KOMİSYON KONUŞMASI

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, saygıdeğer Komisyon üyeleri, değerli milletvekilleri, değerli Bakan Yardımcılarımız, değerli bürokratlarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tarım ve Orman Bakanlığımızın 2021 yılı bütçesini ve 2019 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi'ni görüşüyoruz. Ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Sevgili Bakanım, genç Bakanım, sevgili dostum; sizi tebrik ediyorum. Hakikaten ben iltifat etmeyi böyle beceremeyen bir insanım ama sizi...

AYHAN BARUT (Adana) - İyi ki beceremiyorsunuz!

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bakın, bugüne kadar hiçbir bakanla böyle konuştuğumu hatırlamaz arkadaşlar. Ama Sayın Bakanımla benim özel bir kalbî yakınlığım var. İzmir'de beraber siyaset yaptık. Rahmetli babası benim çok değerli bir ağabeyimdi.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Allah rahmet eylesin.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Allah gani gani rahmet eylesin. Bir devlet büyüğümüzdü.

Genç Bakanım Tarım ve Orman Bakanlığını, neredeyse üç beş bakanlığı bünyesinde bulunduran devasa bir Bakanlığı bence mükemmel bir orkestra şefi gibi yürütüyor, yönetiyor. Kendisiyle Giresun'daki sel felaketi sırasında iki hafta birlikte gece gündüz çalıştık. Yani inanılır gibi değildi, diğer bakanlarımız da vardı ama Tarım Bakanımızla yirmi dört saat âdeta bir köyden bir köye gittik; felaket görmüş, mağdur olmuş insanlarımızın yanında birlikteydik. Tarımın dışında bakıyorsunuz, bir orman yangınında, bir depremde, bir felakette kendisini insanlarımızla hemhâl olurken; gönül gönüle, yüz yüze, el ele olurken görüyoruz. Bu, gençliğinin verdiği enerjiyle mütenasip. Tebrik ediyorum.

Sunumunuzu dikkatle izledim, çok net cevaplar verdiniz. Her ne kadar muhalefetten bence çok haksız ithamlar olsa da muhalefet muhalefet edecek, siz onlara aldırmayın; onları not edin ama hızla yolunuza devam edin. Allah yolunuzu açık etsin.

Burada güzel şeyler söylediniz, sürem yettiğince ben bunlardan birkaç tanesini tadat edeceğim ama özel birkaç konuya da değinerek süremi kullanacağım.

Diyorsunuz ki: "Bir devlet için savunma ve yerli silah sanayisi ne kadar önemliyse o devlet için tarımsal üretim de o nispette öneme sahiptir." Ki bunu hemen hemen her arkadaşımız tasdik ediyordur. Ve içinden geçtiğimiz olağanüstü şartlar çerçevesinde siz, bu Covid-19 salgınının bütün olumsuzluklarına rağmen, devlet olarak milletimizle birlikte bu salgının bu topluma etkilerini asgariye indirmek için gece gündüz çalıştınız, tüm imkânlarınızı seferber ettiniz; tebrik ediyorum.

Tabii ki Hükûmetimizin tarım politikasını uyguluyorsunuz. Evet, arkadaşlarımız, özellikle Sayın Abdullatif Şener "Tarımda rakamlarla oynanıyor." dedi. Rakamlar önemli Sayın Bakanım, siz de istatistiğe değer verirsiniz, eski bir maliyecisiniz, eski bir akademisyensiniz. "Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde." diyor Ziya Paşa. Rakamlar bize gösteriyor ki Türkiye, tarımda Avrupa'nın 1 numaralı ülkesi olmuş yani tarımsal üretim hasılasında AK PARTİ hükûmetlerinden önce Türkiye 4'üncü sıradaydı Avrupa'da ama şu anda 1'inci sıraya gelmiş. 2002 yılında 4 milyar dolar olan tarım ve gıda ürünleri toplam ihracatımız, 2019 yılı sonunda 18 milyar dolara, 2020 yılının ilk yarısı itibarıyla da 11,6 milyar dolar gibi -inşallah sene sonu bu 20 milyar doları aşacak- bir rakama gelmiş. İşte, rakamlar bunlar. Sayın Şener gitti. Rakamlar doğru söylüyor dolayısıyla kimse rakamları yuvarlamıyor. Bu, bütün dünyanın da gıptayla seyrettiği bir gerçek; Avrupa'da 4'üncü sıradan 1'inci sıraya gelmişiz.

Türkiye'yi 193 ülkeye 1.827 çeşit tarımsal ürün ihraç eden bir ülke konumuna getirmiş Hükûmetimiz. Ne kadar güzel. Durmak yok, yola devam. Tabii ki biz daha iyisini istiyoruz.

