| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI (Bütçe + Kesin Hesap + Sayıştay Raporu) Yükseköğretim Kurulu (Özel Bütçe), (Bütçe + Kesin Hesap + Sayıştay Raporu) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (Özel Bütçe),(Bütçe + Kesin Hesap + Sayıştay Raporu) Yükseköğretim Kalite Kurulu(Özel Bütçe), (Bütçe + Kesin Hesap + Sayıştay Raporu) Üniversiteler (Özel Bütçe), (127 Bütçe + 127 Kesin Hesap + 95 Sayıştay Raporu) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 03 .11.2020 |
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Teşekkür ederim Başkanım.
Sayın Başkanım, Sayın Millî Eğitim Bakanımız, YÖK Başkanımız, değerli milletvekillerimiz, sayın bürokratlarımız, çok değerli basın mensuplarımız; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce İzmir'de meydana gelen depremde hayatını kaybeden kardeşlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum, yaralanan kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum.
Millî Eğitim Bakanlığımızın bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Tabii, Millî Eğitim Bakanlığımız büyük bir camia; yaklaşık 1 milyon 148 bin öğretmeni, diğer taraftan 17 milyondan fazla öğrenciyi ve 207 üniversiteyi, yükseköğrenim kurumunda da okuyan 8 milyon öğrenciyi hesap ettiğimizde yaklaşık 30 milyon civarına yaklaşan bir kitleyi ilgilendirmekte.
AK PARTİ iktidarları döneminde her bakanlığa olduğu gibi Millî Eğitime de çok büyük değer verilmiştir. Millî eğitime yapılan yatırımlar neticesinde yaklaşık 329 bin derslik yapılarak sınıf başına düşen öğrenci sayısında, diğer taraftan öğretmen başına düşen öğrenci sayısında neredeyse OECD rakamları yakalanmıştır.
Tabii, millî eğitimdeki altyapıda da pek çok yatırımlar vardır. Diğer taraftan da millî eğitimin nitelik bakımından da hak ettiği yere ulaşması için Sayın Bakanlarımız olanca gücüyle çaba sarf etmektedirler. Fakat şunu da hiç unutmamak lazım: 28 Şubat postmodern darbesinin, millî eğitimde oluşturduğu hasarı asla unutmamak lazım. Meslek liselerinin önünün tamamen kapatıldığını, katsayı adaletsizliğinin ortaya çıktığını ve insanların meslek lisesine gitmekten âdeta imtina ettikleri bir ortamın oluşturulduğunu ve tekrar normale dönmek için belli bir süre geçmesi gerektiğini hiç unutmamak lazım.
Değerli milletvekilleri, tabii ki biz öğrencilerimizin çoğunun meslek liselerine gitmesini arz ediyoruz. Fakat Türkiye'de, bu 28 Şubatın oluşturduğu ve insanlarda bir gelenek hâline gelen öğrencilerimizin hepsinin üniversite okuma hayali, meslek liselerine olan arzularının düşmesi tabii ki eğitimde hedeflediğimiz yere ulaşmayı engellemektedir. Fakat Sayın Bakanımızın meslek liselerine çok büyük önem vermesi, yeni yeni meslek liseleri açması, buralarda hem burs hem de iş garantili okullar oluşturmasıyla ve sınavlarda yüzde 1 içine giren öğrencilerin meslek liselerine girmek için tercih yapmasıyla meslek liselerinin önümüzdeki süreçte çok iyi bir yere geleceğini ümit ediyoruz.
Diğer taraftan, yine Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme programları gerçekten de halkta çok büyük ilgi görmektedir. Biz gittiğimizde ilimizde olsun, ilçelerimizde olsun, bu hayat boyu öğrenme programlarında, halk eğitim merkezlerimiz halkımızı pek çok konuda eğitmektedir. Bundan dolayı da ben Millî Eğitim Bakanlığımıza ve bürokratlarımıza canıgönülden teşekkür ederim.
Diğer taraftan, tabii, bizden önceki konuşmacılar şunu dile getirdi: Öğretmenlerimizin maaşıyla ilgili... Muhakkak ki öğretmenlerimizin aldığı maaşlar çok yüksek değildir ama millî gelirimize göre değerlendirdiğimiz zaman öğretmenlerimizin alım gücü ve maaşları 2002'ye göre oldukça iyidir ama bizim hedeflediğimiz yerde değildir. Bugün bizim öğretmenlerimizin maaşlarını Avrupa'daki öğretmenlerin maaşıyla kıyaslamaktadırlar fakat şunu da unutmamak lazım: Bir Almanya, belki bizim millî gelirimizin 3-4 katı millî gelire sahiptir kişi başı.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 5 katı.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - "5 katı." diyor Garo Bey. Dolayısıyla da bu pencereden baktığımız zaman alım gücümüz hiç azımsanamayacak derecededir ama tabii ki daha iyi olmasını isteriz.
