YUNUS KILIÇ (Kars) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tabii, Tarım Komisyonumuzun üyelerinin ciddi bir şekilde katılımını görüyorum ama burası, tabii, Plan ve Bütçe Komisyonu; yani bütçeyle, paraya, rakamlara hâkim olan insanların bulunduğu bir Komisyon, dolayısıyla çok rakam konuşuldu, bunları tekrar etmeyeceğim ben ama bizim de iyi bildiğimiz bir şey var ki ülkenin kırsalının geçmişini çok iyi biliyoruz. Bunu eğer tespit etmezsek, bugün sadece bugün üzerinden konuşursak çok sağlıklı veriler elde etmemiz mümkün olmaz.

2011'de yeni milletvekili olduğum zaman masamda bir gazetede küçük bir köşe yazısı gördüm, orada şöyle bir yazı vardı, Kars geçtiği için hemen dikkatimi çekti; Amerika'da yaşayan bir sanatçının ataları Kars'tan gitmeymiş ve şöyle bir şey yazıyor, diyor ki: ""Atalarım bana doğduğum yerleri o kadar çok anlattılar ki görme ihtiyacı duydum." Kars'a gelmiş ve buraları görmüş -yalnız ataları altı yüzyıl önce yaşamış- şöyle diyor: "Çok nostaljik, güzel bir şehirdi, atalarımın anlattığı gibi duruyordu." diyor. Yani neydi: "Taştı, topraktı, çamurdu, odundu başka da bir şey yoktu." diyor. Bu bizim için övünülecek bir şey değil.

Şimdi, bunun üzerine tabii, 1970'lerde, 80'lerde bir sürü saiklerle, sebeplerle kırsalı terk eden, kırsalı boşaltan, kentlere yığılan bir toplumumuz var. Köylü varlığımızın yüzde 80'ler olduğu bir süreçten bir anda yüzde 20'lere indiği bir süreci yaşıyoruz. Bunu medeni toplumlar iki yüz yılda, üç yüz yılda yaşarken biz, bunu yirmi otuz yıla sıkıştırmak zorunda kalıyoruz. Yani köyde eskiden 4 kişi, şehirdeki 1 kişi için üretirken bizim devraldığımız yıllarda artık arkadaşlar, ne yazık ki 1 kişi şehirlerde oturan 7 kişiye, 8 kişiye daha üretmek zorunda kaldığı süreçlerle biz tarımı devraldık. Dolayısıyla aldığımız zaman nasıldı, getirdiğimiz zaman nasıl? Muhalefetin yaptıklarımızı unutturmak gibi bir şey işine gelebilir ama biz bunu unutturmamalıyız çünkü biz geçmişini biliyoruz, bu coğrafyada tarımın, kırsalın ne hâlde olduğunu biliyoruz.

Evet, insanımızın, kırsaldakinin geliri bin dolardı, 3 bin dolara çıktı. 12 kat demedik, asla öyle bir şey kullanmadık. Dolar olarak hep bakıyorsunuz ya, çiftçinin geliri 2002'de bin dolardı, şu anda 3 bin doları geçti. Döviz kurlarından kaynaklı, hatta, 3.500 dolarlara çıktığı zamanları yaşadık. Normal, Türkiye'deki gayrisafi millî hasıladan vatandaşın aldığı pay gibi 3.500 dolardan 11 bin dolarlara çıktığımız zaman... Şimdi dolardan dolayı bir çekilme var ama yine 3 katına çıkardığımız süreçleri yaşadık.

Arkadaşlar, hiç bir arada bin tane büyükbaş hayvanı göreniniz var mı? 100 bin başlık tavuk kümesini göreniniz var mı? 10 tonluk bir domatesi sadece kamyondan boşaltmanın ne kadar zor olduğunu bilen var mı? Bunları niye söylüyorum biliyor musunuz? Arkadaşlar, biz on sekiz yılda hayvan sayısında 35 milyon artışa sebep olduk. Biz sebze ve meyvede, bitkisel üretimde 25 milyon artışa sebep olduk. Biz bu ülkede tavuk üretimini 700 bin tondan 2 milyon 200 bin tona çıkardık.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, tamamlayalım lütfen.

YUNUS KILIÇ (Kars) - Arkadaşlar, bizim, su ürünleri üretimimiz 60 bin tondan 360 bin tona çıktı, 6 kat arttı.

Tabii, şimdi, herkes eleştirirken Tarım Bakanlığının ekibi sabah geldiğinde yüzleri böyle çok nurluydu, tabii, herkes yüklenince... Arkadaşlar yaptığınızı biz biliyoruz. On sekiz yıldır tarım ekibinin, bürokratlarının, siyasetinin bu ülkede ne yaptığını biz biliyoruz, o yüzden sizin arkanızda olmaya devam edeceğiz, destekliyoruz, tebrik ediyoruz.

Teşekkür ediyorum.