| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a) Kültür ve Turizm Bakanlığı b) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu c) Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ç) Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü d) Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı e) Vakıflar Genel Müdürlüğü f) Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı g) Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ğ) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu h) Atatürk Araştırma Merkezi ı) Atatürk Kültür Merkezi i) Türk Dil Kurumu j) Türk Tarih Kurumu k) Kapadokya Alan Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 02 .11.2020 |
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Bakanım, Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, kıymetli bürokratlar ve sesimiz olan basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum, bütçe çalışmalarında üstün başarılar diliyorum.
Ben de İzmir'de deprem dolayısıyla hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. İzmir'imize ve milletimize başsağlığı ve sabır niyaz ediyorum.
Değerli Bakanım, Kültür ve Turizm Bakanlığı, en stratejik bakanlıklarımızdandır ve yükü de oldukça ağırdır. Geçtiğimiz sene de teklif ettiğim üzere, bu ağır yükü taşıyan Bakanlığın daha verimli ve odaklanarak çalışabilmesi için iki ayrı bakanlık şeklinde organize edilmesi daha doğru olacaktır. Görüyoruz ki, turizm sektöründen gelen Sayın Bakanımız, özellikle bu dönemde kültür meselelerini biraz göz ardı etmekte. Özellikle Covid-19 salgınının vurduğu turizm alanında itina göstermeye haklı olarak çalışırken kültür varlıklarımızın korunmasına yeterince vakit ayıramamaktadır. Galata Kulesi'nde, yeniden camiye çevrilen Kariye'de, Mısır Çarşısı'nda ve pek çok restorasyon çalışmasında tarihî dokunun sıvalarla, kireçlerle ve plakalarla mahvedilmesi bunun göstergelerinden sadece birisidir.
Bu noktada, yeniden ibadete açılmasını büyük bir memnuniyetle karşıladığım Ayasofya Camisi'nin korunması noktasında da Kültür ve Turizm Bakanlığımızın çok daha etkin olmasını, caminin sadece Diyanet İşleri personeli ve Bakan tarafından değil, Bakanlık personeli tarafından da idare edilmesi gerektiğini düşünüyorum çünkü orası sadece bir ibadethane değil, bir kültür mirasıdır. Hiçbirimiz oradaki yüce dinimizin, İslam'ın katkısının da Hristiyanlık mirasının da zarar görmesini asla istemeyiz. Bu noktada tekraren Ayasofya'nın ibadete açılmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
Saygıdeğer hazırun, devlet tiyatrolarının Ankara'da bile yetersiz kalması, vatandaşın ilgisi karşısında artık yenilenememesi, iletişim kanallarının çeşitlenmesi sebebiyle dilimizde yaşanan erozyona, dilimizin kendini geliştirememesi durumuna karşı Türk Dil Kurumunun yetersiz kalması, TİKA gibi stratejik bir kurumun kuruluş felsefesinden her geçen gün daha çok uzaklaşması ve çoğu zaman basit bir yardım kuruluşu gibi faaliyet göstermesi, faaliyet yapması kültür alanındaki eksiklerimizden örneklerdir. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle Başbakanlığa bağlı olan TİKA, Atatürk Dil Tarih Yüksek Kurumu ve alt kurumları gibi son derece önemli kuruluşlar bu Bakanlığa bağlanmıştır. Bakanlığın yükü çok fazlaca artmıştır. Bu bile Bakanlığın bölünmesi için yeterli sebeptir.
Kıymetli milletvekilleri, Haluk Dursun Hocanın vefatıyla kültür alanında Bakanlığımızın büyük bir değerimizi kaybettiğini de unutmamak gerekir. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun. Haluk Dursun Hocanın memleketi Ahlat ve Malazgirt arasındaki çalışmalar sırasında hayatını kaybettiğini hatırlatarak bir çağrıda bulunmak istiyorum: Türk tarihinin mihenk taşı Ahlat'ın tanıtımına dair yapılan çalışmaları takdirle karşılıyorum. Ahlat'ın daha da önem verilen bir yer hâline gelmesi, ülkemizin kültür başkenti olması için Bakanlığımızın bir çalışma yapmasının, Türkiye Büyük Millet Meclisinde de gruplarımızın anlaşarak özel bir düzenleme yapmasının tarihe olan bir vefa ve milletimize olan vicdan borcu olacağını düşünüyorum. Ahlat, Rusya'nın Soçi kenti gibi uluslararası zirvelerin yapıldığı, uluslararası kültür buluşmalarının gerçekleştiği bir şehir hâline getirilebilir ve getirilmelidir. Ahlat'ta yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı da bu yönde daha çok anlam kazanır; yoksa Ahlat'a yapılan bir görkemli binadan öteye geçemez. Ahlat ve çevresinin kalkınmasına ve kültürel gelişimine sağlanacak ek kaynakların Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinasyonunda uygulanması bile şanlı ecdadımıza, Osmanlı tarihine, Selçuklu kültürüne bir vefa olacak ve bölgede yaşayan milletimize ve farklı etnik kökenden vatandaşlarımızın refahına katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum.
Kıymetli milletvekilleri, geçtiğimiz aylarda Ankara'mızın Polatlı ilçesindeki Sakarya Meydan Muharebesi Tarihî Millî Parkı ve çevresindeki alanları ziyaret ettim. Bölge millî park olduğu için Tarım ve Orman Bakanlığına bağlanmış durumdadır. Bu değişiklik sonrasında, daha önce Genelkurmayın denetiminde olan alanlardaki pek çok kültürel varlık ve müzelerin kıymetli eşyaları alınarak Genelkurmay uhdesine geçirilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığımız bu alanda bir girişimde bulunmalıdır. Doğal millî park ve tarihî millî parklar ayrılmalıdır. Tarihî millî parklar...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen tamamlayalım efendim.
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Bitiriyorum efendim.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Buyurun.
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Tarihî millî parklar, Kültür ve Turizm Bakanlığı denetimine geçmelidir. Çünkü buralarda odak tarihtir, kültürdür. Sakarya Savaşı'nın ruhunu çok daha iyi yansıtacak müzelerin kurulması için o bölgedeki düzenlemelere Kültür Bakanlığımız dâhil olmalıdır diye düşünüyorum.
İlgili kurumların ve Kültür Bakanlığı bütçesinin hayırlı olmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum.