsin, ama gayrimeşru yollardan kazanmışsan o ülkede siz onu piyasaya çıkaramazsınız. Bu ne anlama geliyor? Gayrimeşru yollardan kazanılan, uluslararası çetelerin gayrimeşru yoldan kazandığı paraların Türkiye'ye getirilip aklanması; kara para aklanma merkezi oluyor Türkiye. Evet, anlıyorum ülkenin bütçesini iflasın eşiğine getirdiniz fakat biz bunu da hak etmiyoruz, yani Türkiye Cumhuriyeti kara para aklama merkezi olarak uluslararası kamuoyunda böyle bir suçlamayla karşı karşıya gelmemeli. Yani gelişmiş ülkelerde, yurt dışında bu işler bu kadar basit yürümüyor. Siz, para getirmek için şöyle bir şart koysanız: Bankadan bankaya Türkiye'ye aktarılmış olsa "Biz, bundan hesap sormuyoruz." Deseniz, bu anlaşılır fakat adam valizine doldurup getirdi. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde, demokratik ülkesinde hiç kimse çantaya para koyarak o ülkeye giriş yapıp o ülkede de o parayı aklayamaz; o paraya el konulur. Meşruluğunu o paranın ispatlamak zorundasın, o paranın kaynağını ispatlamak zorundasın.

Şimdi, vatandaşlarımız da zor duruma düşüyor aslında onları da suça teşvik ediyorsunuz. Yurt dışındaki kaynağı; yurt dışındaki mal varlığının kaynağı yoksa yolsuzluk yapmıştır, hırsızlık yapmıştır arkadaşlar, gayrimeşru işlerle uğraşmıştır. Onun için bu maddenin tümüne karşıyız, bu maddenin çekilmesi gerekir diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.