KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Evet, ben de Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve bütün değerli bürokratları, tüm katılımcıları saygıyla selamlıyorum.

Bütçe sunuşunuzu dikkatlice okuduğumda tabii şu kavramlar öne çıkıyor: Salgın, dengelenme, normalleşme ve diğer taraftan da ağırlıklı olarak kredi, borç, faiz, yardım üzerine oluşturulmuş bir yapı var. Bir büyüme öngörüsü var elbette, yüzde 5,8 gibi ama bunun dayanakları nedir? Açıklanmamış açıkçası.

Şöyle birkaç ilginç cümleyle de karşılaştım: "Özel tüketim ve kamu tüketiminin güçlü desteğiyle büyüme" gibi ya da yatırımcı güvenilirliğindeki iyileşmeye dönük iyimser bir beklenti var ertelenmiş tüketim harcamalarının artacağına dair. Şimdi, nasıl yani, yatırımcı güvenilirliğinde ülkenin ulusal ve ulusalcı yatırımı açısından Türkiye'de nasıl bir ortam var? Bu koşullar uygun mu şu an için? Ertelenmiş tüketim harcamaları diyorsunuz, kişi başına gelir ciddi düzeyde düşüyor, işsizlikte gerçekten ciddi bir artış var. Nasıl oluyor? Enflasyon, döviz kuru belirsizliği, bu noktada nasıl bir tüketime dayalı... Zaten bir büyüme modeli ortaya konulmuş gibi ve bu da açıkçası çok belirsiz.

İşsizlikle ilgili birkaç şey söylemek istiyorum, gerçekten çok muğlak rakamlar kullanılmış. Yani, gerçekten temel bir sorun olan işsizlik noktasında iş gücüne katılım hızla artarken istihdamda hızlı bir düşüş var. Ya bunun temel gerekçeleri nedir? Gerçekten doğru bir teşhis ortaya konulamamış, iş gücüne katılımın artması ama iktidar olarak da sizlerin görevi. Gerçekten kim bu iş gücüne katılanlar ve neden istihdam edilemiyorlar? Nasıl bir üretim modeline nasıl bir dönüşüm gerekiyor? İşte, salgın öncesi-sonrası sürece değiniliyor ama bu kronik bir sorun ve 2019 öncesinde de hızla artmaya başlamıştı, Mart 2019'da ciddi bir kriz ortamındaydık. İşte, kısa çalışma ödeneğinden bahsediliyor, geçen cuma günü de burada konuşuldu, bir kişi yerine iki kişi istihdam edilecek gibi, bu geçici çözümlerle nasıl çözülecek bu genç işsizlik sorunu? Bu temel sorun üzerinde, gerçekten, istihdam, planlama, üretim stratejilerini ben bu bütçede göremedim açıkçası.

Bir de ağırlıklı olarak dış dünya değerlendirmesi var Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı ama dış dünya bizi nasıl değerlendiriyor? Ben uluslararası raporları inceledim, özellikle de en sonda Avrupa Birliği raporu var ve ekonomiyle ilgili ciddi bir geriye gidişten bahsediyor ki sizin hiç dikkate almadığınız döviz kurundaki bu değişim, kırılganlığın ekonomimiz üzerindeki etkisi ve öngörüsü, buna yer vermemişsiniz.

Yine, AB raporuna atıf yapıyorum, bizi kırılgan bir ekonomi olarak söylüyor, zayıf istihdam pazarını çok ciddi bir kriz ortamı olarak görüyor, mali ve kurumsal zayıflığımızdan bahsediyor, yüksek düzeyde bir dış finans ihtiyacı olduğunu söylüyor ekonomimizin. Dış yatırımcı duyarlılığı ciddi bir risk. Özellikle de Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte kurumsallaşmadan uzaklaştığımızı, hukuk sistemi, hukuk güvenilirliği, yargı bağımsızlığı, en önemlisi de bağımsız kurumlar, özellikle de para politikasındaki düzenleyici denetleyici kurumlar üzerindeki, maalesef, siyasi baskıları dikkate alıyor ve bizi uyarıyor. Şeffaflık, kurumsallık çok ciddi bir sorun olarak gözüküyor ekonomimizde. Borç vermek ve kredi destekleri ve genişleme, bunu ciddi sorguluyor ki sizin bütçenizin çoğunluğu da buna dayalı; kredi, borç erteleme, faiz. Bunları sorguluyor, bir güvenlik açıkları olduğunu söylüyor ekonomimizde ama en temel kaygı verici nokta gerçekten işsizliği görüyor ve iş gücündeki artışın istihdama dönüşememesini.

"Ekonomi" başlığı altında çok ciddi bir yeri de eğitime ayırmışlar Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı. Yani bizim temel, ciddi sorun alanımız olan eğitim. Bunu çok kaygı verici bir unsur olarak görüyor.

Yine, kırılganlığı söyledim, güvensizlik ortamını söyledim.

Yüksek riskli bir ülke olarak görülüyoruz ama siz bunların hiç birine sunumunuzda yer vermemişsiniz. Aksine...

Özellikle şu da çok önemli bir vurgu ekonomimiz açısından: Enflasyon, işsizlik gibi rakamlarda, ciddi rakamlarda kamu otoritelerinin müdahaleleriyle bu istatistiklerin maalesef gerçeği yansıtmaması. Bu da ciddi bir sorun olarak gözüküyor.

Sunumunuzda dikkatimi çeken cümleler var. Diyorsunuz ki: "Yüksek katma değerli üretimi artıracağız. Bilgiye dayalı sürdürülebilir bir büyüme eğilimi, uluslararası rekabet edebilirlik..." Şimdi, gerçekten on sekiz yıldır bu ülkeyi yöneten bir iktidar olarak hâlâ bu hedefler noktasında mısınız? Bu gerçekten çok ciddi kaygı verici bir nokta. Dünya bu tartışmaları aştı çoktan. Bilgi temelli, teknolojiye dayalı, insan kaynağı, kalkınma...

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Sayın Özdemir, ek süre veriyorum.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ya, bu gerçekten sizin iktidarınızın ne noktada olduğunu ortaya koyuyor. Ekonomi, kalkınma, eğitim, istihdam, hukuk, demokratik değerlerde ciddi geriye gidişler var. Bir cümlenize daha değineceğim ve tamamlayacağım. Diyorsunuz ki: "Eğitim, sağlık, sosyal refah alanında önemli kazanımlar elde ettik." Hangi kazanımları elde ettik? Eğitimin geldiği tabloyu anlatmamıza gerek var mı? Sosyal refahta ne aşama kaydettik? Gelir adaleti, ücret eşitliği, kadro, atamalar liyakate dayalı, maaş, ücret ödemeleri, atamalar noktasında veya bunun toplumsal refah olarak yansıması noktasında ya da kalkınma noktasında hangi hamleleri yaptık? Bunu sormak istiyorum. Bu kazanımları daha da açmanızı istirham ediyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.