KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakanım, Sayın YÖK Başkanım, değerli bakan

yardımcıları, değerli bürokratlar ve basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, millî eğitimin ne kadar önemli olduğunu, eğitimin ne kadar önemli olduğunu

tekrarlamamıza gerek yok. Bu öneme binaen de 146 milyarlık bir bütçeniz var, öyle bir talebiniz

var 2021 için. Tabii, öğretmen sayısı da buna paralel olarak çok yüksek Türkiye'de, 1 milyon küsur

öğretmenimiz var galiba, 17 milyon küsur de öğrencimiz var. Dolayısıyla 146 milyarın aşağı yukarı 120

milyarı sosyal güvenlik primleriyle beraber personel harcamalarına gidiyor. 11 milyar 300 milyonluk

bir yatırım harcaması var. Bu yatırım harcaması, baktım, teklifinizde çok ayrıntılı olarak gözükmüyor;

gayrimenkul yatırım, onarım gideri 1.300 küsur görünüyor. Ağırlıklı olarak, Türkçe olarak ifade

edebilir misiniz? Alt programları verilmediği için net olarak göremiyoruz. Ne yatırımlarıdır bunlar,

gayrimenkul müdür, bina yatırımı mıdır ağırlıklı yoksa farklı olarak ne yatırımıdır? Bilmek isterim,

memnun olurum ayrıntısını verebilirseniz.

Demin Lale Hocam söyledi, mal ve hizmet alım giderleri, o da 11 milyar küsur görünüyor ama

Cumhurbaşkanlığı bütçesinin 5 katı sadece yani 100 katı olması gereken mal ve alım gideri. Dolayısıyla

yatırım giderlerinin de aynı paralelde çok olması lazım. Yani bütçenizin 146 olduğuyla değil de

yatırımlarının çok büyük olduğuyla övünmek lazım. Bu sene yatırım harcamalarında önemli bir artış

var geçen yıllara göre ama o yatırım harcamalarının içeriğini bilmek lazım tabii ki. Öğrenebilirsek

destek olmak isteriz, bu yatırım harcamalarının da artmasında destek olmak isteriz biz muhalefet olarak.

Ben 2021'den ziyade geçen yıllara da değinmek istiyorum. Biliyorsunuz, 2019 yılında 118 milyar

harcama yapmışsınız Bakanlık olarak, 118 milyar. Bununla ilgili bazı konulara değinmek istiyorum.

Sayıştayın güzel bir raporu var Bakanlığınızla ilgili olarak. 13 bulgu tespit etmiş, 13 eleştirisi var 13

farklı konuda. Döner sermayeyle ilgili ve aile birlikleriyle ilgili de birer tespiti var. İzlemeye göre

yani geçen yıllardaki Sayıştay eleştirilerinin 11'i kısmen yerine gelmiş Bakanlığınızda, 1 bulgu tam

olarak yerine getirilmiş, sadece 1 bulguyu tam olarak yerine getirmiş Bakanlığınız, 1 bulguyu da hiç

yerine getirmemiş, 11 bulguyu da kısmen yerine getirmiş. Yani bu konular da biraz daha hassasiyet

gerektiriyor Sayın Bakanım. Önemli bazı tespitleri var bu 13 eleştirisi içerisinde Sayıştayın. Bir kere,

Sayın Bakanım, iç kontrol sistemi var. Bu denetim sistemi bu iktidar zamanında tümüyle öldürüldü,

denetim yapılmıyor. Tabii, denetim yapılmayınca hata, noksan, yolsuzluk vesaire de çok fazla oluyor.

