KOMİSYON KONUŞMASI

BEDRİ SERTER (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Oktay, öncelikle kafa yorup emek verip bizlere sunduğunuz ve "Yürütme organının vizyonunu ortaya koyduk." diyerek millete hesap verdiğinizi düşündüğünüz bütçenizi, bir de bizim cepheden değerlendirmek istiyorum.

Bu yüce Meclise "Dengeleme, disiplin ve değişim bütçesi." diyerek getirdiğiniz 2020 bütçesinin üzerinden tam üç yüz altmış beş gün geçti, iktidara gelişinizin üzerinden de on sekiz yıl geçti. On sekiz yılın sonunda yıllık geliri 7.000 TL, aylık geliri 583 lira olan 11 milyon vatandaş yaratan bütçelerinizde denge mi, disiplin mi, değişim mi vardı sormak isterim. Bugün hâlâ halkı duymayan, halkın hiçbir ihtiyacına cevap veremeyen bu bütçede denge mi var, disiplin mi var, değişim mi var? Sorarım. Yandaştan yana denge gözeten, sadece vatandaşa disiplin diyen ve artık kısır döngüde değişmeyen bir bütçenin daha görüşmelerine başlamadan Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nu değiştirdiniz, Meclisten ve milletten harcamalarınızı saklayacağınızı da ortaya koydunuz. Disiplini böyle mi sağlamayı düşünüyorsunuz, sorarım.

Yine geçen seneye dönelim, "Bir yılda 1 milyon 52 bin kişi istihdam edilecek." demiştiniz, Haziran 2020 sonu itibarıyla 1 milyon 981 kişi işini kaybetmiş durumda. İş gücündeki sayı 26,5 milyon, 15-24 yaş arası genç nüfusumuzun işsizlik oranı ise yüzde 26,1, ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerin oranı yüzde 29,3 yani her 3 gençten 1'i ne okuyor ne de çalışıyor. Bu gerçekle yüzleşiyor musunuz, ne düşünüyorsunuz, sormak isterim. 2021 bütçesi içinde ise istihdam edilecek kişi sayısını 28,3 milyon kişi olarak öngörmüşsünüz. Yani neredeyse son bir yılda işini kaybeden herkese istihdam yaratacaksınız, öyle mi? Sayın Oktay, bizim bilmediğimiz, görmediğimiz, duymadığımız sürprizleriniz mi var, sormak isterim.

2020'de küresel büyümenin yerini ciddi bir daralmaya bıraktığı bir dünyada siz hâlâ 2020 geneli için "Büyüyeceğiz." diyebiliyorsunuz, üstelik ülkemizin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 9,9 daraldığı gerçeğiyle yüzleşmişken. Yine, siz 2021 yılına dair bütçe sunumunda yüzde 5,8 büyüme oranını açıklarken ülkemizin ekonomistleri gayrisafi yurt içi hasılamızın 2021'de yüzde 3,4 daralacağını söylediler. Hangisi gerçek, sorarım.

Verdiğiniz işsizlik ve enflasyon rakamlarının gerçekçi olmadığını siz o rakamları burada okurken bile yüz mimiklerinizden anlamış olduk. Siz söylediklerinize inanıyor olabilirsiniz ama görevden aldığınız TÜİK eski Başkanı açıklanan rakamların gerçek olmadığını, sizin inandırıcılığınızın kalmadığını söylüyor. Sizin rakamlarınız mı gerçek, milletin yaşadığı ve gördükleri mi Sayın Oktay, sormak isterim.

Bir yıl önce siz 2020 disiplin bütçesini açıklarken dolar 5,74'tü, üç yüz altmış beş gün sonra bugün 8,17 seviyesinde. Bu yükselişe bakınca sizce bu bütçe disiplin mi, yoksa çığırından mı çıkmış durumda, sormak isterim.

Ülkede pandemiyle beraber kepenk kapatan esnaf yani ekmeğe muhtaç esnaf sayısı 700 bin civarı. Esnafa verilen 25 bin TL'lik "Nefes" kredilerinin ödeme tarihi geldi ama ne nefes kaldı ne para ne de ekmek ve çözüm olarak esnaflarımıza ekmeği askıda görmeyi, açlıktan da ancak keyif çayı içmelerini mi tavsiye ediyorsunuz, sorarım.

Dün Sayın Genel Başkanımızın görevlendirmesiyle beş günlük çalışma ziyareti gerçekleştirdiğim Van'dan döndüm. Tek kelime söyleyeceğim: Esnaf kan ağlıyor. Van'ın nüfus ortalaması yaş olarak 21,5; çok genç ama nüfusun yüzde 40'ı işsiz, İran kapısı kapalı. Ne yapacaksınız, sorarım.

Pandemiyle beraber, memur, esnaf, ziraatçı, çiftçi, emekçi, emekli yani 83 milyon -bu rakamdan sizi düşelim, siz hariç- yaşamak için temel ihtiyaç olan gıda ürünlerine ulaşamıyor ya da gördükleri fiyatlar ellerini yakıyor; elektriği, suyu, kirayı, kredi taksitlerini ödeyemiyorlar. Siz bu gerçeklerin farkında mısınız, sormak isterim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Serter, lütfen tamamlar mısınız?

BEDRİ SERTER (İzmir) - Bitireceğim Başkan, teşekkür ederim.

Temel gıda maddelerinin satıldığı ve halkın alışveriş yaptığı pazarlardan alışveriş yapanlar çok iyi bilir; sokaktaki, pazardaki enflasyon yüzde 30'ların üzerinde, TÜİK'in açıkladığı enflasyon ise yüzde 11,75 yani halkın gördüğü, yaşadığı enflasyonun üçte 1'i. Ne düşünüyorsunuz, sormak isterim.

124 milyardan 245 milyar TL'ye çıkan bütçe açığı yaratan, 1 trilyon 346 milyar TL bütçe giderlerinin 922,7 milyarlık kısmının vergilerden karşılanmasını bekleyen bir iktidar hâline nasıl geldiniz, sorarım.

Gerçek vergi şampiyonlarının yine beli bükülmüş vatandaşlar olacağı ama yandaşların ödeme garantilerinin yine garanti altına alındığı bir bütçe yapmışsınız yani adaletsizlik yine diz boyu. Unutmayın, adaletsiz bir bütçe halka ancak umutsuzluk, çaresizlik olur. Umutsuz ve çaresiz bir halkın geleceği nasıl olur, sorarım.

Teşekkür ederim.