KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Şimdi, Deniz Bey, belge gösteriyorsunuz ya... Burada sizi itham edecek değilim.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar, tekrar sataşmaya neden vermeyelim lütfen.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Vermiyorum zaten Değerli Bakanım, sataşmaya meydan vermiyorum.

Ben diyorum ki: Son bir yıldır hiçbir belediyeye bu neviden işçi aktarımı olmadı. Bunu söylüyorum ben. Var mı böyle bir şey? Bunu paylaşalım.

GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Var, var.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Varsa belgesi, ne zaman verilmiş görelim biz. Ben onu söylüyorum bir.

İki: Değerli Bakanım, Abdüllatif Bey "Biz güçlüyüz, öyleyse haklıyız." dediğimi ifade etti, birkaç defa vurgu yaptı. Tam tersi; biz, hakkı, adaleti üstün tutan bir yapıyı ifade ediyoruz, haklılığımız buradan dolayıdır. Ne söyledim ben? "'Allah razı olsun.' nidalarına talibiz." dedim ben. Başka hiçbir hesabımız da yoktur. Böyle olduğu içindir ki Cenab-ı Hakk'ın inayeti, nusreti bize yansıyor. İtham etmeyeceksiniz. Ben, nefsine tapan, her şeye "ben, ben, ben" diyen, bütün başarıyı kendi hanesine yazan isimlerden değilim. "Biz" diyoruz biz. Bizim lügatimizde de öteki yok Allah'ın izniyle. Bu yapı için söylüyorum ben. Dolayısıyla, itham etmeyeceksiniz.

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Ne söylediysen tersisin.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Onu sen söylersin. "Ben" diyen sen, bütün başarıları sahiplenen sen. Böyle bir şey olur mu?

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Peki, Sayın Aydemir, teşekkür ediyorum.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Senin bir güzel tespitin vardı, ona çok katıldım ben, aynen öyle. Maide suresinden bahsettiniz geçen bütçede. Bir kavme olan düşmanlığınız sizi adaletten alıkoymasın. Bunu hususi olarak size bir daha hatırlatıyorum.

Saygılarımla.