Ben bu rakamlarla çok vakit geçirmek istemiyorum çünkü Sayın Bakanın sunumunda var. Kendi bölgemi yakından ilgilendirdiği için özellikle fındık üzerinde ve biraz da çay üzerinde durmak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, özellikle son iki yıldır Hükûmetimizin izlediği fındık politikası son derece yerinde ve isabetli bir politikadır. Fındık müstahsili bir milletvekili olarak, geçmişte FİSKOBİRLİK Genel Müdürlüğü yapmış bir milletvekili olarak bu hakkı teslim etmek istiyorum. Biz, Mecliste fındık üretilen illerin milletvekillerinden oluşan bir fındık çalışma grubu oluşturduk iki yıldır ve bizzat bakanımızla, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürümüzle ve ekibiyle, Bakan Yardımcılarımızla her yıl şubat ayında başlıyoruz ve fındık fiyatlarının ilan edildiği tarihe kadar ve devamında da fındıkla ilgili istişarelerde bulunuyoruz. Özellikle kabuklu fındık alım fiyatlarının hasattan yaklaşık bir ay önceden ilan edilmesi hem üreticimiz için hem sanayicimiz için hem ihracatçımız için son derece yerinde bir politika olmuştur, son iki yıl için. Ve bunun da meyvesini biz gördük. Bakın, 2019 ve 2020 yılında Türkiye gerek ihracattan gerekse elde edilen diğer girdilerden hep kârlı çıkmıştır. Misal, bu sene, yani 2019-2020 yılı ihracatında iç fındık ihracatı olarak tüm zamanların rekorunu kırdık. Yeri gelmişken, ihracatçı firmalarımızı tebrik etmek istiyorum, onların sayesinde oldu bu, Türkiye'nin fındık ihracatını zirveye çıkardılar ve geçtiğimiz sene bundan da net olarak 2 milyar 330 milyon dolarlık ihracat geliri elde ettik. Bu bir önceki seneye göre, yaklaşık 300 milyon dolar daha fazla gelir etmiş olduğumuzu ortaya koyuyor.

Sayın Erhan Usta da geldi, ben burada yokken fındıkla ilgili bazı şeyler söylemiş, arkadaşlarım bana notları ulaştırdı. Sayın Usta Samsun Milletvekili ama fındıktan habersiz. Hâlbuki Samsun ciddi bir fındık üreticisi ilimiz, neredeyse Türkiye genelinde 3'üncü sıraya geldi ama onun görüşlerine ben katılmıyorum. Biraz önce söylediğim gibi özellikle son iki yılda Hükûmetimizin izlediği fındık politikası fevkalade yerinde olmuştur ve rakamlar da bunu teyit etmektedir. Çünkü her iki sezonda da bir önceki sezona göre destekleme fiyatı olarak Toprak Mahsulleri Ofisimiz neredeyse yüzde 30'un üzerinde daha yüksek fiyat açıklamıştır. Gerçekleşen ihracat rakamları da bunu teyit etmektedir. Kıyas olsun diye söylüyorum; ben 2003-2004 yıllarında Genel Müdürlük yapmıştım. Misal, 2003-2004 yılında Türkiye'nin fındık ihracatı 256 bin ton iç fındıktı, geçen sene 344 bin ton oldu aşağı yukarı 90 bin tonluk, 88 bin tonluk bir rakam farkı var ama gelir olarak 2002-2003 fındık ihracatı sezonunda Türkiye 594 milyon dolar gelir elde etmişti. Hâlbuki geçen yıl -biraz önce söyledim, tekrar edeyim- 2 milyar 330 milyon dolar gelir elde ettik. Bakın, uygulanan fiyat politikasının, alım politikasının, ihracat politikasının, tarım politikasının ne kadar isabetli olduğunu buradan da çıkarıyoruz ki neredeyse 3,5-4 kat dolar bazında daha yüksek gelir elde etmişiz. Bütün bu gelir kimin cebine giriyor? Fındık müstahsilimizin cebine giriyor.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - O zaman siz genel müdürken başarısızmışsınız.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, lütfen arkadaşlar...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ben gelmeden önceki fiyat diyorum, ben geldikten sonra bu daha da arttı, onları da söylersem 900 milyon dolar benim Genel Müdürlüğüm zamanında.

Neticede fındıkla ilgili... Yani sürem az olduğu için sadece fındıkla ilgili söylüyorum bunları. Sadece o değil Hükûmet son dokuz on yıldır, 2009'dan beri -2009'la beraber on yıl oldu- alan bazlı desteğe devam ediyor. Alan bazlı destek, tarım sigortası, mazot desteği, gübre desteği gibi birçok destekle beraber kilogram başına da yaklaşık 2 lira gibi bir destek veriyor fındıkta. Açıklanan 22,5 lira Giresun kalite fındık, 22 lira da Ordu kalite ya da diğer adıyla Levant kalite dediğimiz fındık fiyatları bir regülatör görevi yapmış; piyasa fiyatları 22 liralardan başlayıp 26 liralara kadar çıkmış ve şu günlerde de 25 lira seviyelerinde. Aslında biz bekliyoruz, bu daha yükselecek inşallah. Sene sonuna doğru alıcılar alımlarını biraz yavaşlatırlar ama sektörü bilen insanlar da teyit ederler tahmin ediyorum, fiyatların daha yükseleceğini tahmin ediyoruz. Yeter mi? Yetmez çünkü fındık müstahsilimizin ne kadar hak ettiğini...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Öztürk, lütfen tamamlayınız.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - ...ne kadar zor şartlarda üretim yaptığını hepimiz biliyoruz. Özellikle Sayın Bakanımla ağustos ayındaki Giresun seyahatimizde, Giresun'daki o günlerimizde o da yakinen bunu gördü. Dolayısıyla, onlara verdiğimiz destek helalühoş olsun, ne kadar destek verilirse hak ediyorlar, karşılığını da Türkiye ihracattan temin ediyor.

Değerli Bakanım, tabii, sürem yetmedi. Ben, tekrar, Bakanlığınızın bütçesinin, genel müdürlüklerinizin bütçesinin hayırlı uğurlu, bereketli olmasını diliyorum. Sizi, ekibinizi tekrar tekrar tebrik ediyorum. Yolunuz açık olsun. Allah razı olsun, millet size dua ediyor. Bu millet dua ediyor, hiç merak etmeyin, millet arkanızda, destek sizinle, desteğimiz sizinle.