KOMİSYON KONUŞMASI

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, Değerli Cumhurbaşkanı Yardımcımız, sayın milletvekilleri; ben konuşmama başlamadan önce hepinize saygılar sunuyorum.

Bu bütçenin geneli üzerinde görüşmeler sürerken ben aslında duplikasyona kaçmadan devletin yapısı üzerinden bütçeyi eleştirmek istiyorum. Öncelikle, Varlık Fonunun yapısının uluslararası standartların dışında ve Türkiye'ye özgü yani subjektif bir yapı olarak karşımıza çıktığını görüyorum. Bünyesinde mevcut olan banka ve şirketlerin aslında nasıl yönetildiğini, bunun muhasebatının nasıl tutulduğunu ve millî ekonomi içerisinde özgül ağırlığının ne olduğu konusunda ayrıntılı bilgiye muhtacız.

Diğer taraftan, birçok hatip kamu-özel ortaklığıyla ilgili konuşma yaptı ama kamu-özel ortaklığı yatırımları, gerek köprü gerekse hastane ve diğer yatırımlar -mesela, yolcu garantili havaalanları gibi- toplam 67,5 milyar dolarlık bize bir yük getiriyor ve sadece 2020 yılında bütçeden bu projelere 18,8 milyar TL'nin ayrıldığını görüyoruz. Bu da tabii ki sosyal anlamda büyük bir fakirleşmenin ana nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.

Diğer taraftan, ihaleler... İhaleler de yapısal olarak Türkiye için çok büyük sorun. Sadece Kamu İhale Kanunu'nda on sekiz yılda 180 civarında değişiklik yapan bir ülkeyiz. Bu ihaleler üzerinde özel hükümler getirerek özel bazı şahıslara ısmarlama ihaleler verildiğini kamuoyu hep biliyor, basın yazıyor, medyada takip ediyoruz.

Bunun yanında, siyasal iktidar tarafından yargı erkine müdahale yoğun bir şekilde devam ediyor. Şimdi, dolayısıyla, Anayasa Mahkemesine son günlerde yapılan hücumların bu bağlamda önemli olduğunu dikkatinize sunuyorum. Yargılamaya bağlı olarak Hâkimler ve Savcılar Kurulunun vermiş olduğu kararların ne kadar hatalı olduğunu da, bunu da görüyoruz.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapısının ne yazık ki zayıflatılmasının, askerî sağlık tesislerinin elinden alınmasının, askerî tesisler ve fabrikaların Genelkurmay Başkanlığının elinden çıkarılmasının ve Yüksek Askerî Şûranın önemli ölçüde sivilleştirilerek askeriyenin otoritesinin ve hiyerarşisinin bozulmasına yol açtığını görüyoruz. Bunun yanında, bütçe, sağlığa, eğitime, tarıma, sanayiye gerçekten katkı yapacak evsafta bir bütçe olarak gözükmüyor. Son bir yıl içerisinde bilimsel olarak "tarım" çalışmış bir kişi olarak, tarım verilerinin Türkiye'de çok gerilediğini biliyoruz. En son, yine Hükûmetin, Cumhurbaşkanlığının almış olduğu bir karar doğrultusunda, Türkiye'ye hububat ithalatı konusunda vergilerin sıfırlandırılması bir anlamda ihtiyaç, talebi karşılamak için uygun gibi gözüküyor ama Türk üreticisini buğday üretiminde bütünüyle yok ediyor ve bundan sonra, bizim 19 milyon ton yıllık üretimimizin daha da aşağılara düşeceği gerçeğiyle karşı karşıyayız.

Yerel yönetimlere değinmek istiyorum, bu da benim uzmanlık alanım. 6360 sayılı Yasa üzerinde niye çalışmıyorsunuz? Şimdi, bu yasa 30 ilin genelini bütünüyle belediye hâline getirdi ve bu belediyeler kesinlikle başarılı olamıyorlar ama ayrıca, ilçe belediyeleri bu belediye bünyesinde belediye şube müdürlüğü hâline dönüştü ve köyler kaldırıldı. Türkiye'de 34 bin köy vardı 2014'e kadar, şimdi 18 bin köye düştü; 18 bin köy yani 51 vilayette kalan. Bu sebeple, bu köylerin merası, köy orta malları, yaylak ve kışlakları bütünüyle birilerinin talanı hâline getirildi yani bunlara kafa yormak gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen tamamlayınız Sayın Çelik, buyurun.

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Burada da halkımızın yararına kullanılması gereken ciddi kaynaklar var ama bu konuda maalesef yok ve belediyelere 103,7 milyar TL'lik bir kaynak öngörülüyor. KÖYDES'e de ise 1,6 milyar TL'lik bir kaynak öngörülüyor. Tabii, bunların yeterli olduğunu söylemek için yani saf olmak gerekir.

Sayın Başkan, bu bütçenin halka ait bir bütçe olmasını temenni ederdik ama yine ne yazık ki kapalı, daha çok elit bir gruba, üst bir yapıya hizmet eden bir bütçe olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Hâlbuki, Anayasa'nın 161'inci maddesi bütçe hakkını Türk milleti adına TBMM'ye tevdi ederken, burada halkın bütçesi olması yönünde bir çalışma yapmamız gerekirken bunu göremiyoruz. Yine, Anayasa'nın 166'ncı maddesinde...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen tamamlayalım.

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkanım, bağlayacağım.

Ekonomik kriz öncesinde, biz, aslında Temmuz 2018'de bir kriz yaşadık. Bu kriz yapısal bir krizdi. Aslında bu kriz sürerken Covid-19 gerçeğiyle karşı karşıya kaldık, ikisi üst üste binince, tabii, Türkiye'de ciddi daralmalar meydana geldi. Bunun yanında, döviz karşısında TL'nin oransal olarak değer kaybetmesi; bu da Türkiye'de millî servetin büyük oranda, ne yazık ki yüzde 50 oranında daha da düşmesine yol açtı. İşsizlik aşırı ölçüde arttı; 31 milyon işçimiz varken, bugün, kendi rakamlarınızla 26 milyon 700 bin civarında işçinin olduğu iddia ediliyor.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, Sayın Çelik, lütfen tamamlayalım.

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Aşırı vergilemeye özellikle dikkat çekiyorum Sayın Başkan. Aşırı vergilemeye gitmemek gerekir ve son günlerde sadece şu kaçak içkiden dolayı ölen vatandaşlarımızın sayısı 75'in üzerine çıktı; bunu da dikkatlerinize sunuyorum. Yani eleştirecek çok şey var, daha sonra söz alarak devam etmek isterim. Sözümü burada noktalarken yine de bütçenin hayırlı olmasını diliyorum.

Saygılar sunuyorum.