Şimdi, sizde tahsis edilen iç denetçi kadro sayısı 40, 40 iç denetçinin olması lazım, Bakanlığınızda

2019 sonu itibarıyla 10 kadro dolu. 40 denetçi bile Millî Eğitim için az bana göre, çok az yani

uluslararası norm ve denetim standartlarına göre 40 denetçi çok az, 400 olması lazım ama 10'u dolu,

40'ın bile 10'u dolu. Böyle olunca da çok fazla tabii ki sorun, sıkıntı oluyor. Bir tanesi, bu taşımalı

eğitimde planlamanın sağlıklı yapılmaması konusu var. Bu ayrıntılı olarak anlatılmış. Tabii, bu on

dakika içerisinde ben de buna ayrıntılı giremiyorum ama çok önemli bir konudur. Taşımalı eğitim iyi

48

3 . 11 . 2020 T: 9 O: 1

planlanamadığı için gereksiz yere masraflar artıyor. 2019'da 3 milyar 912 milyon, 4 milyara yakın

taşımalı eğitimin bir harcaması var. Aslında bu, çok daha iyi bir planlamayla çok daha aşağı bir rakama

düşürebilirmiş yarı yarıya.

Şimdi, bulgu 6'dan bahsedeceğim. Şirketlerle yapılan protokollerden elde edilen gelirle ile bu

gelirlerden yapılan harcamaların Bakanlık bütçesine dâhil edilmemesi. Şimdi, Sayın Bakanım, bu,

kamuda olan bir şeydir, zaman zaman bankalarla anlaşma yapar kamu kuruluşları ve promosyon alırlar.

Bunu da pratik bazı harcamalarında kullanırlar. Bakanlık da o tarihte yapmış böyle bir şey, kredi kartı

alınmış bankalardan, personel sayısı da fazla. Bakın, hediyelik eşya için 1 milyon 779 bin lira. Hediyelik

eşya için 1 milyon 779 bin lira -Türkiye düşünülürse- çok büyük bir paradır. Nedir bu hediyelik eşya?

Kime alınmış? Kim almış, kime alınmış? Yani yurt dışına giderken Bakan bir şey götürebilir, anlarım

ama 1 milyon 779 bin hediye sınırını falan çok aşmış.

Araç bakım onarımı ve muayenesi ile otoyol geçiş ücretleri, bunlar zaten Bakanlık tarafından

karşılanan konulardır. Cep telefonu kime alınmış? 109 bin liralık cep telefonu alınmış; bunlar bu

sınırı aşan harcamalar, istismar edilmiş olan harcamalar. Bilgisayar malzemeleri alınmış, anlarım;

Z-Kütüphane kitap alımlarını anlarım ama bunların böyle bireysel olarak harcanması haklı olarak

Sayıştay tarafından da eleştirilmiş.

Yine, GSM operatörleriyle yapılan anlaşma uyarınca da 48 milyon liralık para aktarılmış, bunun

24 milyonu kayıtlara geçmiş ama kalan 24 milyonu farklı şekillerde, kayıtlara ve bütçeye geçmeden

harcanmış. Burada da ayrı ayrı hangi kalemler olduğu var, giyim ve ikram harcamaları 176 bin lira

vesaire. Yani bu konularda daha dikkatli olunması gerekir.

Yine, FATİH Projesi altyapı yatırım harcamaları arasında uyumsuzluk bulunmasıyla ilgili bir

eleştiri var; bu da çok haklı bir eleştiri. Normalde şunu söylüyor, diyor ki: "FATİH Projesi'nde bu

kapsamda yapılan yatırımlar 3 ana kalemde toplanabilir, 3 temel bileşenden oluşuyor: Etkileşimli akıllı

tahta, ağ altyapısı ve geniş bant internet erişimi. Bunlar uyumlu olarak yapılmamış; bazı okullarda

var, bazılarında yok." Dengesiz bir durum söz konusu olmuş. 432 bin -siz bugün 500 bin olduğunu

söylediniz, o tarihte demek ki 432 binmiş- etkileşimli tahta alımı yapılmış, 19.752 okula kurulumu

gerçekleştirilmiş; faz1 ve faz2 ihaleleriyle yaklaşık 15.103 okula VPN erişimi için ağ altyapısı kurulumu

yapılmış, 13.312 okula ise geniş bant internet erişimi bağlantısı sağlanmıştır. Aslında "Bunların 3'ünün

de aynı paralelde gitmesi lazım, sayıların tutması lazım." diyor Sayıştay eleştirisinde ve devam ediyor.

