KOMİSYON KONUŞMASI

ÖZCAN ÖZEL (Yalova) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

2021 yılında eğitime ayrılan bütçenin 211,4 milyar lira olduğunu, böylelikle bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 15,7'sinin eğitime ayrıldığını söylüyorsunuz. Millî Eğitim Bakanlığının payı ise 146 milyar 920 milyon lira. Bu bütçenin de yaklaşık yüzde 81'i personel gideri. On sekiz yıldır hep aynı rakamları söylediniz, bütçeden eğitime ayrılan payı konuştunuz ama eğitimin niteliğini konuşmadınız. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanı, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada eğitimde topyekûn bir reform sözünü söyledi ve "Eğitim öğretimde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum." dedi. On sekiz yıldır iktidar olan, 7 Millî Eğitim Bakanı ve adına reform denilen 16 büyük değişiklik yapan bir iktidarın on sekiz yılın sonunda sanki iktidara yeni gelmiş gibi yeniden "reform" sözünü sarf etmesi, daha önce adına "reform" denilen değişikliklerin, o değişiklikler için harcanan paraların, emeklerin, hepsinin çöpe gittiğinin itirafıdır. Ortaöğretimi geçişi 1 sınavdan 3 sınava çıkarmak da reform, 3 sınavdan 1 sınava düşürmek de sizin bakış açınıza göre reform. On sekiz yılda çok söz söylendi, Bakanlığın otomatik pilota bağlandığı bile söylendi ama eğitimin niteliği düştü, millî eğitim hedeflerinden şaştı, eğitimin bilimselliği ortadan kaldırıldı. Reform diye bize anlattıklarınızın neden başarısız olduğunu; her gelen bakanın kendi yaptığını reform olarak görmesine rağmen, bir sonraki gelenin yine "reform" demek zorunda kalmasının nedenini söylemek istiyorum: Eğitim yönetimindeki liyakati yok ettiniz. Sendika, cemaat, dernek, vakıf üyelerini liyakate tercih ettiniz. Bir örnek vermek istiyorum: Şu anda bizim elimizdeki verilere göre vekâleten görev yapan 185 ilçe millî eğitim müdürünün 148'i bir sendikaya üye, geçici görevli 534 şube müdürünün 434'ü, 940 proje okulu müdürünün 829'u yine aynı sendikaya üye. Mübarek, sendika değil, yönetici yetiştirme kurumu.

Nitekim, Sayıştay raporunda bu durum tespit edilmiş, 2018-2019 yıllarında ilçe millî eğitim müdürlüğünün kadrosuna asaleten atanan ve Ekim 2019 itibarıyla hâlen görevde bulunan 127 ilçe müdürünün sadece 38'inin yani yüzde 30'unun bahse konu kadroya atanabilmesi için gerekli şartları taşıdığı tespit edilmiştir. Liyakat yok olursa ne uzaktan eğitimi başarabilirsiniz ne yüz yüze eğitimde başarılı olabilirsiniz.

Sayın Bakan, siz "Uzaktan eğitimde dünyanın en iyi ikinci ülkesiyiz ve eğitime hazırız." dedikten sadece bir gün sonra Eğitim Bilişim Ağı, EBA sistemi çöktü. Sistemin çökmesinin ardından siz ne dediniz Sayın Bakan? "Bu aslında olumlu bir şey, talebin olduğunu gösteriyor." dediniz. Türkiye'deki öğrenci ve öğretmen sayısı belli iken EBA'nın çökmesini nasıl oluyor da talebin çokluğuna bağlarsınız, anlayamıyoruz. Sizin öngördüğünüz ve hâliyle sistem tüm öğrencilerin bu sistemden yararlanmaması üzerine mi kuruldu? Birçok yoksul öğrencinin evinde internetten sunulan dersleri izleyecek teknolojik araç gereci yok, olanın ise internet kotası yok. Teknolojik araç gereci olan, internet kotası olan öğrenciler de sistemin çökmesi nedeniyle sorun yaşıyor. Hep "3 çocuk, 5 çocuk." diyorsunuz, evde 3 çocuk var, tek televizyon var, tek telefon var. 3 çocuk demesi kolay, 3 çocuğun eğitimini nasıl olacak?

Türkiye'de eğitimin en önemli alanı fırsat eşitliği alanıydı, hem yüz yüze eğitimde hem de uzaktan eğitimde bunu yok ettiniz. Her anne babanın en büyük isteği çocuklarının iyi bir eğitim almasıdır. Çünkü iyi eğitim alan, nitelikli eğitim alan kendisine daha iyi bir gelecek kurar. Uzaktan eğitimdeki başarısızlık her geçen gün yoksul öğrencilerin geleceğinden biraz daha çalmaktadır. Hepimiz her konuda ayrışabiliriz, siyasi rekabet içinde olabiliriz ama bir konuda anlaşmamız lazım: Eğitim, çocuklarımızın geleceği. Burada siyasetin etkisi en az olmalı, siyasi düşüncelere burada yer olmamalı. Ama maalesef eğitim yöneticilerinden müfredata kadar her konuda siyaseti eğitimin içine nakşettiniz ve bugün "Eğitim öğretimde ilerleyemedik." diye itirafta bulunuyorsunuz.

Bir diğer konu: 3600 meselesi. Seçimin üzerinden iki buçuk yıl geçti, 2019 bütçesini görüştük, burada da söyledik.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Özel, lütfen tamamlar mısınız?

ÖZCAN ÖZEL (Yalova) - 2020 bütçesini görüştük, orada da söyledik, şimdi 2021 bütçesini görüşüyoruz. Yine söylüyoruz: Meydanlarda öğretmene, polise, sağlık çalışanlarına 3600 sözünü siz verdiniz, biz de takip ediyoruz. 5 bin arkadaşı atanan, "Atanacaksınız." denen ve atanamayan 920 öğretmen de sizden atama bekliyor.

Hepinizi saygıyla selamlıyor, 2021 bütçesinin ülkemize, milletimize faydalı olmasını diliyorum.