Diğer taraftan, bazı milletvekilleri altın bazında değerlendirdiler. Şimdi ben şunu söylemek istiyorum: 2003 yılında altının onsu 360 dolar, bugün altının onsu 1.900 dolar. Şimdi, hangi ülkede altın bazında öğretmenin maaşı artmıştır, bana söyleyebilir misiniz, altın bazında? Amerika'da mı artmıştır, Almanya'da mı artmıştır, İngiltere'de mi artmıştır? Yani, altın bazında bunu değerlendirirseniz altının fiyatı neredeyse 4-5 kat artmış. Yani hiçbir ülkede altın bazında öğretmenin maaşı artmamıştır.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Onu da mı alım gücüyle değerlendirelim?
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Burada önemli olan daha çok alım gücü üzerinden...
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Öyle söylesene o zaman.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şu günlerde dolar yükselmiş olabilir ama biz...
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, lütfen hatibe müdahale etmeyelim.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şunu da unutmamız lazım: 1990'lı yıllarda, 1992'de, bir uzman doktorun aşağı yukarı 250 dolar maaş aldığı günlerden biz buralara geldik yani bunu da hiç unutmamak lazım. Şu günlerde dolar çıktığı için düşmüş olabilir ama eskiye göre, 2002'ye göre dolar bazında da maaşımız oldukça iyi durumda ama daha iyi seviyeye gelmesini arzu etmekteyiz.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - OECD'nin en düşüğünün üçte 1'i.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, lütfen müdahale etmeyelim.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Diğer taraftan, Sayın Bakanım, şimdi taşımalı eğitimde 1 milyon 250 bin civarında öğrencimiz var dedik. Tabii, bu taşımalı eğitimin bazı yönlerden faydası var, bazı yönlerden de sakıncası var. Ortaöğretim kısmında, daha doğrusu ortaokullarda ve liselerde taşımalı eğitim olması gerekir ama ilkokullardaki çocuklar taşımalı eğitimden psikolojik olarak çok iyi etkilenmediğini, hatta olumsuz etkilendiğini ben düşünüyorum. Ayrıyeten her çocuğun kendi köyünde okuması babında sizlerin de bu yönde çaba sarf ettiğini ben biliyorum ve kendi köylerinde okumasını ve kendi köy okullarının açılmasını çok doğru bulduğumu ifade etmek istiyorum.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - 18 bin köy okulu kapatıldı.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Diğer taraftan şunu söylemek lazım: Köylerde öğrenci sayısı eskiye göre çok çok az. Şimdi, ben kendi köyümden örnek vereyim, bir yıldaki çocuk sayısı 74'tü. Şimdi aynı okulda, ilkokul, ortaokul birleşik 8 sınıfı ve etraftaki 5 köyü de topluyorsunuz toplam 130 öğrenci var, tam 130 öğrenci var.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Güneş...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Çocuk yok çocuk, beyefendi, çocuk yok.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, müdahale etmeyelim.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Öğrenci yetiştirecek öğretmen var mı?
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Öğretmen var, öğretmende sıkıntı yok.
Şimdi, tabii Yükseköğretim Kurumuyla ilgili... Bizim hedefimiz her ilde bir üniversite açmaktı ve neticede 81 ilimizde üniversite açtık ve nitelik olarak istediğimiz sayıya ulaştık. Tabii ki bu çok hızlı büyümeyle öğretim elemanı temin etmede birtakım sıkıntılarla karşılaşmadık değil; bundan sonra, inşallah, nicelik yönünden çalışacağız ve üniversitelerimizi daha kaliteli hâle getireceğiz. Mesela Uşak ilimizde de bir üniversite kurulmuştur. Bugün aşağı yukarı 12 fakültesiyle, yaklaşık 33 bin öğrencisiyle üniversitenin ilimize pek çok katkısı olacaktır. Tabii ki her ilde üniversiteler ilk kurulduğunda birtakım problemleri vardır ama zamanla bunlar da geçecektir.
Diğer taraftan, tabii, bu bütçenin içinde yer alan Kredi Yurtlarda da gerçekten yurt sayısı ve yatak sayısı yaklaşık 3-4 kat arttı. Sadece yurt ve yatak sayısı nitelik olarak değil, aynı zamanda nicelik olarak da çok arttı ve bugün yükseköğrenimdeki Kredi Yurtlar kurumlarımız gerçekten de otel konforunda hizmet vermektedir. Ben bunlara vesile olanlara teşekkür ederim. Allah razı olsun diyorum.
2021 yılı bütçemizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum, saygılar sunuyorum.