KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, Sayın Bakanım, Komisyonumuzun saygıdeğer üyeleri, değerli bürokratlar, basın mensupları; konuşmamın başında sizleri saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, sunumunuz ve gayretli çalışmalarınız için teşekkür ediyorum, başarılarınızın devamını diliyorum.

Tüm dünyayı saran Covid-19 salgınından en çok etkilenen alanlardan biri de eğitim olmuştur. Milyonlarca öğrenci, öğretmen ve aile bu süreçten yakından etkilenmiştir. Bakanlığınızın salgın sürecinde ortaya koyduğu performans, aldığı önlemlerle eğitimin kesintiye uğramadan devamını temin etmesi, çocuklarımıza ve ailelerine verdiği rehberlik desteği gibi süreç yönetimi takdire şayandır, bu nedenle tebrik ediyoruz.

Daha önce karşılaşılmamış olan böyle bir süreç, eğitim sisteminde ileriye dönük yapısal birtakım düzenlemelerin yapılmasını da gerekli hâle getirmiştir. Millî bütçeden eğitime imkânlar ölçüsünde önemli bir pay ayırıyoruz. 2021'de 211,4 milyar TL'yle bütçe giderinin yüzde 15,7'si eğitime ayrılmıştır. Kuşkusuz bu payın daha da artırılması eğitimde kalitenin artmasına da katkı sunacaktır. Eğitim deyince okul, öğrenci, öğretmen, aile, devlet gibi bileşenler akla geliyor ve bunların her birisi açısından meseleyi ayrı ayrı değerlendirmek de kuşkusuz mümkün. Bununla birlikte fiziki, teknolojik ve idari kapasitenin yeterliliği, müfredatın millî ve çağdaş gelişmelere duyarlılığı, sağlıklı bir eğitim istihdam ilişkisi kurulması ve öğretmenlerimizin, eğitim çalışanlarımızın mali, sosyal ve diğer özlük haklarının yeterliliğinin temininin önemli olduğunu düşünüyoruz.

2023 Vizyon Belgesi'nde okullar arası farklılıkların azaltılması, okulların çocuklar için yaşanılabilir alanlar hâline dönüştürülmesi, sınav baskısının azaltılması, niceliğe dair atılımların nitelikle tamamlanması hatırladığım hedeflerdendi.

Ülkemizde hâlen fiziki, teknolojik ve beşerî kapasite bakımından bir sorun olmadığı anlaşılıyor, lokal sıkıntılar hariç. Bununla birlikte, eğitim süreçlerinin daha nitelikli hâle gelmesi, eğitim-istihdam ilişkisinin dünyayla rekabet edebilecek, Türkiye'yi küresel bir güç, lider ülke yapacak nesillerin yetiştirilmesine katkı yapacak şekilde planlanması gerekliliği devam etmektedir. Ayrıca, öğretmenlerimizin mali ve sosyal haklarının daha da iyileştirilmesine ilişkin ihtiyaç da devam etmektedir. Şüphesiz, bunlara ilişkin çalışmalar Bakanlığınız tarafından da yapılıyor, gayret ediliyor. Ancak, bakandan bakana değişmeyecek, köklü, kalıcı, aynı zamanda yenileşmeye açık bir eğitim sisteminin oluşturulmasıyla bu meseleleri daha az tartışır hâle geleceğimizi düşünüyoruz.

Bize göre, Türk milletine mensubiyetin gurur ve şuuruna sahip, manevi ve kültürel değerlerimizi özümsemiş, düşünme, algılama ve problem çözme yeteneği gelişmiş, yeni gelişmelere açık, sorumluluk duygusu ve toplumsal duyarlılığı yüksek, bilim ve teknoloji üretimine yatkın, girişimci, demokrat, erdemli ve inançlı nesillerin yetiştirilmesi eğitim politikamızın temel amacı olmalıdır.

Çocuklarımıza dinî inanç, etnik köken ve felsefi düşüncelerine bakılmaksızın eğitim ve öğretimde imkân ve fırsat eşitliği sağlanmalı; toplumun bütün fertlerinin ilgi, eğilim ve yetenekleri doğrultusunda eğitilmesi esas olmalıdır.

Eğitim politikaları, yüksek medeniyet perspektifine dayanan bir anlayışla kurgulanmalı; öğretim programları düşünme ve öğrenmeyi öğretmeye odaklı, bilgiye erişen, bilgiyi analiz edip işleyerek değerler sürecine aktarma yetenekleri geliştirilmiş, ekip çalışmasına uyumlu bireylerin yetiştirilmesi hedeflerine dönük olarak ele alınmalıdır. Tabii, tüm mesele bunun nasıl, hangi yöntem ve araçlarla yapılabileceği konusudur. Bu konuda da zatıalinizin yetkinliğine ve yeteneğine inanıyoruz.

Millî bütünlük bilincinin geliştirilmesi, ahlaki, manevi değerlerin güçlendirilmesi ve sosyalleşmenin sağlanması için okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması ve bu yaş grubundaki nüfusun daha erken yaşta örgün eğitim programı kapsamına alınması sağlanmalıdır. Fiziki mekân, insan gücü ve program imkânları geliştirilerek okul öncesi eğitim kademesinde yüzde 100 okullaşmanın temin edilmesi, bunun için özel sektör imkânlarından da istifade edilmesi gereklidir.

Eğitimde millî, manevi içerik zenginliğine sahip araç ve gereçlerin kullanımına yaygınlık kazandırılması gerekmektedir. Çocuklarımızın manevi ve kültürel değerlerimizi özümsemesine yardımcı olacak, millî içerik zenginliğine sahip yayın, film ve benzeri eğitim araç ve gereçlerinin üretimi desteklenmeli ve kullanımı sağlanmalıdır.

Türklüğün ve İslam'ın millî ve manevi değerlerini yaşayan ve yaşatan Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Mevlâna, Hacı Bayram Veli ve Yunus Emre gibi önder şahsiyetlerin hayatı ve felsefesi ortaöğretimde seçmeli olarak okutulmalıdır. Manevi ve kültürel yozlaşmaya karşı, Anadolu'da mayalanan bilgi ve hikmet genç kuşaklara aktarılmalıdır.

Din kisvesi altında sapkın akımlara karşı çocuklarımızı korumak için Anadolu irfanını öne çıkaran bir din öğretimi benimsenmelidir.

Üstün zekâlı ve üstün yetenekli çocuklarımızın özel eğitim imkânlarına kavuşturulması sağlanarak bu öğrencilere yönelik stratejik bir kariyer planlaması ve yönlendirme sistemi geliştirilmelidir.

Özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin tanımlanması, sınıflandırılması, özel eğitim kurumlarının yaygınlaştırılması ve denetlenmesi ile eğitim programlarının günün ihtiyaçlarına göre yeniden değerlendirilmesi de gerekli görülmektedir.

Ben bu düşüncelerle Bakanlık ve kurum bütçelerinizin hayırlı olmasını diliyor, sizlere başarılar diliyorum.