Yine, Sayıştay Raporu Bulgu 9'da eğitim yapılarını projelendirme sürecinde sorunlar yaşanmasıyla

ilgili olarak da tespitler var. Güzel tespitler bunlar, faydalı olacağını düşünüyorum ama bunlar maalesef

dikkate alınmıyor. İlgili bakanların da bürokrasinin de maalesef böyle bir alışkanlığı yok; hâlbuki

bunların dikkate alınması lazım. Biz kesin hesabın ayrıca, bütçenin dışında görüşülmesini istiyoruz;

böyle bir vakit ayırabilsek, denetime daha fazla vakit ayırabilsek bu konu daha etkili olacak.

Yine, Sayın Bakanım, Bulgu 11'de ilçe millî eğitim müdürlüğü kadrolarına gerekli koşulları

sağlamayan kişilerin atanması... Tabii, bu tür torpil mekanizması Millî Eğitimde olursa en fazla zararı

gören kurum Millî Eğitim olduğu gibi sonuçta toptan ülke olmuş oluyor.

Ödeneküstü harcama yapılmasıyla ilgili bir şey demiyorum, bu sizin kabahatiniz değil ama Sosyal

Güvenlik Kurumu tarafından kesilen idari para cezalarında -ki 8 milyon 804 bin lira- bunlarda kabahati

olanlar varsa rücu edilmesi lazımdır. Yani neden bu kadar idari para cezası kesilsin ki? Bu konularla

ilgili sorumlu kişilere rücu edilmesi lazım.

49

3 . 11 . 2020 T: 9 O: 1

Şimdi, enteresan, Yükseköğretim Kuruluyla ilgili olarak da fazla bir eleştiri yok. İç kontrol

sisteminin, Hocam, sizde tam olarak çalışmaması sorun. Geçen yıl da bu konuyu eleştirmiştim ama

çok enteresan bir bulgu var Sayın Başkanım. Şimdiye kadar bu üniversitelere fazla girmemiştik ama bu

sene öyle bir tespitim oldu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde Sayıştay denetçilerinin tespit

ettiği çok enteresan bir durum var. 5 bulgu var. 2'nci bulgu, Sayın Bakanım, sizin açınızdan da bu sizin

sorumluluğunuzda olan bir konu değil ama hepimizi, kamuyu ilgilendiren bir konu. Böyle bir hırsızlık

duymadım gerçekten. Bakın, "Kayıp, Çalıntı veya Diğer Kurumların Kullanımında Olan Eserlerin

Resim Heykel Müzesinde Kayıtlı Görünmesi" başlığıyla şöyle diyor: "Resim Heykel Müzesi taşınır

belgeleri üzerinden yapılan denetimlerde..." Bu Resim Heykel, Devlet Resim ve Heykel Müzesi değil;

Sayıştay denetçilerine sordum, okulun, üniversitenin Resim Heykel Müzesi. Resim Heykel Müzesi

malzeme sicil raporlarında kayıtlı 12.378 tablo ve eser varmış. Bunlardan 4.024 adet resim ve tablo

eserinde resim veya tabloya dair hiçbir açıklama yok. 4.024'ünde hiçbir açıklama -hiçbir açıklamayok yani değiştirebilirsiniz bunları. Ne olduğu, kime ait olduğu belli olmayan eserler bunlar. Her an

değiştirilmeye müsait ve yapılmış. "Bunlardan 404 adedinin müzede fiilî olarak bulunmadığı..." diyor.

404 değerli tablo müzede yok. Sayın Başkan, bununla ilgili bir şey yapmamız gerek. 404 tablo fiilî

olarak müzede yok ve Sayıştayın tespitine göre bu 404 adet resim ve tablodan 42 adediyle ilgili "Kayıp

veya çalınmıştır veya sahtedir diye açıklama var." diyor. 42 tablo çalınmış veya kayıp. Yani 42 tablo,

en az 1 milyon lira olsa 42 milyon lira. Yani anormal şeyler, bu nasıl yapılabilir devlette! Devlette bu

envanter nasıl tutulmaz, anlamıyorum. Hocam, bununla ilgili YÖK'ün hiç mi şeyi yok? Bu sonuçta

devlet üniversitesi.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - En azından şu olabilir: Sizin bir denetim ekibiniz var YÖK Başkanımız,

onu da bir gönderip denetim ekibini...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - YÖK Başkanımız "Ekibi yok." diyor hocam. İki senedir

eleştiriyoruz yani denetim yaptırın.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Hayır, şöyle: Denetimle ilgili bir şeyleri var. Şu anda denetimle ilgili

kaç kişi var Hocam sizin?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 3 kadroları var, tek 1 kadro dolu; tek 1 kişi var 2019 sonu

itibarıyla.

