MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakan, sayın milletvekili arkadaşlarım, Bakan Yardımcıları, Bakanlık bürokratları, kıymetli üst yargı mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün, ebediyete intikalinin 82'nci yıl dönümünde İstiklal Savaşı'mızın önderi ve cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü sonsuz minnet, şükran ve rahmetle anıyorum. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.

Değerli arkadaşlar, adalet, devletin idari yapısında ve temel faaliyetlerinde temel ilkedir. Çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet Han, "Adaleti öldürdüğün gün devlet de ölür." diyerek devletin adaleti tesis etmekle hayatta kalmasının mümkün olacağını belirtmiştir. Bizlere düşen en büyük görev, adaleti tabuta koymamaktır. Bize emanet edilen cumhuriyeti, Türk devletini yaşatmaktır. Bu, siyasi iradenin kendini yargının üzerinde görmeden yargının tam bağımsız karar vermesini temin etmesiyle mümkün olur.

Sayın Bakanım, ORC'nin yaptığı kamuoyu anketinde yargıya güven yüzde 11,7, kısmen güvenen 20,3, güvenmeyen yüzde 68 ise "Siyasi iradenin yargı üzerinde baskısı yok." diyemezsiniz. Derseniz de vatandaş size "Devleti tabuta koymayın." mesajı verir. Hükûmet olarak bunu dikkate almanız gerekir diye düşünüyorum.

Devleti yönetenlerin Anayasa Mahkemesi kararını tanımıyorum demesi kabul edilebilir mi? Kamuoyunun yargıya güvenmemesine bu tür söylemlerin neden olduğunu düşünüyor musunuz? Tuzun koktuğu günleri mi yaşıyoruz? Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi kararlarını, yerel mahkemenin tanımamasının yargıya güveni sarstığını kabul ediyor musunuz? Bakın, seçim öncesi AK PARTİ "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi sayesinde yargı bağımsızlığı sağlanacak ve tarafsız yargı tam güvence altına alınacaktır." demişti. Aldınız mı? Veriler alamadığınızı söylüyor. Bakın, nerelerdeyiz. Yüksek mahkemenin verdiği ihlal kararlarından yüzde 76'sı adil yargılama ihlali. Demek ki adil yargılama yapmada sıkıntınız var.

Dünya Ekonomik Forumu ülkeleri arasında bağımsız yargı konusunda 140 ülke arasında kaçıncı sıraya düştük dersiniz, tam 29 sıra geriye yani 111'inci sıraya. Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde 126 ülke arasında 109'uncu sıradayız. "İnsan hakları konusunda reform yaptık." diyorsunuz ya, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi istatistiklerine göre dava başvurusunda 59 ülke arasında en fazla başvuru yapılan ülke olmayı başarmışız. "İfade özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırdık." diyorsunuz. Avrupa Konseyi raporlarına bakıyorum, tam aksini söylüyor. Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke arasında 157'nci sıradayız. Cezaevlerinde 110 gazetecisi olan ülke olarak tüm Avrupa ülkelerini geride bıraktığımızı söylerseniz "Doğrudur." deriz.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Çulhaoğlu, son bir dakikanız var.

MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Evet, söylenecek söz çok. Ben, biraz da kendi ilimden bahsetmek istiyorum.

Sayın Bakan, Adana'da 2014 yılında yapımına başlanan Yeni Adana Adliyesinin büyük kısmının bitmiş olmasına rağmen hâlâ tamamlanmamasının nedeni nedir acaba? Binanın tam bitmemesi nedeniyle bölünmüş, parçalanmış ve taşımalı adalet ile ek adliye binalarına çok yüksek kiralar ödenmekte, kurum zarara uğratılmaktadır. Yurttaşlarımız, personel ve avukatlar açısından da bölünmüş adliyelerde ulaşım, dosya, dava ve işlerin takibinde zorluk yaşanmaktadır. Kurum zararını daha fazla artırmamak ve mağduriyetlere son vermek için Adana adliye binasını ne zaman tam kapasiteyle çalışır hâle getireceksiniz?

Avukatlar, tüm hizmet sektöründe olduğu gibi salgının etkileri nedeniyle uzun süredir...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Çulhaoğlu, çok teşekkür ediyorum. Lütfen tamamlar mısınız?

MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Peki.

Adalet Bakanlığı bütçesinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyor, heyetinize saygılarımı sunuyorum.