| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a) Kültür ve Turizm Bakanlığı b) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu c) Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ç) Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü d) Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı e) Vakıflar Genel Müdürlüğü f) Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı g) Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ğ) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu h) Atatürk Araştırma Merkezi ı) Atatürk Kültür Merkezi i) Türk Dil Kurumu j) Türk Tarih Kurumu k) Kapadokya Alan Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 02 .11.2020 |
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan Yardımcıları, kamu kurumlarımızın değerli temsilcileri, medyamızın değerli mensupları saygılar sunuyorum.
Kültür Bakanlığı, kültür dünyamız, yaşadığımız acılar; süremi ikiye bölerek bunlarla ilgili daha sonra değerlendirme yapmak istiyorum.
İlk bölümde Radyo ve Televizyon Üst Kuruluyla ilgili sorunları süre darlığı nedeniyle ancak başlıklar hâlinde aktarabileceğim.
Birincisi, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2020 yılında yoğun tartışılan bir kurum olmuştur. Bu tartışmaların tümü, aynı zamanda kurumun tarafsızlığı ve bağımsızlığını da gölgelemiş, daha fazla tartıştırmış -ki radyo, televizyon dünyasını düzenlemek ve denetlemek üzere görevli olan bir kurum- sektöre de bu açıdan önemli ölçüde zarar vermiştir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun Sayıştay raporlarında ayrıca, Kalite Yönetim Sistemi'nin yeteri kadar etkin olmadığı yönünde bir tespiti vardır.
Yine, Sayıştayın bir başka tespiti: Yönetim Bilgi Sistemi'nin RTÜK'te bulunmadığı şeklindedir. Şimdi, burayla ilgili acaba bunlar bir yetersizlik mi, bir ihmal mi, bir eksiklik mi, tamamlanmakta olan, henüz tamamlanmamış bir çalışma mı yoksa Yönetim Bilgi Sistemi'ni ve Kalite Yönetim Sistemi'ni getirdiğimizde Radyo ve Televizyon Üst Kurulunda ortaya çıkabilecek sorunlar mı var, burasının açıklığa kavuşturulması lazım.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun pandemi sürecinde sektörün talepleriyle ilgili yerine getirdiği talepler var ama bunların hiç yeterli olmadığını, üstelik yerel ve bölgesel radyo ve televizyonların zaten çoğunun pandemi öncesi ekonomik zorluklar nedeniyle yayın hayatını terk etmek durumunda kalmasını da düşünecek olursak Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun yine alanla ilgili bir sorumluluğu yeteri kadar yerine getirmediğini ve sektörün Radyo ve Televizyon Üst Kurulu başta olmak üzere, Kültür Bakanlığından ve ilgili diğer bakanlıklardan taleplerinin olduğunu ve bu taleplerinin hâlâ güncelliğini koruduğunu da belirterek geçmek istiyorum.
Diğer taraftan, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ekran kapatmalarla gündeme gelmiştir. AK PARTİ'li sayın milletvekilinin de tariflerinden anlıyorum ki... Bu, gerçekten, Türkiye'de hele hele 21'inci yüzyılda, hele hele geçmişte kapatmalarla gündeme gelmiş RTÜK'ü bu çizgiden, bu etkiden kurtaracak birçok düzenleme daha önceki yıllarda yapılmış olduğu hâlde bu düzenlemeler ortadan kaldırılarak kapatmanın yeniden gündeme getirilmesi Türkiye'de ifade özgürlüğü açısından da, medyanın görevlerinin tarafsız bir biçimde yapılması açısından da oldukça sorunlu bir alan.
Şimdi, bir taraftan kapatmalar yapıyoruz ama bir taraftan da Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna bir televizyondaki programla ilgili yaklaşık 90 bine yakın şikâyet geliyor ama bu program ve televizyon kuruluşuyla ilgili de herhangi bir karar almaya gerek duymuyor Radyo ve Televizyon Üst Kurulu. Dolayısıyla böyle de bir durum var.
Diğer taraftan, yine, Radyo ve Televizyon Üst Kuruluyla ilgili "ticari iletişim geliri" dediğimiz reklam paylarıyla ilgili de ciddi sorunlar var.
Süremin son kısmını deprem ve kültürle ilgili tamamlamak istiyorum. Bu kez acıyı İzmir'de yaşadık. Kültür dünyası aynı zamanda Kültür Bakanlığının yönetimine verilmiş durumdadır. Yani ülkenin kültür değerlerini ve zenginliğini geliştirecek olan da Kültür Bakanlığıdır. Sadece maddi değerler ve rakamlarla değil, aynı zamanda pandemide yaşadığımız moral çöküntüsünü de ortadan kaldıracak çalışmalarda, bir depremde yaşanan acının onarılmasını sağlayacak çalışmalarda da kültür ve eğitim en önemli unsurdur.
Sürem bittiği için Sayın Bakana... İzmir'deki depremde yaşadıklarımızı, gözlemlerimizi ve depremde hep birlikte, bakanlığından Cumhurbaşkanlığına, milletvekillerinden Türkiye Büyük Millet Meclisine kadar, o deprem sırasında arama kurtarma çalışması yapan ekiplerin nasıl çalışma yaptıklarının örnek olmasını diliyorum.
Saygılar sunuyorum.