YÖK BAŞKANI PROF. DR. M. A. YEKTA SARAÇ - Sayın Başkanım, biz her yıl diğer

kurumlara, SGK olsun, Maliye olsun vesaire olsun "Bize uzman gönderin, bizim elemanımız yok."

diyerek rica minnette bulunuyoruz, onlardan görevlendirmelerle... Biz, her yıl, bazen de iki yılda bir

diğer kurumlara, devletin diğer kurumlarına "Bizim uzmanımız yok, uzman kadrolarımız yok, bizim

denetleme üyelerimize yardımcı olmak üzere bize eleman görevlendirin." diyoruz, o şekilde gelir ama

burada bir başka husus daha var Sayın Vekilim. Yükseköğretim Kurulu olarak, üniversiteler bizim

taşra teşkilatımız değil. Dolayısıyla orada bir Millî Eğitim Bakanlığı veya Sağlık Bakanlığı, vesair

bakanlıklar gibi bize bakılmaması lazım. Onlar, kendi içerisinde muhtar ve kendi içlerinde özerk olarak

çalışırlar. Biz, orada bir sorun var, soruşturma açıyoruz, vesair değil. Son olarak yapılan düzenlemede

de Yükseköğretim Kurulunun sadece ve sadece rektörün kendisiyle ilgili bir problem savcılığa intikal

etmişse veyahut bir rektör hanımını aldı -sizler de işaret ettiniz- o şekilde gündeme geldiyse onunla

ilgili yapabiliriz. Onun dışında, Yükseköğretim Kurulunun bir merkez teşkilatı, bir taşra teşkilatı var,

onlarla ilgili denetleme veyahut işte rutin denetlemenin dışında soruşturmalar açması, vesair diye bir

durum söz konusu değil yani mevzuatsal olarak da bir sorunumuz var.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Ama sizin bir denetim kurulunuz var.

YÖK BAŞKANI PROF. DR. M. A. YEKTA SARAÇ - Evet, denetleme kurulumuz var.

50

3 . 11 . 2020 T: 9 O: 1

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Benim bildiğim, denetim kurulunuz var, bir denetim programınız

var, üniversitelere gidiyorsunuz, rutin denetimleri yapıyorsunuz, yapıyor arkadaşlar. O kapsamda da

Mimar Sinan Üniversitesine gidildiğinde bence bu konunun üzerine eğilse arkadaşlar iyi olur diye

düşünüyorum.

YÖK BAŞKANI PROF. DR. M. A. YEKTA SARAÇ - Dikkate aldım.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Kuşoğlu, bitirdik herhâlde.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, bu konuyla ilgili Sayın YÖK Başkanı "Yetkimiz

yok." diyor. Tabii, devlet üniversitesi öbür taraftan da, belki bunu, bizim ya Sayıştaydan istememiz ya

da Cumhurbaşkanlığı denetim birimlerinden böyle bir şey istememiz lazım; çok büyük bir yolsuzluk,

hırsızlık bu. Devlet malı çalınıyor yani, çok da kıymetli şeyler, bunun böyle kalmaması lazım. Meclisin

iradesine, burada Meclisin bilgisine sunuluyor, Sayıştay görevini yapmış ama bundan sonrası bizim

yapmamız gereken bir konu; bununla ilgili sizin Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı olarak belki

yazmanız lazım, denetim istememiz lazım bu konuyla ilgili olarak.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, ona bir bakalım, Sayıştay Başkanımızla da bir konuşalım.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Savcılığa da suç duyurusunda bulunma... Bilmiyorum, Sayıştay

ne yapabilir bu konuyla ilgili olarak ama...

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, çok teşekkür ediyorum efendim.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Bütçelerimizin hayırlı olmasını diliyorum.