BURHANETTİN BULUT (Adana) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, her felakette, her acıda, her ekonomik krizde özellikle ülkemizde, biliyorsunuz, eşitsizlikler artıyor ve bu eşitsizlikler de sonuçta özellikle sizin de Bakanlığınızın uhdesinde çözülmeye çalışılıyor. Çünkü "devlet" soyut bir kavramdır, bu tür kriz dönemlerinde somut hâle gelir ve müdahale eder, engeller, derman olmaya çalışır. Ancak son dönemde şöyle bir hâl oluşmaya başladı özellikle pandemiyle birlikte: Sanal bir iyilik hâli oluşturulmaya çalışılıyor. TÜİK'le ya da rakamlarla ya da bakanlar televizyon karşısına çıkınca her şey çok güzelmiş gibi bir algıyı topluma aktarıyor. Ancak görülen o ki bu makyajlar yetmiyor, artık yoksulluk çok görünür bir hâle geldi. O anlamda da bu görünür hâle geldiğinde, sanırım bütçesi 2'nci büyük olan sizin Bakanlığınızın, içinde aile olan, içinde çalışma olan, içinde sosyal hizmetler olan bir bakanlık Türkiye'de hiçbir geliri olmayan 10 milyon insana karşı bir çalışma başlatması lazım, bu bütçenin içerisinde bunların durumuna ilişkin bir iyilik hâli oluşturması gerekiyor ya da sekiz aydır kapalı olan ya da kapalı olmasa bile işi olmayan kahveciye, nargileciye, eğlence sektörüne, düğün salonlarına, kırtasiyecilere ilişkin bir çözüm üretmeniz gerekiyor. Size düşen -örnek diye söyleyeyim- sosyal güvenlik primini, en azından, almayacağınıza dair bir açıklama, bir bütçe içerisinde böyle bir kalem olması gerekiyor. Şimdi de 22.00'den sonra kapatıldı, yine birçok esnaf burada zarar görüyor. Yani Somali'ye yaptığınız yardımı bu esnaflarımız artık hak etmiyor mu? Türkiye'de cumhuriyet tarihinde ilk defa esnaf grubu yoksullar sınıfının içerisine girdi. Böyle yardım paketine muhtaç kalan bir esnafın olduğu bir ülkede siz hâlâ sosyal güvenlik primini bile ödeyemeyen bir esnafa yardımdan uzak duruyorsunuz.

Başka bir şey daha: Sekiz aydır çalışmayan esnafa yardım yapmıyorsunuz ama bunun ailesi de yardıma muhtaç durumda şu anda çünkü evine bir ekmek götüremiyor. Bu grupta korkunç seviyede bir boşanma davası var. Bunların hepsinin sebebinin ekonomik gerekçe olduğunu hepimiz biliyoruz.

Bu anlamda, sizlerden, primini ödeyemeyen esnafa karşı nasıl bir çözüm öneriyorsunuz, bunu duymak istiyoruz.

İkincisi: Kısa çalışma ödeneğiyle günde 40 liraya geçimini sağlamaya çalışan bir kesim var, bunların içerisinde, 4 kişilik, 5 kişilik ailede tek maaşlı olan aileler var, bunlara ilişkin ne tür bir çalışmanız var, bunu duymak istiyoruz.

Kısacası, bütçe içerisinde yoksulluğa, yoksullara karşı bir politikanızın var olmasını diliyoruz. Ancak bizim gördüğümüz şey şu: Özellikle torba yasalarda "sarayın 5 müteahhidi" diye bahsettiğimiz müteahhitlere sürekli ek krediler açıldı, sürekli vergiler affa uğradı, sürekli onlara karşı bir destek sunuldu ancak bunların hiçbiri bu bahsettiğimiz kesimlere yönelik bir desteği göstermediler.

Rekor bir bütçeye sahipsiniz ama o oranda da rekor bir açığa sahip bir Bakanlığınız var. Örneğin, sosyal güvenlikte 50 milyara dayandı açığınız yedi ayda, 2020 yılı için söylüyorum; bu konuda, ne tür bir çalışma yapmayı düşünüyorsunuz?

Bir de kısa zamanlı çalışmanın kıdem tazminatına ilişkin bir operasyon olduğu da açık. Bu konuda, Çalışma Bakanı olarak ne düşüyorsunuz, nasıl bir fikriniz var bu konuda?

Teşekkür ediyorum.