| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 04 .02.2015 |
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, çok teşekkür ederim.
Bu kamudaki taşeronlaşmaya artık bir neşter vurmanın... Devrim niteliğinde bir öneri. Yani, siz bazen böyle söylüyorsunuz ya "devrim niteliğinde". Gerçekten bir devrim niteliğinde bu yasa teklifimizle taşeronlaşmanın gerçekten Türkiye açısından yarattığı tahribatı ortadan kaldıran, 1980 darbesi sonrası yaygınlaşan neoliberal politikalar karşısında bugün kaosunu yaşadığımız, gerek devlette gerekse özel sektörde de muvazaalı noktaya gelen taşeron uygulamasına biz kesin bir çözüm öneriyoruz. Yine, muvazaa nedeniyle devletin davalık olduğu soruna köklü bir çözüm üretiyoruz. Bu köklü çözümün üretilmesinde de hepimize düşen bir sorumluluk var, tarihî bir sorumluluğumuz var ve böylece başta sağlık alanında, burası Sağlık Komisyonu...
Sayın Bakan...
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Dikkatle dinliyorum Başkanım, dikkatle dinliyorum.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Nerede dinliyorsunuz?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Dinliyorum, dinliyorum "Sağlık Komisyonu" dediniz, orada kaldınız, dinliyorum.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Evet, tamam.
Başta sağlıkla ilgili alanda yaygın bir taşeronlaşma var. Yine, birçok kamu sektöründe yaygın bir taşeron uygulaması var. Bu taşeron uygulamasına en köklü çözümü veren bir önerge bu önerge. Ayrıca, şunu özellikle vurgulamak istiyorum burada bir kez daha: Şimdi, biz bu önerileri verirken "Popülizm yapılıyor." diye bir yaklaşım da ortaya konuluyor. Yani, neyle yapacaksınız bunu? Şu anda taşeron uygulamasında olan bütün birimlere devletin kasasından en az yüzde 30-yüzde 35 düzeyinde fazla para veriliyor. Yani "Kaynak nedir?" diye soran olursa Maliyeden filan, "Yok böyle bir kaynağımız." diye söyleyen olursa veya Sayın Bakan böyle bir şey söylerse, bu parayı, en az yüzde 30-yüzde 35 civarında devletin taşerona bu parayı verdiği bir gerçek. Peki, biz taşerona bu parayı vermek yerine bunu işçinin eline versek, işçi reel olarak yüzde 35 daha fazla para alsa... Bakın, burada bile Mecliste çalışanları görüyorsunuz, her gün bize hizmet sunan arkadaşlarımız, bunlar taşeronda değil de Meclisin kadrosunda olsalar, oraya verdiğiniz taşeronun kârını bu işçilere, bu çalışanlara verseniz işçilerin en azından eline yüzde 35 daha fazla para girecek, en az yüzde 35. Bu neyi sağlar? Bu, şunu sağlar: Şu anda kritik noktaya doğru dönüşen Türkiye ekonomisine önemli bir katkı sağlar ve alım gücünü artırır. Vatandaşın bir alım gücü varsa esnafa gider, başka alışveriş merkezlerine gider yani yaşamını hem daha iyileştirmiş olur hem de sürece de, sanayiye de, üretime de katkı vermiş olur, hem de insan onuruna yakışan bir çalışma düzenine daha çok kavuşur. Dolayısıyla, biz bu düzenlemeyi yapmakla aslında tarihî bir adımı belki de atabiliriz. Ne Karayollarını bu sefer tartışmış oluruz ne de üniversite hastanelerindeki vatandaşların sorununu tartışmış oluruz, dolayısıyla da bundan sonraki bütün süreçleri tamamen noktalamış oluruz. Bu önerimiz bunu amaçlamaktadır. Bir kez daha, gerçekten bir dönüşüm yapacaksınız gelin buradan başlayalım, bu tartışmalara artık son verelim diyorum.